Distopik Gezegen Çok Yakın! 2050 Yılına Kadar İnsanlığın Karşılaşması Olası 10 Felaket Senaryosu

30 yıl içinde dünya gündemini neler meşgul edecek? Geleceğin bizler için hazırladığı zorluklar nelerdir? gibi soruların cevabını bir nebze olsun verebilmek için BBC bilim, teknoloji ve toplumsal gerçekleri göz önünde bulundurarak bazı başlıklar hazırlamış. Biz de sizler için derledik.

1. İnsanlar üzerinde yapılan genetik modifikasyonlar etik sınırlarını zorlayacak mı?

Bilim insanları arasında konu üzerindeki tartışmalar geçtiğimiz yıl insan DNA'sını düzenlemeyi sağlayan yeni bir teknoloji üzerine giderek arttı. Crispr adı verilen (İngilzce Crisper: 'daha net' anlamında) bu uygulama insanların DNA'sını kanser gibi hastalıkları yok etmek için değiştirme işlemine denir.

Kulağa hoş geliyor, değil mi? Ancak, bu genetik değişik işlemi ters teper ve belirli bir zekaya seviyesine ya da belirli fiziksel özelliklere sahip bebekler üreten embriyoların seçilmesi için öjenik gibi bir bebek tasarlama projesine dönünüşürse? 

İnsan genleriyle oynama henüz büyük bir sorun olarak nitelendirilebilecek kadar yaygın kullanılmamasına rağmen, geniş kapsamlı etkileri için hazırlıklı olmamız gereken ve geleceğe yönelik bir gelişme. 

Yeni Zelanda Wellington'daki Victoria Üniversitesi'nde ahlak bilim dalı profesörü Nicholas Agar, 'Korunmasını isteyebileceğimiz şeylerin doğru bir şekilde düşünülmesi zaman alıyor - insanlığın anlamı hakkında geniş bir perspektif değerlendirilmelidir. Yeni teknolojik imkânların yoğun ve hızlı bir şekilde ortaya çıktığı günümüzde ahlaki düşünceye  bu zamanı tanımak giderek zorlaşıyor,' diye açıklıyor.

2. Dünya tarihinin gördüğü en yaşlı nüfus geneliyle karşı karşıya kalabiliriz.

Sadece dünya nüfusunun patlaması gerçeğiyle mücadele etmekle kalmayıp - insanların her zamankinden çok daha uzun yaşadığını göreceğiz. Bu harika bir şey elbette ama, tüm o yaşlı nüfus bakıma ihtiyacı duyacak!

2100 yılına kadar İngiltere'den Japonya'ya, Çin'e 65 yaşın üzerindeki kişi sayısı yüksek toplumlar daha yaygın hale gelecek. Önümüzdeki 30 - 40 yıl içinde, bu artış gerçekten yaşanmaya başlayınca, yaşlı insanlar için daha kaliteli bakım hizmetine ihtiyaç duyacağız. Örneğin Japonya bu konuda robotlardan yardım almayı dahi planlıyor. Ölüm oranının azalması ve doğumların çoğalmasıyla belki de yaşlanan işgücünü telafi etmek için ülkelerin uyguladığı göçmenlik politikası çok daha yumuşak bir hale gelecek.

3. Yükselen deniz seviyesi modern zaman Atlantisleri oluşturabilir! Bazı şehirler tamamen kaybolabilir...

21. yüzyılda şehirlerin nasıl değiştiğini görmek için çok büyük şehirlere bile bakmanız gerekmiyor. Giderek artan iklim değişikliğinin etkisiyle, sadece sellerin yaygınlaşması değil, değişen hava koşullarının da bina tasarımını etkilediğini açıkça görüyoruz. 

Örneğin Miami'de çok daha fazla deniz bariyeri inşa ediliyor ve tüm yeni yapılan binaların birinci katlarının daha yüksek inşa edilmesi kanunen mecbur kılınıyor. 

Mevcut gidişat devam ederse, şehirler, adalar ve Bangladeş gibi düşük rakımlı bölgelerin tamamı dünya üzerinden silinebilir. Bu tür bölgelerde ekonomik krizlerin yaşanması ve iklim kaynaklı mültecilik durumunun toplumsal bir norm haline geleceği tahmin ediliyor. 

Kentlerdeki nüfus arttıkça şehirin altyapısı üzerinde baskı zaten giderek artmaktadır. Bu tür bir iklim değişikliği toplu göçlere sebep olursa, mevcut altyapı, hizmet ve ekonomiler kırılma noktasına gidebilir.

