Dünyada Sadece 80 Kişide Var! Hayatının Her Gününü Detaylarıyla Hatırlayan Genç Kadın

İlk doğum gününüzde yaşadıklarınızı ve hissettiklerinizi hatırlıyor musunuz? Tabii ki de hayır! Fakat Rebecca Sharrock hatırlayabiliyor. 27 yaşındaki genç kadın, dünya üzerinde çok az kişinin yaşadığı ender rastlanan bir durum yaşıyor. Kişisel olarak yaşadığı, deneyimlediği her olayı ve duyguyu önemli detayları ile birlikte hatırlıyor. Genç kadının durumu ile ilgili ilginç haberimizi sizler için Boredpanda'dan derledik.

Öncelikle Rebecca Sharrock ile tanışalım. 27 yaşındaki genç kadın, ilk doğum gününe kadar birçok hatırlanması imkansız anıyı hatırlıyor.

İnsanların birçoğu yedi sekiz yaşlarındaki hallerini bile hatırlamakta güçlük çekiyorken, bu genç kadın dünya üzerinde çok az insanda bulunan bir hafızaya sahip. Yaşadığı ve deneyimlediği bütün kişisel anıları önemli detayları ile birlikte hatırlayabiliyor.

İlk hatırladığım 12 günlük olduğum zaman ailemin beni babamın fikriyle arabanın sürücü koltuğuna oturtması ve fotoğrafımı çekmesi.

Meraklı bir yeni doğan olarak tek düşünebildiğim koltuk kılıfını ve direksiyondu. Fakat o zamanlar bu merak uyandıran nesneleri keşfetme konusunda yeteneklerim yoktu tabii ki.

2014 yılının ortalarında gazete okuyorken, bir makaleye denk geldim

Ve dört yaşından önce yaşadığımız kişisel olayları hatırlamamızın mümkün olduğunu okumuştum. Makaleyi bitirdikten sonra 'Ne kadar saçma.' diye düşünüyordum. Şu an My Life is a Puzzle adında bir kitap yazıyorum ve dört yaşıma kadar olan süreçteki anılarım kitabın büyük bir kısmını dolduruyor.

En başlarda, beşiğimde etrafımdaki oyuncaklara ve yanımda beni izleyenlere bakarak çok fazla zaman geçiriyordum.

İlk doğum günümde o günün ne olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Tek bildiğim annemin bana kaşındıran saten bir elbise giydirdiği ve ağladığım. Bana, bu günün benim için özel bir gün olduğu ve birçok insanın beni görmeye geleceği söylenmişti. Yine de anlamamıştım fakat ağlamam durmuştu. O gün ailem bana Minnie Mouse pelüş bir oyuncak hediye etmişti. Oyuncağın yüzü beni korkutmuştu ama bunu söyleyemiyordum tabii ki. Tek yapabildiğim ağlamak ve oyuncak diye gördüğüm o şeyi kendimden uzaklaştırmaya çalışmaktı. 

Neredeyse 18 aylıktım, tahminlerime göre ikinci doğum günüme yaklaşmıştık.

Ne zaman uyusam, rüyalar görmeye başlamıştım. O yaşta rüya görürken evden dışarı çıktığımı düşünüyordum. Dolayısıyla ben uyurken annemin hep yanımda olmasını istiyordum. İkinci doğum günümden hemen sonra kız kardeşim Jessica doğdu. O zamanlar 'kardeş' kavramının ne olduğunu bilmiyordum ve bu kardeş benim oyuncak trenimle oynamaya baya hevesliydi. Bu yüzden bu konuda baya bir yaramazlık yaptığımı kabul edebilirim. Fakat sonrasında artık tek çocuk olmadığımı ve kıyafetlerimle oyuncaklarım da dahil her şeyimi paylaşmak zorunda olduğumu anlamıştım.

Dünya üzerinde az sayıda kişide bulunan, sıra dışı bir hafızaya sahip olmak anlamına gelen Üstün Otobiyografik Hafıza bende de vardı.

