Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarında, elde edilen deliller ile cinayet tespiti yapılamadığını öne süren Akbulut, 'Mahkeme heyeti huzurunda yaptığımız savunmada olay yeri tespit tutanağı, kriminal raporlar ve Adli Tıp Kurumu'nun raporlarının müvekkilimin baştan beri verdiği ifadelere uygun olarak geldiğini, iddianameye dayanak yapılan Prof. Dr. Hakan Kar’ın raporunun ise gelen kriminal raporlar ile birlikte dayanaksız kaldığı ortaya çıkmıştır. Prof. Dr. Hakan Kar'ın raporunda Duygu Delen’in baygın vaziyette düştüğünün kabulü gerekeceğini, bunun da kendisine yapılan şiddetten dolayı olduğunu, çamaşır iplerinde ve odanın muhtelif yerlerinde Duygu Delen’e ait kan izlerinin çıkacağını belirtmiş olmasına rağmen, odanın hiçbir yerinde ve ip üzerinde kan izinin bulunmadığı krimanal raporla tespit edilmiştir' diye konuştu.
Mahkemenin, olay yerinde yeniden keşif kararı ve müvekkilinin tutukluluğunun devamına karar verdiğini anlatan Akbulut, 'Yasal düzenlemeler gereği yargılama sürecinin sanık lehine değişme yolundaki kuvvetlilik, ev hapsinin olanaklılığı, kaçma şüphesinin olmaması ve delillerin zaten toplanmış olması nedeniyle müvekkilimin tutuksuz yargılanması gerekmektedir. Bu durumun düzeltilmesi için gerekli başvurular bir üst mahkeme nezdinde tarafımızca yapılacaktır' şeklinde konuştu.