Garanti Para! Taksiciler ve Pavyon Artistleri Arasında Dönen Abone Sistemini ve Daha Birçok Detayı Anlattık!

03.08.2019 - 16:00

Taksici Çamur çok ilginç bir karakter. 😂

BluTV "Pavyon" isimli belgesel serisine hız kesmeden devam ediyor. Sizlere 1. bölümde yer alan şaşıracağınız detayları bu içeriğimizde anlatmıştık.

Ankara Eğlence Sektörünü Ayakta Tutan ve Birçok İnsanın Merak Edip Gitmek İstediği Pavyonlarla İlgili Şaşıracağınız Detaylar

Şimdi de abone sistemini anlattıkları "Kim Kime Abone" isimli 2. bölümleriyle karşımızdalar. Bu sefer taksiciler ve pavyon artistleri arasındaki ilişkiye odaklanılmış. Gelin hep birlikte detaylara bakalım.

Öncelikle şunu söylemekte fayda var: Pavyon artistleri için güvenli bir şekilde iş yerlerine ya da evlerine varabilmek çok önemli. Belgeselde de birçok kişi bunu vurguluyor. Bu noktada da taksiciler devreye giriyor.

Onlardan biri de yıllardır taksicilik yapan "Angaralı Çamur" lakaplı Osman. Çamur lakabını 80'li yılların sonunda abonesi olan bir artisti pavyondan götürmesiyle almış. Lakabı Çamur olsa da şeker gibi bir insan olduğunu söylüyor. 😂

Seks yapıyorlar telefonla kısmını da mutlaka izlemelisiniz bu abinin. 😂

Pavyon aleminden her taksicinin abonesi olması gerektiğini, para sıkıntısı hiçbir zaman yaşamayacağını söylüyor. Bu arada da abone olanlar pavyon artistleri. Abone sistemi dedikleri şey de taksici ve artist arasında yapılan aylık ya da yıllık "anlaşma..."

Bu sisteme taksici ve artist arasındaki güven anlaşması diyebiliriz. Çünkü kadının evine ya da iş yerine güvenli bir şekilde ulaşması gerekiyor. Kadınlara takıntılı olan müşteriler nedeniyle gerekirse yataklarına kadar yatırıyorlarmış.

Bir de abonesi olan hiçbir taksici kadının nerede oturduğunu söylemezmiş. E yani söylenmemesi de gerekiyor.

Güvenmedikleri abone olmadıkları taksiye de artistler binmezmiş. Aynı zamanda kadınlar taksicilerin içkisinden sigarasına kadar da karşılarmış.

Taksici Ömer de mecburen abone sistemine dahil olunması gerektiğinden bahsediyor. Aslında garanti gelir gibi. Hiçbir şekilde "acaba paramı alabilir miyim?" sıkıntısına girmiyorsun.

Kadınlara takıntılı olan müşterilerin bazen kendilerini takip ettiğini, onlardan kaçmak zorunda kaldıklarını da anlatıyor. Yani kadınlar için bu nedenle taksici tutmak zorunlu hale gelmiş.

Artist Cemre de bu güveni vurguluyor. Taksiciyle bir güven ilişkisinin kurulması gerektiğinden bahseden Cemre, "Sarhoş olduğumda bana dokunmayacağını biliyorum, kardeşiymişim gibi eve çıkartır." diyor.

Cansu da eski abonesiyle kardeş gibi olduklarını hatta abonesinin eşiyle arasının çok iyi olduğunu söylüyor.

Gelelim şimdi başka mevzulara. "Konsluğun" kötülenmesi konusuyla ilgili kadınların söylediklerinden bahsedeceğiz. Cansu mesela bununla ilgili şunu diyor: Ben midemi pazarlıyorum...

İrem de çalışan kişi erkek ya da kadın olsun fark etmeksizin pavyon deniliğinde insanların yargılı bir şekilde yaklaştığını, dışladıklarını anlatıyor.

Eğlence merkezi olduğu için toplumun yargıladığını da ekliyor.

Rüya'nın da bütün akrabaları pavyonda çalıştığını biliyormuş. Çekinmediğini, utanması gerekenin akrabaları olduğunu söylüyor.

