Günümüzde basitleştirilmiş bu psikolojik rahatsızlığı hiç de küçümsememek gerekiyor.
Günümüzde basitleştirilmiş bu psikolojik rahatsızlığı hiç de küçümsememek gerekiyor.
Depresyon, bir insanın hayatında yaşayabileceği en çaresiz ve sinir bozucu deneyimlerden bir tanesidir. Bu süreçte; üzgün, işe yaramaz hissedebilirsiniz ya da her şeye karşı duygularınız körelebilir. Depresyon; bir insanı, mental ve fiziksel olarak hareket edemiyormuş gibi hissettirebilir. Yapmanız gereken ya da yapmaktan zevk aldığınız şeylere karşı bile kılınızı kıpırdatacak gücünüz olmaz. Bu, insanların kötü bir günü ya da kısa sürelik düşük modu değildir ve üstesinden gelmek oldukça zordur. Şunu unutmamanızı tavsiye ederiz: Kimse depresyona girmeyi tercih etmez.
Kendinizce çözüm önerdiğiniz veya daha iyi hissetmelerini sağladığınızı düşündüğünüz için, depresyondaki insanlara karşı bu tarz cümleler kurmak oldukça kolaydır. Ancak kurduğunuz cümleler, karşı taraftaki insana anlamsız gelebilir, onurunu kırabilir ve karşınızdaki kişi bunun boş bir fikir olduğunu düşünebilir. Aslında ağlayan birine üzülme demekle aynı anlamı taşır. Depresyondaki birine yukarıda bahsettiğimiz cümleler tarzında sözler sarf etmek, aranızdaki tansiyonu yükseltebilir. Bunun sebebi olarak da; yetersiz olduklarını düşünmeleri, onlara söylenen şeyleri bilmediklerini sanmaları gibi örnekler verilebilir. Aslında onlara yardım etmek istediğinizi farkında olurlar fakat bu daha kötü hissetmelerinin önüne geçemez.
Bu cümlelerin yerine:
'Senin için buradayım', 'Sana güveniyorum', 'Bundan daha güçlü olduğunu ve üstesinden geleceğini biliyorum', 'Yardımcı olmak için ne yapabilirim?' 'Seni neyin daha iyi hissettireceğini düşünüyorsun?' gibi cümleler kurabilirsiniz. Böylece tavsiye vermek yerine onlara destek olduğunuzu daha iyi anlarlar.
Depresyondaki insanlar, karşılarındaki kişileri darladıklarını ve yük olduklarını düşündükleri için kendi kabuklarına çekilerek sizden uzaklaşabilirler. Modunuzu düşürdüklerini düşünüp oluşan durumdan kendilerini sorumlu tutarlar. Böyle bir durumda sevdiğiniz kişiye yakın olamıyorsanız bile bulunduğunuz yerden de onun yanında olduğunuzu belli edin. Fakat bunu yaparken, zorla konuşmak veya zorla dışarı çıkarmak gibi eylemlerde bulunmamaya özen gösterin.
Değer verdiğiniz birinin depresyonda olmasının kötü bir durum olduğunu inkar etmiyoruz fakat bunun için kendi benliğinizi unutarak sadece karşınızdaki kişi için yaşamayı bırakmanız gerekir. Depresyondaki insanların, sevildiğini ve desteklendiğini hissetmesi gerekir. Ancak bu durum, hayatınız üzerinde olumsuz bir etki yaratmaya başlarsa farklı bir tutum sergilemeye başlamanız gerekebilir.
Bu sıkıntılı dönemde, geri adım atabilmeniz ve kendi mutluluğunuzu zedelemeden nasıl yardım edebileceğiniz konusunda hareket etmeniz önemlidir. Lütfen sabırlı olun ve endişeleriniz hakkında konuşun, ilişkinizde çekmeniz gereken sınırları açıklayın. Orta yolu bularak ikiniz için de iyi olan noktada buluşmaya özen gösterin.
Depresyonda olan birisiyle ilişki içinde olduğunuzda; ne olup bittiğini anlamanız ya da mutsuz olmalarının ilişkinin yansıması olup olmadığını çözmeniz oldukça zor olabilir. Eğer sevgiliniz ya da eşiniz, biraz boşluğa ya da zamana ihtiyacı olduğunu söylerse kendinizi suçlamayın veya onu iyileştirmek için davranışlarınızı nasıl değiştirmeniz gerektiği konusunda düşünmeyin. Bunun, sizinle ilgili olmadığını idrak edin.
