Gülümsemek mükemmel bir olay, hele de mutluluktan olunca. Peki karşınızdaki insanlar gerçekten mutluluktan mı gülümsüyor?
Stresli olduğunuzda, yalan söylerken veya bir şeyle düşünürken yalnızca ellerinizi veya gözlerinizi hareket ettirmiyorsunuz!
Gülümsemek mükemmel bir olay, hele de mutluluktan olunca. Peki karşınızdaki insanlar gerçekten mutluluktan mı gülümsüyor?
Stresli olduğunuzda, yalan söylerken veya bir şeyle düşünürken yalnızca ellerinizi veya gözlerinizi hareket ettirmiyorsunuz!
Kurnaz bir kişide gülümseme çok gizli anlamlar taşıyor olabilir. Duping delight adı verilen gülümseme çeşidi birisini manipüle etmekten zevk alır, çoğu zaman uygun olmayan bir anda bir gülümsemeyle başkalarına görünür hale gelir. Yalan söylerken ya da birini aldatırken özellikle bu gülümseme kendini dudaklara yerleştirir. Hafif sahte bir harekettir.
Ağız açıkken üst ve alt dişlerin gösterildiği gülme şeklidir. Bu rahat ve davetkar yüz, neşe ve samimiyet uyandırır. Kafa genellikle geri atılır. Kahkaha atmak da denilebilir aslında ve bu gülüşün sağlığa birçok faydası da vardır. Fakat ortamda sürekli açık ağızla dolaşan kişilerin psikolojik problemleri olduğuna dair söylentiler de kulağımıza geldi. Bizden söylemesi.
Herkes bir şekilde sosyalleşmek ve ortamda değer görmek ister. Bu yüzden sosyal etkileşim becerilerinizi geliştirmek isteyebilirsiniz. Doğru gülümseme size yardımcı olabilir! Psychology Today'de yayınlanan bir makalede gülüşün sosyalleşmede oldukça etkili olduğu anlatılmış: 'Başkalarının yüz ifadelerini otomatik olarak kopyalarız. Karşılıklı olarak gülümseme sosyal gruplarda bulaşıcı olabilir. İnsanlar daha pozitif ve içten gülümsemeyi değerlendirir ve gülümsemeyenlere karşı duvar oluştururlar.'
Örneğin aynı ortamda bulunduğunuz biri kafasından geçirdiği bir düşünceden dolayı gülümsemeyi bırakıp sert bir yüz ifadesine bürünür. Fakat bulunduğu ortamın farkına vardığında beyninden geçen düşüncelerin hissettirdiği duyguları bastırarak gülümsemeye devam eder. Bu alanda araştımacı olan Jonathan Gratch, bir gülümsemenin doğasının, gerçekliği hakkında ince bilgileri de ilettiğini söylüyor. Ayrıca hızlıca başlayıp biten gülümsemelerin gerçekçi olmadığından bahsediyor.
Gülümseme, gülümseme ifadesini düzenlemek için kullanılan yüz kasları ile gerçekleştirilir. Gergin olduğunuzda bu kaslar kontrolü ele geçirir. Bu kas hareketleri, dudaklarınızı birbirine bastırır veya ağız köşelerini aşağı ve yukarı çeker. Gergin olduğunuzu hissettirmemek için rahatça gülümseyin.
Bazen baskı altındayken, olağan durumla uyuşmayan şekillerde tepki gösteririz. Bunun yaygın bir örneği, kötü haber aldığımızda, tehlikede olduğumuz zaman, üşürken ya da gelen bir mesajdan rahatsız olduğunuzda şakalar yaparak gülmek. Philadelphia'da bir aile ve evlilik terapistine göre, bu uyuşmayan davranışlar, beynin aşırı duygusal koşullarını yönetmenin birçok yolundan sadece biri. Ayrıca yapılan araştırmalar göre sosyal baskı altındaki kişiler aynı haberlere yalnız olduklarında gösterdikleri gülümsemeden daha etkilisini sergiliyorlar. Sizi sinirlendiren bir haber aldığınızı düşünün. Yalnızken sinirinizi gösterebilirsiniz fakat kendinizi ele vermemeniz gereken bir ortamda yalnızca gülebilirsiniz, hem de normalden daha görünür şekilde. Belki de anlatılan kişiyle dalga geçerek...
İronik yani alay edercesine gülümseme toplumda pek de hoş karşılanan bir durum değil. (Kaynak)
Bazıları dışa dönük ifade ile içsel duygular arasındaki bilinçli bağlantıyı keser. Bağlantı kesilmesi olumsuz duyguları bir kenara itmenin sonucu olarak bilinçsiz gerçekleşebilir. Yani ironik gülümseme altta yatan bir eksiklikten ya da olumsuz düşüncelerden kaynaklanıyor olabilir.
Sosyal psikologlar, derin sevgi ve tutkulu cinsel çekimle tamamen farklı gülüşlerin ortaya çıktığına inanırlar. İki kişi arasındaki 'gerçek' gülümseme eğer sık sık ortaya çıkıyorsa bu aşkın varlığını gösterebilir. Ya da 'arsızca' gerçekleştirilen dudak hareketleri (gülümserken dudak yalama, ısırma, tek yana doğru gülümseme gibi) cinsel arzuyu nitelendirebilir. (Kaynak)
Bir makaleye göre stres altındayken bile kendinizi gülmeye zorlayarak endişenizi azaltabilir ve kapanan beyin fonksiyonlarınızın daha sağlıklı çalışmasını sağlayabilirsiniz.
Psychological Science dergisinde yayımlanan bir araştırmada gönüllülerin yarısına gülümsemeleri tavsiye edilerek görüşme yapılmış, diğerler yarısına ise herhangi bir tavsiyede bulunulmamış. Gülümseyen tüm katılımcıların, bilinçli olup olmadıklarına bakılmaksızın, diğer gruba göre stres iyileşmesi sırasında daha düşük kalp hızlarına sahip oldukları ve bu durumun onlara bir avantaj sağladığı görülmüş. Bu bulgular, stres sırasında pozitif yüz ifadelerini sürdürmenin hem fizyolojik hem de psikolojik yararlarının olduğunu göstermektedir.
Araştırmacılar bir araştırmada gönüllülerin fotoğraflarında insanların gülümsemelerinin yoğunluğunu belli bir oranda derecelendirmelerini istedi. Daha sonra bu fotoğraflarda bulunan çiftlerin sağlam (çiftlerin birbirine bağlı olduğu) bir evliliğe sahip olma ihtimalini kontrol ederek bu açıdan derecelendirdiler. Sonuçlara göre en güçlü gülümsemeye sahip olanlar boşanma olasılığı en düşük olan kişilerdi.