Ekranların En Yeni Uyarlama Dizisi Bir Aile Hikâyesi ve Orijinali This Is Us'ı Sizler İçin Karşılaştırdık

This Is Us Amerika'da reyting rekorları kırmıştı. Türkiye'deki versiyonu Bir Aile Hikayesi aynı başarıyı gösterebilecek mi ya da bu dizi ne kadar uyarlanabilir bir dizi? Hepsi bu içerikte...

Son dönemlerde malumunuz TV dizileri iyice birbirini tekrar etmeye başladı. Kısır bir döngü içinde gidiyorlar. Hal böyle olunca yurt dışından pek çok dizi satın alınıp bir uyarlama tercih ediliyor.

En yeni uyarlama dizimiz ise Fox TV'de cumartesi günleri ekrana gelen "Bir Aile Hikayesi". Başrollerinde Songül Öden, Birkan Sokullu, Olgun Toker, Celil Nalçakan yer alıyor.

Dizinin orijinali, son 3 sezondur Amerika'da reyting rekorları kıran ve kırmaya da devam eden dram türünde bir aile dizisi.

Bu diziyi uyarlamanın ne kadar doğru ya da başarılı olup olmayacağına değinmeden önce biraz dizinin konusundan bahsedelim. Detayları merak edenler buraya gelsin.

İzleyen Herkeste Terapi Etkisi Yaratan 'This is Us' Dizisini Neden İzlemeliyiz?

Dizi üçüz bebekleri olan bir ailenin; çocuklarını büyütürken yaşadıkları mutlulukları, karşılaştığı problemleri sürekli bugünden ve geçmişe yaptıkları flaşbeklerle anlatıyor.

Dizide bir anne ve baba üçüz bebek bekliyorlar ve doğum esnasında bebeğin birini kaybediyorlar. Bunun üzerine tam da o gün hastaneye bırakılan sahipsiz bir bebeği evlat ediniyorlar. Buradaki en önemli konu, hatta dizinin ana eksenini oluşturan durum şu:

Bebek bekleyen anne baba beyaz ve Amerikalı bir ailedir. Evlat edindikleri bebek ise siyahidir. Dizinin ele aldığı en büyük konudan biri ırkçılık. Amerika'da siyahilere yapılan ırkçılık ne kadar eskisi kadar olmasa da hala belli durumlarda kendini gösteren bir durum.

Ve dizide; bir anne ve babanın özellikle de annenin hem üvey hem siyahi olan çocuğuna alışma süreci, onu yetiştirirken kardeşleriyle ve çevreyle karşılıklı yaşadıkları zorluklar tek tek anlatılıyor.

Durum böyleyken Türkiye'de bu dizinin uyarlamasının çekileceğini duyan This Is Us fanları epey bir şaşırmıştı. Çünkü beyaz bir ailenin içindeki siyahi bir çocuğun yaşadığı problemlerin Türkiye'de bir karşılığı yok.

Siyahi bir çocuğun beyaz anne babaya sahip olmasını, büyürken yaşadığı dışlanma sancılarını asla tam olarak yansıtılamayacağı düşünülüyor.

Bu konuya yapımcılar nasıl bir duruş sergileyecek derken, orijinal dizideki siyahi Randall karakteri Türkiye'de bir "Roman" olarak gösterildi. Evet Romanlar Türkiye'deki azınlıklardan bir tanesi ama siyah-beyaz ayrımı açısından asla kıyas, karşılaştırma yapılamayacak düzeyde.

Dizinin orijinalini izleyenler için bu asla kabul edilemeyecek bir şey.

Bir başka konu ise; en son 4. bölümü yayınlanan dizinin hemen hemen tüm sahnelerinin bire bir aynı olması. Sadece kültürel farklılıklara yönelik değişimlere yer verilmiş.

Elbetteki benzerlikler olacaktır, olay örgüsünden ve karakterlerin gidişatından asla ödün verilebilecek bir dizi kurgusuna sahip değil. Ama izlerken insan ister istemez Türkçe altyazı çevirisi izliyormuş gibi hissediyor.