Çocuğunun sıkıntı yaşamaması için görüntü vermeyen İrem müşterilerinin hayat hikayelerini bildiğini hatta eşlerinin bilmedikleri şeyleri kendisinin bildiğini, halkla ilişkiler uzmanı gibi olduğunu söylüyor.

Pavyon artistlerinin yaşadıkları en büyük sorunlardan bir tanesi de takıntılı müşteriler, sürekli kadınları dışarı çıkartma peşindelermiş. Ama yok öyle bir şey. Genellikle avuçlarını yalıyorlarmış.

İlginç istekleri olanlar da yok değil. Mesela bir müşteri kadının çoraplarını yırtmak istemiş. Bunun yanında kadınlara şiddet uygulayanlar da oluyormuş. Yukarıda bahsettiğimiz Cansu başkasıyla oynadığı için saçlarından sürüklenmiş...

Anlattıklarına göre çorbacılar da sabahın köründe pavyondan çıkan erkeklerle kaynıyormuş. Bir umut kadınlar belki sözlerini tutar da gelirler diye. Ama Çamur diyor ki; "Nah gelir!" 😂

Yani anlayacağınız pavyon artistliğinin yarısı kaçmak. Ne kadar çok içirirsen o kadar çok para kazanırsın, biraz katakulliyle de evine topuklarsın. Bu iş böyle...😂

Abone konusunun anlatıldığı Pavyon belgeselinden bazı detayları sizlerle paylaşmak istedik. Daha çok bilgiyi, detayı BluTV'nin internet sitesindeki belgeselde bulabilirsiniz.

Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Kaynak: blutv.com.tr

YORUMLAR

Galga Trky

03.08.2019

Ben midemi pazarlıyorum diyor... Sabah çıkışta da evine gidip ayranın içiyordur... Bunların hepsi yalan dolan taksicilerin bir çoğu uyuşturucu satıyor bunlara hangi alemden bahsediliyor burada yok öyle bir alem pislik şerefsizlik namussuzluk her şey var bu gece aleminde kimse çıkıpta yok ben midemi satıyorum gibi salakca bir anlayışa inanmaz zaten alkoliksizin çoğunuz kuaföre gidersiniz zaten daha yeni kalkmıştır başlarsınız içmeye şefleriniz gelir taksiciniz gelir bitmezsiniz leş siniz fakat hala kendinizi savunmaya kalkmışsınız.... Vasıfsız ne kadar insan var pavyonda barda... Taksiciler paranız olmaz kendinizi verirsiniz olmadı kaçar gidersiniz şehir değiştirirsiniz... İnsanları yanıltmaya gerek yok zaten bu ülkede eşşek bitmez yolunacak... Daha da yazmıyorum!!!!

158

elifçe

03.08.2019

Biz ihtiyacı olanlara her gün yemek veriyoruz sevap işlemek için diyo zaten adam ilk bölümde :) normalleştirme çabasında patron

Yeditepeliler

04.08.2019

nekadarda masum anlatilmiş olay lafontenden masallar bizde inandik. onedio bu yaptiğiniz suç milleti özendiriyorsunuz böyle yaparak tckda cezasi var.

117

ufukdiyoki

03.08.2019

"Garanti gelir kapısı" denen bir ortam varsa orada mafyalaşma ve yabancıları oyundan çıkarma vardır.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ

Garanti Para! Taksiciler ve Pavyon Artistleri Arasında Dönen Abone Sistemini ve Daha Birçok Detayı Anlattık!

BluTV "Pavyon" isimli belgesel serisine hız kesmeden devam ediyor. Sizlere 1. bölümde yer alan şaşıracağınız detayları bu içeriğimizde anlatmıştık.

Şimdi de abone sistemini anlattıkları "Kim Kime Abone" isimli 2. bölümleriyle karşımızdalar. Bu sefer taksiciler ve pavyon artistleri arasındaki ilişkiye odaklanılmış. Gelin hep birlikte detaylara bakalım.

Öncelikle şunu söylemekte fayda var: Pavyon artistleri için güvenli bir şekilde iş yerlerine ya da evlerine varabilmek çok önemli. Belgeselde de birçok kişi bunu vurguluyor. Bu noktada da taksiciler devreye giriyor.

