Dramatik Olduğu Kadar Sırlarla Dolu Ölümüyle de Akıllarda Kalan Padişah: Genç Osman

II.Osman veya herkesin bildiği unvanıyla Genç Osman, Devlet-i Aliyye'nin tarihinde, yönettiği insanlar tarafından tahttan indirilerek katledilen tek padişahtır. Çok genç yaşta tahta çıkan ve kısa sürede indirilen bu padişah, kimilerine göre ilk reformculardan birisiydi, kimilerine göre ise haksız yere katledilen bir yönetici... Peki II.Osman'ın yenilikleri nelerdi ? Yönetimde yanlışları var mıydı ? Kendisine karşı neden isyan edildi ? Bu ve benzeri soruları temele alarak, Genç Osman ve saltanatını, herkesin sıkılmadan okuyabileceği, anlaşılır bir biçimde ele almayı uygun gördük.

İlk Yılları

Padişah I.Ahmed'in oğlu olarak 29 Nisan veya 3 Kasım 1604 yılında doğdu. Kaynaklarda ay ve gün olarak bu iki doğum tarihi zikredilir. Fakat yıl olarak 1604 tarihi kesindir. Genç Osman, gençliğinde sarayda üst düzey bir eğitimle yetiştirildi. Arapça, Farsça, İtalyanca ve Antik Yunanca lisanlarını öğrenmişti. Yabancı elçilere göre o, Osmanlı şehzadelerinin en kültürlü ve bilgili olanıydı.

1617 yılında babasının vefatı üzerine tahta geçmesi gerekirdi. Fakat yine babasının getirdiği ekber ve erşed sistemi dolayısıyla, hanedanın en büyük yaştaki üyesi olan, Osman'ın amcası I.Mustafa padişah oldu.

Saltanat Dönemi

I.Mustafa tahta geçmişti, fakat akli dengesi yerinde değildi. Gerçekten zihinsel bozuklukları mevcuttu. Devlet büyükleri padişahın bu şekilde yönetimi idare edemeyeceğine karar verdiler. Bunun üzerine 26 Şubat 1618 tarihinde I.Mustafa odasına kilitlenerek, Genç Osman tahta geçirildi. Böylece zihinsel bozukluğu bulunan Mustafa'nın 97 günlük saltanatı sona ermiş oldu. Tahta her çıkan padişah askere cülus dağıtırdı. 3 ay arayla padişah değişince, bu kısa süre içerisinde iki sefer cülus verilmek zorunda kalındı. Bu cülus törenleri devlet hazinesine olumsuz bir şekilde yansıdı.

Genç Osman'ın İlk İcraatları

Sultan Osman, tahta geçer geçmez devlet görevlilerini değiştirdi. Zira padişah, amcası I.Mustafa'yı tahta çıkaranları makamlarında tutmak istemiyordu. Sadaret Kaymakamı, Şeyhülislam, Rumeli Kazaskeri ve Hekimcibaşı gibi görevlere yeni kişiler getirildi. Dönemin bazı kaynaklarına göre bu yeni görevliler, niyetleri bozuk, çıkarcı kişilerdi ve padişahı olumsuz yönde etkilemekte idiler.

Tam da bu sıralarda kuzeyde yeni bir karışıklık belirmişti. Kazaklar, Karadeniz kıyılarındaki Osmanlı topraklarına akınlar yapıyor ve Lehistan'a sığınıyorlardı. 1620 yılının Ağustos ayı içerisinde Lehistan ve Kazak kuvvetleri, Osmanlı tarafından büyük bir yenilgiye uğratıldı. Lehistan barış istiyordu. Fakat padişah II.Osman bunu kabul etmedi, çevresindeki devlet görevlilerinin de telkinleriyle Lehistan üzerine büyük bir sefer yapmaya karar verdi.

1621 Kışı

Sefer için hazırlıklar devam etmekteyken Sultan Osman, 12 Ocak 1621'de kardeşi Şehzade Mehmet'i kendisine rakip gördüğü için boğdurttu. Kaynaklarda Şehzade Mehmet'in ölümünden önce kardeşi Osman'a 'saltanat süremeyesin' diye beddua ettiği söylenir. Bu idamın etkisi toplum üzerinde henüz atlatılamamışken, çok şiddetli kar fırtınaları ve ağır bir soğuk İstanbul'u etkisi altına aldı. Dönemi yaşayan tarihçilerin kaleme aldığı kaynaklarda, denizin tamamen donduğu, Üsküdar ile Beşiktaş arasında yürüyerek insanların karşıya geçtiği ve 15 gün boyunca durmadan kar yağdığı söylenir. Bu şartlarda boğaza gemi giremediği için kıtlık da baş göstermişti. En temel besin olan ekmeğin bile fiyatı fazlaca artmıştı. Halk bu felaketi padişah II.Osman'ın uğursuzluğuna yoruyordu.