4. Sosyal medyanın evrimi henüz daha çok başında!

Sosyal medya, son on yıl içinde kullandığımız bütün iletişim yollarını bir bakıma karmaşık bir hale getirdi. Toplumun büyük bir çoğunluğunun haber kaynağı olarak sosyal medyayı kullanıyor olması da, yakın zamanda modasının geçmeyeceğini kanıtlıyor. Peki sosyal medya önümüzdeki 30 yıl içinde ne gibi değişiklikler geçirebilir, ne gibi tehditler ortaya çıkabilir? 

İlk olasılık: mahremiyeti olmayan bir dünya. Görünen tek ve aslında en ciddi sorun bu. Kimliğin saklı tutulması ve kişisel gizlilik konusundaki duygularımızı tamamen ortadan kaldırmanın yanısıra sosyal medya siber zorbalığının da birçok sıkıntısını beraberinde getirecek. Başa çıkılması gereken internet trolü kavramı da aslında bunun bir sonucu denilebilir. 

Ayrıca, bilgi alışverişi konusunda dikkate alınması gereken bir sorun daha var: sahte haberlerin yayılması konusundaki mevcut durum sürmeye devam ederse, sosyal medya insanların dünyayı nasıl gördüğünü nasıl şekillendirecek? Eğer insanlık aylar, yıllar, hatta on yıllar boyunca güvenilmez haber kaynaklarına maruz kalırsa, uygar toplum ve toplumsal iletişim çok kötü çıkmazlara girebilir.

Öte yandan sosyal medyanın dünyaya ne kadar hızlı bir giriş yaptığı göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki 30 yıllık zaman zarfında, henüz hayal bile edemediğimiz sosyal medya konularıyla uğraşıyor olabiliriz! 

Hatırlatalım, Facebook sadece 13 yaşında!

5. Yeni ve beklenmedik jeopolitik gerginlikler ortaya çıkabilir.

Geçtiğimiz yıl tüm dünya vatandaşları olarak jeopolitizmin kırılgan dengesinin ciddi anlamda sınandığına şahit olduk. Bu da önümüzdeki 30 - 40 yılın küresel istikrarını tam bir bilinmezlik haline getirebilir.

Kuzey Kore füze ateşlemesi... Binlerce mültecinin çatışmalardan kaçmak için sınırları geçmesi... Siber korsanların başka ülkelerdeki siyasi seçimleri hack'lemei... Dünya çapında artan milliyetçi duygular... 

Bu konu başlıklarının tamamı 2016 ve 2017'nin bugüne kadar olan kısmını 'jeopolitik bir mayın tarlası' ve 'tarhite benzeri görülmemiş bir jeopolitik kayma' haline getirmeyi başardı. Öngörülmesi tamamen imkansız olan bu tip gelişmeler olmaya devam ettiği sürece dünya üzerindeki 'politik dram' kıtaları birbirine yaklaştırmaya devam edecek!

6. Karayolu seyahati daha güvenli bir hale gelebilecek mi?

Hızlı kentleşme, hızlı tren ve Hyperloop gibi olağanüstü teknolojilerin günümüz normları olmasına rağmen otomobilin modası asla rafa kalkmayacak - ve hatta önümüzdeki 30 yıl içinde yollarda daha da fazla araç göreceğiz.

Sürücüsüz otomobil teknolojisi, büyük teknoloji şirketleri ve önümüzdeki yıllarda insansız araçları ilk kez piyasaya çıkarmayı isteyen otomobil üreticileriyle hızla yaklaşıyor. Ancak son araştırmalara göre, ister kendi kendini sürebilen ister de sıradan sürücülü otomobil sayısında büyük bir fırlama yaşanacak.

Giderek artan bir orta sınıfa sahip, Çin gibi ülkelerde, giderek daha büyük bir nüfusun araç sahibi olma talepleri sonucunda çevre ve altyapı ihtiyaçları büyük bir zorluk teşkil edecek.

Peki bütün bunlar olurken yol güvenliğinden, çevre kirliliğiliyle mücadele ettiğimizden ve sürücüsüz araçların yollarda magandaya dönüşmediğinden nasıl emin olacağız?

7. Gitgide azalan doğal kaynaklar insan ırkına daha ne kadar dayanabilir?

21. yüzyıla damgasını vuran yeni teknoloji ve cihazların tamamı nadir bulunan yeraltı metallerine ihtiyaç duyuyor. Örneğin ortalama bir akıllı telefonda 60'dan fazla 'madde' kullanılıyor. 

Bu da gezegenin doğal kaynakları üzerinde ciddi bir baskı ve zorlama demek. Dünyanın nadir görülen yeraltı metallerinin %90'ının bulunduğu Çin'de, önümüzdeki yirmi yıl içinde maden ocaklarının tükeneceği tahmin ediliyor ve bu malzemelerin yerini alacak herhangi bir alternatif yok!