Onlardan biri de yıllardır taksicilik yapan "Angaralı Çamur" lakaplı Osman. Çamur lakabını 80'li yılların sonunda abonesi olan bir artisti pavyondan götürmesiyle almış. Lakabı Çamur olsa da şeker gibi bir insan olduğunu söylüyor. 😂

Pavyon aleminden her taksicinin abonesi olması gerektiğini, para sıkıntısı hiçbir zaman yaşamayacağını söylüyor. Bu arada da abone olanlar pavyon artistleri. Abone sistemi dedikleri şey de taksici ve artist arasında yapılan aylık ya da yıllık "anlaşma..."

Bu sisteme taksici ve artist arasındaki güven anlaşması diyebiliriz. Çünkü kadının evine ya da iş yerine güvenli bir şekilde ulaşması gerekiyor. Kadınlara takıntılı olan müşteriler nedeniyle gerekirse yataklarına kadar yatırıyorlarmış.

Güvenmedikleri abone olmadıkları taksiye de artistler binmezmiş. Aynı zamanda kadınlar taksicilerin içkisinden sigarasına kadar da karşılarmış.

Taksici Ömer de mecburen abone sistemine dahil olunması gerektiğinden bahsediyor. Aslında garanti gelir gibi. Hiçbir şekilde "acaba paramı alabilir miyim?" sıkıntısına girmiyorsun.

Kadınlara takıntılı olan müşterilerin bazen kendilerini takip ettiğini, onlardan kaçmak zorunda kaldıklarını da anlatıyor. Yani kadınlar için bu nedenle taksici tutmak zorunlu hale gelmiş.

Artist Cemre de bu güveni vurguluyor. Taksiciyle bir güven ilişkisinin kurulması gerektiğinden bahseden Cemre, "Sarhoş olduğumda bana dokunmayacağını biliyorum, kardeşiymişim gibi eve çıkartır." diyor.

Cansu da eski abonesiyle kardeş gibi olduklarını hatta abonesinin eşiyle arasının çok iyi olduğunu söylüyor.

Gelelim şimdi başka mevzulara. "Konsluğun" kötülenmesi konusuyla ilgili kadınların söylediklerinden bahsedeceğiz. Cansu mesela bununla ilgili şunu diyor: Ben midemi pazarlıyorum...

İrem de çalışan kişi erkek ya da kadın olsun fark etmeksizin pavyon deniliğinde insanların yargılı bir şekilde yaklaştığını, dışladıklarını anlatıyor.

Rüya'nın da bütün akrabaları pavyonda çalıştığını biliyormuş. Çekinmediğini, utanması gerekenin akrabaları olduğunu söylüyor.

Çocuğunun sıkıntı yaşamaması için görüntü vermeyen İrem müşterilerinin hayat hikayelerini bildiğini hatta eşlerinin bilmedikleri şeyleri kendisinin bildiğini, halkla ilişkiler uzmanı gibi olduğunu söylüyor.

Pavyon artistlerinin yaşadıkları en büyük sorunlardan bir tanesi de takıntılı müşteriler, sürekli kadınları dışarı çıkartma peşindelermiş. Ama yok öyle bir şey. Genellikle avuçlarını yalıyorlarmış.

İlginç istekleri olanlar da yok değil. Mesela bir müşteri kadının çoraplarını yırtmak istemiş. Bunun yanında kadınlara şiddet uygulayanlar da oluyormuş. Yukarıda bahsettiğimiz Cansu başkasıyla oynadığı için saçlarından sürüklenmiş...

Anlattıklarına göre çorbacılar da sabahın köründe pavyondan çıkan erkeklerle kaynıyormuş. Bir umut kadınlar belki sözlerini tutar da gelirler diye. Ama Çamur diyor ki; "Nah gelir!" 😂

Yani anlayacağınız pavyon artistliğinin yarısı kaçmak. Ne kadar çok içirirsen o kadar çok para kazanırsın, biraz katakulliyle de evine topuklarsın. Bu iş böyle...😂

Abone konusunun anlatıldığı Pavyon belgeselinden bazı detayları sizlerle paylaşmak istedik. Daha çok bilgiyi, detayı BluTV'nin internet sitesindeki belgeselde bulabilirsiniz.

Popüler İçerikler