1621 kışını Celal Şengör'den dinlemek isteyenler için, ayrıca bakınız: Celal Şengör-1621 İstanbul Kışı

Lehistan Üzerine Sefer

Bu kıtlıklar ve uzun süren şiddetli kış ayları, padişahı seferinden vazgeçirmedi. 1621 yılının Nisan ayında Osmanlı orduları yola çıktı. Hotin yakınında Lehistan ile yapılan mücadeleler bir ay kadar sürdü. Fakat Osmanlı ordusundaki askerler, başından beri bu sefere isteksizdi ve yolda gelirken birtakım asker kaçakları da olmuştu. Dolayısıyla Osmanlı ordusu Lehistan askerlerini kesin bir yenilgiye uğratamadı. Sonuç olarak barış antlaşması yapılarak savaşa son verildi.

Bu seferin en büyük sonucu, padişah II.Osman'ın Yeniçerilerin artık işe yaramadığını düşünmesi ve yeni bir askeri sistem getirmeyi tasarlamasıdır.  Aynı zamanda padişah, bu seferden sonra cariyelerle evlilik yapma adetini de bozdu. Şeyhülislam Esad Efendi'nin kızıyla evlendi.

Yaptığı Yenilik Girişimleri

II.Osman, ilk yenilikçi ve reformcu padişah olarak tanınsa da esasında kendi devrinin kaynaklarında bu yönüne hiç değinilmez. Padişaha karşı olan bu bakış açısı, mutlak yenilik ve ıslahat aranılan 19.yüzyıldaki tarihçiler tarafından ortaya atılmıştır. II.Osman dönemi kaynaklarındaki bilgiler ise padişahın sadece askeri alanda birkaç yenilik yapmayı planladığı ve başkenti değiştirmek istediği yönündedir. 

II.Osman, Lehistan seferi sonrasında Yeniçerilerin artık yetersiz olduğunu anlamıştı. Bazen tebdil-i kıyafetle halk arasına karışır, meyhanelerde içen ve fahişelerle beraber olan Yeniçerileri yakalayıp cezalandırırdı. Padişah belki de Yeniçeri Ocağını kaldırmayı tasarlıyordu, fakat bu iş hiç kolay olmayacaktı.

Padişahın Çöküş Dönemi

Padişah II.Osman'ın hacca gitmek isteği bardağı taşıran son damla oldu. Padişahların görevi adaletli bir biçimde halk yönetmekti, hacca gidip gelmek birkaç seneyi bulurdu. Bu sıralarda yönetimde fitne çıkabilir, devlet tehlikeye girebilirdi. Ayrıca 'padişahın haccı bahane ettiği, Anadolu içlerinde düzenli bir ordu kurarak Yeniçeri Ocağını kaldıracağı' söylentisi ortalıkta dolaşıyordu. Bundan başka padişah İlmiye sınıfını da ekonomik nedenlerle kendisine düşman etmişti. 1622 yılının Mayıs ayına gelindiğinde artık II.Osman, dinsiz ve tehlikeli birisi ilan edilmişti.

Genç Osman'ın Katledilmesi

18 Mayıs 1622 günü padişah hacca gitmek için maiyetindeki askerleri Üsküdar'a geçirecekti. Yeniçerilerin ve ulema sınıfının başını çektiği isyan bu tarihte patladı. İsyancılar birkaç yüksek devlet görevlisinin kellesini istiyorlardı. Padişah ise, kendisine istek bildirmeye gelen ulemayı 'bunlar hep sizin başınızın altından çıktı' diyerek azarladı. II.Osman hacca gitmekten vazgeçtiyse de artık isyanı durdurmak imkansızdı. Padişah, istenilen kişileri isyancılara vermedi. Sonradan bir kez daha görüşmeye kabul ettiği ulemaların fetvasını yırtıp attı.