8. Bütün bunları düzeltmek yerine, bu gezegeni bitirdiğimiz gibi yok edecek başka gezegenler arayışına girebiliriz.

Uzay turizmi şirketleri faaliyetlerinin güvenli olduğundan nasıl emin olacağız? Stephen Hawking'in tavsiyesine kulak verip, insanları Mars'a veya başka bir gezegene göndermenin yollarını nasıl bulacağız? 

Uzay gezisi bugün uzay ajanslarının ve milyarderlerin oyun alanı gibi görünebilir, ancak gün gelip herkes tarafından daha ulaşılabilir hale geldiğinde kuşkusuz bir dizi yeni sorun ortaya çıkacak. Lojistik, güvenlik ve uzay yolculuğun kapsadığı tüm diplomatik konular bunların arasında olmaya aday gösteriliyor.

9. Beyin gücünün sentetik yollarla arttırılması.

Beyin gücünü artırmak için şimdilik kahve, bitkisel destek ilaçları ya da benzer maddeler kullanıyoruz. 

Ancak bu durumun 20 - 30 yıl sonrasını hayal edelim. Şimdi olduğundan daha hızlı düşünmemizi sağlayan özel geliştirilmiş ilaçları ya da saatler veya günler boyunca normal insan yeteneğinin ötesine geçmemize yardımcı olan teknolojik implantları düşünün. 

Bu tür çalışmalar dünya çapında çeşitli laboratuvarlarda halen sürüyor. Ortaya çıkan soru ise şu: Bu tür ilerlemelere maddi durumu yeterli olmayan kişilere ne olacak? Toplumsal eşitsizlik giderek artacak, zenginler giderek zenginleşecek mi? 

Yasal ve etik konular ne olacak? Örneğin sınava girmeden önce bir kahve içmek günümüzde kabul görülüyor, ancak gelecekte bu bir implant veya akıllı bir ilaç kullanmak olursa bu ne gibi sorunlara yol açabilir?

10. Korkulan olacak ve yapay zeka hayatlarımızı tamamen kontrolü altına almayı başaracak mı?

Amerikalı yazar, bilim insanı, mucit ve fütürist Ray Kurzweil geleckte birgün yapay zekanın insan ırkı üzerinde hakimiyet kuracağı yönünde çok sayıda tahminde bulunmuştu.

Bu aslında isanlığın genel inancından çok uzak bir görüş değil, yapay zekanın giderek güçlendiğini inkar edebilecek çok az sayıda insan bulabilirsiniz. Bu noktada yapay zekanın hayatımıza girdiği noktalar önem kazanıyor, örneğin genetik değiştirme konusunda ya da finans piyasalarında yapay zeka kontrolü eline alırsa bu içinden çıkılmaz bir hal alabilir. 

Yapay zekanın dünyayı ele geçirme senaryosu biraz abartılmış olsa da, çalışma, özel ve iş hayatımız üzerinde ciddi etkileri olacağını inkar edemeyiz. Fakat şunu da belirtmeliyiz ki yapay zekanın yanlış çalışması, hatalı kullanılması sonucu insanlık felaketleri yaşanabilir, milyonlarca insan ölebilir ya da çok büyük finansal kayıplar meydana gelebilir.

Popüler İçerikler

Hollanda Hükümeti'nden Örnek Karar: Scottish ve Sphynx Kedilerin Sahiplenilmesi Yasaklandı!
Temsilcimiz Ege Karabenli İlk 10'da: Mr. World 2024 Erkek Güzellik Yarışması'nın Birincisi Belli Oldu!
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
YORUMLAR
22.07.2017

Ulan dünya gelişecek gerçekçi robotlar üretilecek belki bir çok yenilik olacak ama bizim ülkede ki olaylar absürtlüğünü korumaya devam edecek. Robota tecavüz edildi, şifresi ele geçirilen robot yıllarca seks işçisi olarak çalıştırıldı, ışınlanma sırasında mastürbasyon yaptı, kara delikten halay çekerek geçtiler, sızıntı olan füzyon santralinde türkler çay içemeye devam etti, robotun kolunu koparıp zorla dilendirdiler, yeni geliştirilen yapay zekanın ilk söylediği cümle amk pezevenk oldu. Yeni bulunan gezegene giden ilk türk kolonisi mangal yaptı, uzaylılarla irtibata geçilmesinin ardından uzaylıların kurduğu ilk cümle imam hatipler kapatılsın oldu.

22.07.2017

Çok komikmiş kardeş, bie daha espri yapma

Elon Musk gibi adamlar belirleyecek kaderimizi.

Biz sadece seyrederiz; Hayat akıp gider, ne gam ne de keder...

TÜM YORUMLARI OKU (25)