Gelelim ana karakterlere ve oyunculuklara burası da oldukça önemli. Üçüz çocuklara sahip ebeveyn çiftlerimizden olan Rebecca'yı Songül Öden, Jack'i ise Celil Nalçakan canlandırmış. Songül Öden hem fiziksel hem de kimya olarak çok iyi bir seçim.

Celil Nalçakan'ı bir Jack olarak kafamızda tam olarak oturtamasak da, Türkiye'deki özverili, içten baba figürü için uygun olabilir. Şu an biraz daha pasif kalmış gibi. Umarız ilerleyen bölümlerde tüm aile üzerindeki naif hakimiyeti ve derinliğini daha iyi yansıtılır.

Üçüzlerden en büyüğü olan; yarı ünlü, yakışıklı, cazibeli her şeyi tammış gibi görünen aslında büyük psikolojik sıkıntılara sahip Kevin rolü için Birkan Sokullu cuk oturmuş. Kendisi gayet başarılı.

Manny TV şovu yerine reklamların 'gofret güzeli' seçimi harika. :)))

Üçüzlerden ikincisi Kate rolünde Elçin Afacan'ı görüyoruz. Kate, çocukluğundan beri ciddi kilo problemleri olan, her yediğinin kalori hesabını yapan, bu nedenle ağır komplekslere sahip biridir.

Elif Afacan, Kate için onun yanında sanki kilolu değil de biraz balık etli gibi durmuş. Yani bu role tam olarak uyması için en az bir 50 kilo daha alması lazım. Ve asla 36 yaşında gibi durmuyor.

Elçin Afacan en fazla zorlasak 28 yaşında gibi duruyor. Orijinal karakter ise 36 yaşında. Bu yüzden onun hem yaş hem de kilo kaygıları biraz gereksiz gibi geliyor.

Bir de Kate'in şişmanlar terapi grubunda tanıştığı kendi gibi şişman, onu ve yaşadığı tüm sıkıntıları anlayan bir sevgilisi var. Ama "Bir Aile Hikayesi"nde tesadüfen tanıştığı, fit, yakışıklı, anlayışlı bir prens ile peri masalı yaratılmış.

Keşke bu konuda aslına sadık kalınsaydı. Böyle biraz gerçeklikten uzak kalmış.

Şimdi gelelim siyahi olan evlat edinilmiş bebeğe. Herkes gibi biz de en çok onu merak ettik. Bebeğin Roman olduğunu söylemiştik. Yapımcılar oyunu Olgun Toker'den yana kullanmışlar ve çok da iyi yapmışlar.

Burada Olgun Toker'e büyük bir alkış istiyoruz! Rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. Dışlanmış ama yılmamış, her şeye rağmen büyük başarılar kazanmış ama içinde sahip olduğu o yaraları da öyle iyi yansıtmış ki. Helal olsun valla!

İzlerken karşımızda beyaz bir Randall gördük sanki.

Bir diğer alkış da Randall'ın babasını oynayan Ali Seçkiner Alıcı'ya gelsin! Yıllar sonra karşılaşan baba-oğul sahnelerinde hiçbir yapmacıklık yok. Her şey o kadar doğal ve duygulu ki. Gözlerimiz yaşardı...

Ama dizinin en sağlam ve en sevilen karakterlerinden biri olan William yani Şakir gelecek bölümlerde nasıl resmedilecek bu işte büyük bir merak konusu. Eski hippi, müzisyen, biseksüel olan bu baba bakalım bizde nasıl karşılık bulacak?

Son olarak bir karakter daha var ki o da Randall'ın eşi Beth. Onu da İrem Sak canlandırıyor. Ama üzgünüz ki İrem Sak karakteri pek anlamış değil gibi. Beth dominanttır ama aynı zamanda muhteşem bir eş, anne ve kocasına deli gibi aşık bir kadındır.

İrem Sak nedense kocasına sürekli üstten bakan, her durumda anlamak yerine onu yargılayan biri gibi duruyor. Belki ilerleyen bölümlerde bu durum da düzelir.

Kısacası dizinin orijinalini izlemeyenler ve hikayeyi bilmeyenler için TV'de oldukça güzel bir alternatif. Ama orijinal hikayeye hakim olanlar için maalesef zor.

