Edebiyatımızın İnci Tanesi Puslu Kıtalar Atlası'nı Mutlaka Okumanız İçin 15 Geçerli Neden

Ölmeden önce okumanız gereken kitapların olduğu listeler vardır. Puslu Kıtalar Atlası ise öyle bir romandır ki bir an önce okumanız gerekir.

1. İhsan Oktay Anar

Roman Türk Edebiyatı'nın en özgün kalemlerinden İhsan Oktay Anar'ın ilk eseridir. Eğer Puslu Kıtalar Atlası yazarın okuduğunuz ilk kitabıysa diğer harika eserlerini okumak için can atarsınız.

2. Romanın başlı başına edebi devrim olması

1995 çıkışlı eser birçok eleştirmenden tam not almış, Türk Edebiyatı'nda denenmemiş birçok şey denenmiştir. Ayrıca yazarına birçok ödül kazandırmıştır.

3. Okurunu eski İstanbul'un içine çekmesi

Roman İstanbul'un eski büyüsü içinde kaybolmanızı sağlar. Okurken Galata'da bir nargilecinin kömür kokusu burnunuza gelir, Balat'ın meyhanelerinde sarhoş olur, Karaköy'ün dar ve yokuşlu sokaklarında kaybolursunuz.

4. Osmanlı dönemine farklı bir açıdan bakması

Osmanlı İmparatorluğu savaşlardan, fetihlerden, haritalardan ibaret değildir. Ülke üzerinde yaşayan birçok milletten, dinden koca bir halk vardır. Romanda insanların günlük hayatına dair detaylar bulursunuz.

5. Romanın inanılmaz kurgusu

Edebiyatımızdan çok başarılı tarihi romanlar, öyküler geldi geçti ancak bu romanı özel kılan dünya edebiyatında bile görülmemiş olağanüstü kurgusu.

6. Romanı oluşturan her biri altın değerinde hikayeler

Puslu Kıtalar Atlası denince akla gelen en önemli şeylerden birisi de zenginliktir. İçerisinde o kadar özgün hikayeler vardır ki hepsinden ayrı ayrı şaheser romanlar çıkar.

7. Sadece Türkiye'nin değil dünyanın da sayılı eserlerinden biri olması

Eser Fransızca, İngilizce, Macarca, Korece gibi birçok dile çevrilmiştir.

8. Romanda birbirinden özgün karakterlerin olması

Arap İhsan, Uzun İhsan Efendi, Vardapet, Kubelik, Alibaz gibi karakterler bir yazarın hayal gücü kağıt üzerinde dans edebileceğini gösterir. Her bir karaktere ayrı ayrı hayran kalırsınız.

9. İnsanı hayrete düşüren betimlemeler

Yazar bu eserde öyle betimlemeler kullanmıştır ki tüm sahneler gözünüzün önünde canlanır. Galata'dan Azapkapı'ya yürürken o taşlı yollar ayağınıza batar, kayıkla Haliç'i aşarken martı sesleri kulağınızda çınlar, Avrupa topraklarında savaşırken gözünüzün önünde barut fıçıları belirir.

10. Hepsi işlenmemiş birer elmas olan hayata dair sözler

11. Sadece bir tarihi roman olmaması

Roman sadece tarihi bir hikaye değildir. Satır aralarında felsefe, din, bilim, tıp, askerlik gibi birçok farklı alana hitap eder.

12. Romanın mizahi yönünün olması

Kara mizah seviyorsanız mutlaka okumanız gereken bir başyapıttır.

13. Akıcı üslubu

Puslu Kıtalar Atlası komidin üzerinde bekleyen, yatmadan önce okunan eserlerden değildir. Sizi gizemli dünyasına çeker, sayfalar arasında kaybolursunuz.

14. Romanın çizgi roman versiyonu

Usta çizerlerden İlban Ertem bu puslu dünyayı okurlarına kalem darbeleriyle sundu. Çizimleri, tarzıyla en az roman kadar kıymetli bir eser.

15. Her satırında insana hayat dersi vermesi

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
YORUMLAR
08.03.2016

Güzel kitap ama çok abartılıyor. Mutlaka okuyun denilecek o kadar çok kitap var ki puslu kıtalar atlasına sıra gelmez.

08.03.2016

Türk edebiyatında bir benzeri daha yok. Sana o zamanları o zamanın dili ve sosyal algısıyla anlatır ki şimdiye kadar hiç görmemişsindir o resmi. Tek başına bir tarih, felsefe, sosyoloji, mizah yada macera kitabı değil hepsinin ölçülü bir karışımı olur en son ürün. Kitapları birbirinin kopyası da değildir ayrıca ; İhsan Oktay Anar' ın kendine çok has tarzı ile bir kronolojik sıra ile yazılmıştır. Ha arada bir okuyanı da ti ye alır uyaralım. Pek kimse kalmadı bu tarz yazan; Umberto Eco da göçtükten sonra.

Harika bir roman. Yukarıda yazılan her şeye katılıyorum. Ancak ihsan oktay anar malesef diğer kitaplarıyla sınıfta kalıyor. Zira diğer kitaplarının neredeyse tamamı bu kitabın kötü birer taklidi gibi duruyor

08.03.2016

bu pek cok yazar oyuncu ve sanatcının basına gelen bir durum aslında bence zira ilk yaptıkları işin baskısı ve golgesi sebep oluyor bence

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