Tükenmiş hissetme durumu, depresyonun en yaygın etkilerinden bir tanesidir. Günü bitirmek; depresyonda olan kişi için aşırı derecede yorucu ve sıkıcı bir deneyim olabilir. Tüm gece dinlenmiş olsalar bile; modları çok yüksekken birden düşebilir ya da tam tersi bir durum meydana gelebilir. Bu da, yapılan planların iptal olmasına, bulundukları ortamlardan apar topar ayrılmalarına ya da herhangi bir plan hakkında fikir beyan etmemelerine sebep olur. Sizin bilmeniz gerek şey ise, bu durumun sizden kaynaklanmadığını tamamen depresyonla ilgi olduğudur.
Karşınızdaki kişiye; onunla ayrılacağını ya da daha iyi olmazsa bir daha onunla konuşmayacağını söylemek, maalesef büyülü bir tedavi yöntemi değil... Sırf bu süreçten yorulduğunuz için sevgilinizin birden istediğiniz kişiye dönmesini beklemeyin. Yaşananlar, sizin için çok fazla bir hale geldiğinde ilişkiyi bitirip bitirmemek tabii ki sizin kararınız fakat karşı tarafa kötü davranarak ilişkinizin düzeleceğini düşünmeyin.
Sevgiliniz depresyondayken bazı zamanlar yalnız olmak isteyebilir fakat bu, tüm süreç boyunca yalnız başına kalmak istedikleri anlamına gelmez. Sevgilinize, bir yerlere gitmeyi ya da birlikte kahve içmeyi teklif edebilirsiniz. Onu, sıkıcı rutininden çıkararak farklı bir şeyler yapmanız aranızdaki bağı güçlendirebilir. Böylece bu süreçte yalnız olmadığını da göstermiş olursunuz.
Birisi geçirdiği zor dönemleri anlattığında bizler de benzer dönemlerden geçtiğimizi göstermek için kötü dönemlerimizi paylaşıyoruz. Fakat bunu yapmanız, karşı tarafın acısını küçümsüyormuş gibi hissettirebilir. Empati kurmaktan kaçınmayın fakat kendi yaşadıklarınız empoze etmekten de sakının. Bu konuda yapabileceğiniz en verimli şey, iyi bir dinleyici olduğunuzu belli etmektir.
İntihar etme gibi düşünceler, depresyonda olan kişilerin genel durumlarından bir tanesidir. Bu süreçte, kendileriyle nasıl ilgilendiklerini sormak ya da durumlar aşılmaz bir hal aldığında daha güvenli çözümlerle gelmek iyi olacaktır.
Haftada bir veya iki defa birlikte zaman geçirmek için plan yapın. Ortak arkadaşlarınızla zaman geçirmek için ya da akşam yemeğini birlikte yemek için teklifte bulunun. Depresyon sürecini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi de yeme alışkanlığıdır. Bu yüzden birlikte yemek yapmak veya mutfak alışverişine çıkmak gibi etkinlikleri gerçekleştirebilirsiniz.
Eric G. Wilson'ın Mutluluğa Karşı: Melankolinin Övgüsü kitabında üzüntünün derinliğini ve mental sorunların bizleri nasıl daha çok empati kurabilen yaratıcı insanlara dönüştürebileceğini görüyoruz. Kitapta; depresyon ve melankolinin farkları açıklanırken kültürlerin takıntılı olduğu abartılı mutluluğu kabul etmediğini de anlatıyor. Bunun yanında neden üzücü anlardan da ders çıkarmamız gerektiğine değiniyor. Benzer konu; psikiyatrist ve filozof olan Dr.Neel Burton'ın Tedx konuşmasında da ele alınıyor ve birçok hayata dokunmuş önemli kişilerin bir dönem depresyonda olduğunu anlıyoruz. Bu konuda, depresyonun utanılacak bir durum olmadığını hatırlamak oldukça önemli ve depresyondaki kişilerin yetersiz ya da ezik olmadığını bilmek de...
Sizler, depresyondaki sevgilinizle bu dönemi nasıl atlattınız? Yorumlarda buluşalım...
Depresyon basite indirgenecek bir şey değil buna katılıyorum ama herkes ottan boktan sebeblerden depresyondayım bahanesine sığınıyor depresyondayım diyen insanların %90 ı depresyonun nasıl bir şey olduğunu dahi bilmiyor bu tarz salaklar yüzünden gerçekten kötü durumda olanlarda ciddiye alınmıyor
Zor bir süreç . Kendini değersiz hissettiğin bir süreç . Kafandaki tek düşünce neden yaşıyorum ki. Hiçbir şeyden keyif almayıp sürekli uyumaya çalıştığın ama uyuyamadığın bir süreç. Gözaltlarının morardığı kendinden vazgeçtiğin tükenmişlik sendromuna girdiğin süreç. Kısa da sürse uzunda sürse seni yıkıp geçsede iyileşiyorsun. Girmemek içinde mutlu olabildiğin alanlara yöneliyorsun. O fırtınadan diniyor parlak ve durgun güneşi bol bir denize ulaşıyorsun.
mutlu hissettiğim tek an,gece olup yatağa girip uyumak.