Bu Akdeniz ülkesi düğünlerinde tıpkı bizim nikahta olduğu gibi koufeta adını verdikleri badem şekerlerinden dağıtılır.
Anlatılana göre şeker kısmının beyazı saflığı, bademin yumurta gibi şekli doğurganlık ve bereketi, şekerin sertliği evliliğin dayanıklılığını, tatlı oluşu ise bu yeni hayatın tatlılığını simgeliyor. Yani bu badem şekeri çifte 'mutluluk, sağlık, para, çocuk ve uzun bir ömür' getirmesi dileğiyle hazırlanıyor.
Bekar genç kadınların bu şekeri alıp yastığının altında 3 gece boyunca saklaması gerekiyor? Neden mi? Tabii ki koca bulmak için.
Babası sol ayakkabısına bir gümüş para koyar, annesi ise sağ ayakkabısına bir altın koyar. Bunun amacı ise gelinin her zaman onların desteği ile ayakta durmasını dilemeleridir.
İnanca göre bir gelin önü açık ayakkabı giyerse ksımeti ve parası bu açıklıktan akıp gider.
Ayrıca yeni evli çift kilisedeki törenden çıkarken misafirlerin üzerlerine attığı bozuk paraları bir bir yerden toplamak zorundadır.
Düğün öncesi yapılan bu gelenekte gelinin arkadaşları gelinin ve bazen de damadın üzerine yumurta, mayalanmış süt ya da balık sosu döker. Bu gelenek hem kötü enerjileri atması için hem de çifte evliliğin zorluklarını göstermek için yapılır.
La Soupe adı verilen bu gelenekte misafirler düğünden arta kalan yiyecekleri bir araya getirir ve tuvalet benzeri bir kasenin içine koyar. Gelin ve damat kötü şansı savmak için bu bulamaçtan yemek zorundadır.
Bu Afrika ülkesinde Maasai atalarından kalan tükürme geleneği halen sürüyor. Bir gelin ve damat köyden ayrılırken gelinin babası bu yeni beraberliğe nazar değmesin diye kızın kafasına ve göğsüne hafifçe tükürür.
Birçok Latin kültüründe inciler denizin gözyaşlarıdır, bu yüzden inançlarına göre düğünde inci giymek evlilikte mutsuzluk getirebilir.
Aslında bu genellikle iç çamaşırlarında ya da astar kısmında yapılan bir değişikliktir. Gelinliğin altına 3 farklı renkte kurdela dikilir. Bunlardan sarı olan yiyecek, mavi para ve kırmızı tutku getirmesi için takılır.
Tıpkı bizdeki gibi Hintli gelinler de el ve ayaklarına kına sürerler. Fakat Hindistan kınalarında eğlencel bir detay daha var. Bu ince ince işlenen desenlerin bir yerine damadın baş harfleri de işlenir.
Damat adının baş harflerini düğün gecesi bulursa bu çifte şans getirecektir. Bulamazsa da geline bir hediye alması gerekir.
Bir eyalette gelin düğün gününe kadar 30 gün boyunca her gün bir saat ağlar. Bir başka eyalette çift birlikte bir tavuk keserek düğünü yapmaları gereken tarihi bu şekilde tespit eder. Başka bölgelerde ise düğün öncesinde çift başka düğünlere, cenazelere ya da yeni doğum yapmış bir kadının evine gitmez, çünkü bu kısmetlerinin çakışmasına sebep olabilir.
Uzun bir evlilik getireceği ümidiyle İtalyan çiftler düğünde bir vazo ya da bardak kırarlar. Cam vazoyu ne kadar çok paramparça ederlerse o kadar iyi çünkü, kırılan her bir parça çiftin birlikte geçireceği 1 mutlu yıla tekabül eder.
Şaka bir yana yaz yaklaşıyor, evlenecek bütün çiftlere şimdiden mutluluklar.
Macaristan'da bir bekarlığa veda partisinde gelin boxerımın etiketini kesmek istemişti, sırayla görükleri tüm erkeklerden istediler. Bu da garip bir gelenek.
Nerden uyduruyorsunuz bazi seyleri, Italya'da vaso kirma gelenegi falan yok, Sardunya adasinda tabak kirma gelenegi kismen var evet ama ici pirinc dolu tabak kirilir (tum ulkede nikahtan hemen sonra disari ciktiklarinda ciftlere pirinc atilir). Iskocya'da da gormedim hic oyle bir gelenek ama bunu yalanlayamam. Bu tarz bilgilere inanmamanizi tavsiye ediyorum. Ulkelerin kufurleriyle ilgili bir galeri vardi mesela kulliyen yalan.