Bu da benim hayatımın her gününü ve geçmişte yaşadığım duyguları detaylı bir biçimde hatırlamamı sağlıyordu. Bu teşhisin konulduğu kişilerden büyük bir çoğunluğu ailelerine katılan yeni bir bebekten, ilk doğum günlerine ve Noel kutlamalarına kadar birçok güne özgü belirgin anıları vardı.

İnsanların her şeyi unuttuğu da ayrıca sorgulanabilir bir durum.

Demans ve alzheimer hastalığının ilk evrelerindeki insanların daha önceden unutulduğu varsayılan anılarını sonradan kazanmaları mümkün olabiliyor. İlk etapta kısa süreli hafıza zayıflamaya başlıyor fakat uzun süreli hafıza güçleniyor. Demans hastalığının son süreçlerinde hasar beynin derinliklerine kadar ilerlediğinde, bütün anılar yok oluyor. Yine de eklemek zorundayım; bakım evinde ziyaret ettiğimiz demans hastası bir kadın vardı, büyük annesi ile güvercinleri beslediğini söyleyerek kollarını sallıyordu ki bu çocukluk dönemine ait bir anıydı.

İnsan beyni ve anılarımızın işleyişi konusunda keşfetmemiz gereken çok fazla şey var.

İlk olarak beynimiz bütün varlığımızın kontrol merkezidir. İkinci olarak anılar bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde öğrendiğimiz her şeyi oluşturur. Yaşadığımız birçok anı var ve benim gibi insanlar kişisel anılarını önemli detaylarına kadar hatırlayabiliyorlar. 

Popüler İçerikler

Otoyol ve Köprü Geçiş Ücretlerine Zam!
Tam Bir Erkek Annesi: Oğlu Can'la Yolculuğa Çıkan Ezgi Mola'dan "Anne Be" Dedirten Sözler
Nasip Olur mu Be? İstanbul Boğazı'nda "Seni Yerler" Dinleyen Adam Yalı Balkonunda Sezen Aksu'yla Karşılaştı!
YORUMLAR
28.04.2017

o gün altıma bir sıçmışım piyuuuvvvvv leşşşşş

28.04.2017

Bu tür olaylarda acaba gerçekten süper hafıza durumu var mı yoksa bu insanlar beyinlerindeki bi anormallik sonucu normal insanların beyinlerinin bilinç altına attığı ufak detayları hafızalarınamı kaydediyor. Bildiğim kadarıyla hiç bir şeyi unutmuyoruz. Doğduğumuz günden itibaren değil yaşadıklarımız; kalbimiz bugün kaç defa attı, kaç nefes aldık, kaç adım attık, cafe de arka masada oturan insanların kulak vermediğimiz muhabbeti, gördüğümüz ama dikkat etmediğimiz her şeyin rengi modeli görüntüsünün kaydını beynimiz kalem kalem tutuyor. Ama kullanılmayacak olanlar bilinç altına atılıyor. Hatta bazı insanlar vardır. Duyan olmuştur belki, beynine darbe alıyor ve komadan normalde sahip olmadığı yetenekler ile uyanıyor.Bu tür durumlarda bilinç altımızda kayıtlı olan ama kullanmadığımız bilgilerle ilgili. Matematiğimiz kötü olabilir ama derslere düzenligirdiysek beynimiz trigonometriyi, kartezyenleri, olasılık hesaplamalarını biliyor çünkü dikkatimizi vermesek te kulaklarımızı kapatamıyoruz. Beymimiz her şeyi duyup anlıyor.

Pasif Kullanıcı
28.04.2017

Aslında bu beyin için bir "sorun" yani hiçbir şeyi unutmamak yani teknik olarak anomali.

28.04.2017

vay amk doğduktan 12 gün sonra 12 nin anlamını bile öğrenmiş yani. ne tarafa doğru inanıyoduk?

TÜM YORUMLARI OKU (30)