Rozetler şekil değiştirse de gerçekten çok çalışan bir sistem. Zaten dünyada da en geçerli oyunlaştırma modeli olan askerlikte tamamen rozetler üzerinden kurgulanmış. Özellikle ilkokulda da okumayı sökene kurdele, ödevini yapana çıtçıtlı yıldız gibi alışılmış ve beğenilen rozet sistemleri çocukları motive etmeye devam ediyor.
Bunların da yanında okul öncesinde de siz de istediğiniz basit anlık davranışlarda rozetleri kullanabilirsiniz. Tabi ki fiziksel rozet takmak biraz zor ve tehlikeli olabilir, yutma gibi durumlardan, ancak ben evdeki bazı kartvizitleri rozet haline getirip yakasına asıyordum, ya da annelerin bazı takıları, nazarlıklar rozet olarak gayet güzel konumlandırılabilir, yeter ki iyi bir neden olsun.
Rozet sistemi artık birçok yetişkin oyunlaştırmasında da dijitalde keşfedilirken, Disney Junior’ın Miles isimli fütüristtik çizgi filminde de Holo-Bagdes isimli bir rozet her bölüm sonunda bir başarı yapıldığında mini bir törenle dijital olarak takılıyor. Bu çizgi filmi izleyenler büyüdüklerinde de rozet bekleyeceklerdir :)
Son olarak gelin bir örnekle bitirelim. Uzun bir yolculuğunuz var ve bu yolculuğa 5 yaşlarında yerinde durmak bilmeyen çocuğunuz ile birlikte katılıyorsunuz. Haydi ağaçları saydıralım, arabaları saydıralım, plaka toplasın gibi basit oyunlar zaten oynarsınız. Ama bir süre sonra sıkıcı gelmeye başlayacaktır çünkü sonu yok. Burada yine oyunlaştırmayı devreye
sokabilirsiniz.
Game dediğimiz gamification design için öyle bir tasarım olmalı ki çocuk yolculuğun bir parçası hissetmeli. Mesela ”3 kırmızı araba sayarsan sana istediğin yerde 15 dakika mola verme hakkı.” Ona, çikolata gibi birden çok kazanınca vazgeçebileceği ya da oyuncak gibi sadece ödül için motive olacağı bir kazanım yerine bir sürücü rolü paylaşarak yolculuğu da içselleştirmesini sağladınız. Bunları puan, rozet ve seviye gibi mekaniklerle desteklerseniz yolculuğunuzu güzel bir şekilde oyunlaştırmış olursunuz.
Rozetleri, seviyeleri isimlendirirken de lütfen eğlenceyi unutmayın, Yolların yıldızı, kitap kurdu, mola müfettişi, hava uzmanı gibi :). Vardığınız yerde de “işte yollların yıldızı geldii bakıın” gibi destekleyici sözler söyleyerek motivasyonunu bir sonraki oyunlaştırma için de arttırmış olursunuz.
Oyunlar çocukların dilidir. Onları büyüklerin dünyasına taşırken iletişimi o dil üzerinden yaparsak, her şey ne kadar farklı olacak bir bak. Sıkıcı bir araba yolculuğunu biz yapıyoruz onu yanımızda taşıyoruz, hayvanat bahçesinden kendi işimiz için biz çıkmak istiyoruz o da bizimle gelsin istiyoruz, markette bizim işimiz var ve onu da yanımızda sürüklüyoruz. Kendi dünyamıza onları ancak onların dilleriyle konuşarak alabiliriz. Sadece biraz oyunlaştırma! Sizde eğleneceksiniz ve pozitif sonuçlarını aldıkça çok şaşıracaksınız.
Bu yazı Gamfed Türkiye Gönüllülerinden Mualla Yılmaz’ın katkılarıyla yazılmıştır.
Instagram
Twitter
Linkedln