Şu anda 4 bölümü yayınlanmış dizinin reytingleri hiç de fena değil. Her hafta biraz daha artırıyor. Bakalım zaman ne gösterecek.

BONUS: Şunu da söylemeden geçemeyeceğiz. Dizide seksi olması gereken bir dans sahnesi var. Yani tamam bizim striptiz gibi bir kültürümüz olmayabilir ama dansöz kostümü nedir Allah aşkına? Hadi kostümü de yaptınız o Mezdeke hiç olmuş mu? :)

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
YORUMLAR
05.04.2019

Orijinalini bilmeyen bi insan olarak ben izliyorum ve çok beğendim. Uyarlamaysa uyarlama entrika şiddet ve silah içermiyor gerçek bir aile dizisi. Eleştirilerinizi okuyunca emin oldum ki türk versiyonunu izlememişsiniz. Beste karakterinin orijinalinde 36 yaşında olduğunu ama Beste'nin en fazla 28 olduğunu söylemişsiniz. İlk bölüm üçüzlerin 30. yaş günleri ile başladı yani yaşları belli. Mahur'un karısı Müjde'nin orijinalde dominant olduğunu ama bizdeki versiyonda Müjde'nin kocasına tepeden baktığını ve yargıladığını söylemişsiniz. Müjde eşine karşı onun sokaktan bulup eve soktuğu eski bir uyuşturucu bağımlısı olan babası konusunda destek olacak kadar anlayışlı, komşular kayınpederini kılığından dolayı hırsız sandığında eşi babam demeye utanırken 'Gel babacığım evimize gidelim' diyebilecek kadar karakterli bi kadın. Ama bizim dizilerimiz sadece çilekeş kadını iyi, Müjde gibi bakımlı güzel ve modern kadını hırs küpü ve maddiyatçı gösterdiği için öyle alışmışız direk etiketliyoruz.

05.04.2019

Bir de şunu anlayamadım önce sahneler bire bir benziyor diye eleştirmişsiniz sonra da bizim yorumumuz olarak diziye eklenen noktaları "Orijinalinde böyle değil" diyerek eleştirmişsiniz. Sizce problem fazla benzemesi mi yoksa yeterince benzememesimi? (Ayrıca! "Hadi kostümü yaptınız o mezdeke hiç olmuşmu" diye sormuşsunuz... Allah aşkına eleştirmek için eleştirmeyin! Bir kaç dakika sonra doğumu başlayacak üçüz bebeklere gebe bir kadın o koca karnı ile Asena gibi oradan oraya dans edip kıvırtsa bravo çok güzel olmuş diyebilecekmiydiniz?)

05.04.2019

İrem Sak mumkunse sadece komedi showlarda boy gostersin ya.

05.04.2019

Diziyi izlediğinizi sanmıyorum çünkü İrem Sak gerçekten çok iyi oynuyor. Hayranı falan değilim hatta tikican görüntüsü nedeniyle ön yargılıydım bile denebilir. Ama gerçekten çok iyi özellikle bazı sahnelerde ses tonu ve mimikleri o kadar güzel ve duruma uygun ki takdiri hak ediyor. Ne dikkatimi çekti biliyormusunuz? Eğer bi karakter durağansa, sivri uçları yoksa tillahı gelip oynasa beğendiremiyor kendini. Ama karakter uç ruh hallerine sahip bi tipleme ise; ağlama, bağırma, şiddet uygulama yada maruz kalma, manyakça gülme, öfke nöbeti vs sahneleri bolsa herkesten tam puan alıyor. Genel de böyle karakterleri canlandıran Mustafa Üstündağ gibi oyuncuların (Ki gerçekten iyi bi oyuncu takdir ediyorum) önlerinde saygı ile eğiliyor herkes. Tamam hak ta öbürü ne yapsın? Karakteri donuk, sert köşeleri olmayan sakin bi karakter. Üzerine kuş kondurarakmı oynasın! Bu karakterleri canlandıran oyuncuların haksızlığa uğradığını düşünüyorum.

05.04.2019

orjinalini izlemiş biri olarak ben uyarlamayı beğenmedim

TÜM YORUMLARI OKU (16)