Bütün bu olanlar ayaklanmacıları daha da kızdırmıştı. İsyancılar I.Mustafa'yı tahta geçirmek istiyorlardı. En sonunda isyancılar sarayı bastılar, şehrin her tarafı yangın vaziyetindeydi, her yer yağmalanıyordu. 20 Mayıs 1622 günü I.Mustafa, isyancılar tarafından padişah ilan edildi. II.Osman ise çok kötü bir şekilde aşağılanarak halkın önünden geçirildi. Yedikule'ye getirilerek burada boğdurulmak suretiyle öldürüldü. Genç Osman'a idamından evvel tecavüz edildiği gibi asılsız iddialar mevcuttur. Buna dayanak gösterilebilecek hiçbir bilgiye kaynaklarımızda rastlamadık. Fakat II.Osman'ın idam edilene kadar birçok zulme uğradığı ve aşağılandığı bir gerçektir.

II.Osman'dan Sonra

Küçük yaşta öldürülerek tahttan indirilen padişah, babası I.Ahmed'in yanına defnedildi. II.Osman'dan sonra kısa süre saltanat I.Mustafa'ya kaldı. Fakat onun adli dengesizlikleri devam etmekteydi. 30 Ağustos 1623'te vezir olan Kemankeş Ali Paşa'nın önerileriyle, devlet erkanı tarafından I.Mustafa'nın tahttan indirilmesine karar verildi. 10 Eylül 1623'te I.Mustafa yeniden odasına kapatıldı ve IV.Murad tahta geçirildi.

Netice itibarıyla, II.Osman'ın katledilmesi tarihimizdeki acı hadiselerden birisidir. Bizim yapmamız gereken ise, bu hadisenin sebeplerini, sonuçlarını iyi anlayarak günümüz için dersler çıkarmaktır.

KAYNAKLAR

  • Naima Mustafa Efendi-Tarih-i Na'ima (haz. Mehmet İpşirli), TTK, Ankara 2007

ARAŞTIRMALAR

  • Erhan Afyoncu-Sorularla Osmanlı İmparatorluğu, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2014

  • Halil İnalcık-Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar II, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2014

  • Necdet Sakaoğlu-Bu Mülkün Sultanları, Oğlak Yayıncılık, İstanbul 2015

  • Alfonse de Lamartine-Osmanlı Tarihi, Toker Yayınları, İstanbul 2016

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
13.06.2016

Osmanlı'nın en büyük düşmanı ne İran idi ne Vatikan. En büyük düşmanı Yeniçerilerdi. Allah bin belalarını versin bunların. Bir de sağda solda Osmanlı torunuyuz deyip yeniçeri kılığında dolaşanlar var ya, hah işte onlara da zorla Osmanlı tarihi okutacaksın artık kanıma dokunuyor bu yeniçeri olayı

13.06.2016

dediğine katılıyorum fakat dediğine şöyle bi şey daha katıyım yeniçeride yozlaşma 17.yüzyılın başlarında daha çok kendini göstermiştir ve bunun sebebide maalesef devşirmelerin yerini türklerin almasıdır evlenmeleri yasak olan yeniçeriler evlenmiş aile kurmuş ve hatta iş kurmuştur işin cılgını çıkarmışlardır.

13.06.2016

genç osman,3.selim,2.mahmut bu padişahlar mutlaka bilinmeli atatürke saygımız ve sevgimiz sonsuz olmakla birlikte ondan öncede çok akıllı,reformcu liderler geldiği bi gerçek burda atatürkü ön plana çıkaran şey onun istediği her reformun nerdeyse gerçekleşmiş olması saydığım padişahlar zaten istediklerini yapabilselerdi düşünemiyorum şu zamanı.

27.02.2019

Ya tabi. Kadınlar için ne değişirdi mesela? Herhalde herkesin bir düzine cariyesi olurdu . Atatürk ü ön plana çıkaran şeylerden biride hümanistliği insan ayırmamış yoksa düşünemiyorum şu zamanı¿

13.06.2016

Culus konusunda şunu söyleyeyim, o dönem de devlet bütçesinin yarısı yeniçeri maaşlarına gidiyor. Düşünün artık ne kadar pahalı olduklarını. Leh seferi konusundaysa Genç Osman ciddi ciddi, Polonya üzerinden baltık denizine sarkıp orada bir donanma kurup avrupayı sıkıştırmayı hayal etmiş. Oldukça cesur bir hamle. Ayrıca değişen ticaret yollarının osmanlı üzerine etkisinin de farkında biriydi. Yine pek bilinmez ama Osmanlı deniz aşırı seferleri destekledi ancak uygun limanı olmaması sebebiyle zayıf kaldı. Belki de bu yüzden baltık' a çıkmak istemiştir. Kısaca Osmanlı için çok kötü olmuştur erken ölümü.

TÜM YORUMLARI OKU (21)