Thomas’ın Dulce’den ayrılmasına neden olan şey, 7. kattaki kafeslerde gördüğü ve ondan yardım isteyen insanlar olmuştu. Thomas’a göre, sıra sıra binlerce insan ve insan- uzaylı melezleri ve humanoid embriyolar soğuk hava depolarında tutuluyordu. Uzaylılar ne toprak, ne altın, ne madenler, ne su, ne de insanların sahip olduğu şeyleri istemiyorlardı, istedikleri tek şey, dünyanın manyetik gücüydü. Uzaylılar bu gücü bizim bilmediğimiz bir şekilde kullanıyorlardı. Evet, Thomas’ın hikayesi inanılmaz gibi görünüyor ama, anlatılanlar gerçekte yaşanan bir kâbusun sadece bir kısmını oluşturuyor olabilir. Dulce’de garip şeyler olduğuna dair birçok delil vardır.
Thomas’ın bunlara da cevabı var mıydı? UFO görüntüleri, kaçırılma ve hayvan parçalama olaylarının arkasında daha korkunç hakikatler gizleniyor olabilir. Yakın zamanlarda Archuleta Mesa’da sondaj ve bilgisayar analizi yapan bir gurup bilim adamı, Mesa’nın altında derin mağaralar olduğunu tespit ettiler.
Akp seçmeninde beyin olduğuna inanıyorsanız uzaylı olduğunada inanın en azından 2, seçenek daha gerçekçi amk :))
insanlar evrimsel sureclerinin sonucu olarak inanmaya meyilli canlilardir. cunku fazla sorgulamadan inandiklarinda kolayca bir fikrin hedefin cevresinde bir araya gelip organize olabiliyorlar, buda onlari mucadelerde daha guclu avantajli hale getiriyor. bakiniz bugunun turkiyesi. modern cagin getidikleriyle ozellikle batida klasik dinlere olan inanc azaldi ama bu insanlarin dusunce yapisini degistirmedi. hala inanacak, dinin yerine gececek yeni bir seyler ariyorlar. uzaydan gelip dunyaya duzen ve mutluluk getirecek uzayli hikayelerinin bu kadar cok ilgi gorup, bu kadar israrci olmasini buna bagliyorum. cunku zaten inanmaya hazir olan insanlari ikna etmek icin cok bir sey yapmaniza gerek yok. agiz birligi ile ayni hikayeyi anlatin yeter. bir kac yerde sarlatanliklar, hileler ortaya ciksa bile insanlar inanmaya devam edecektir.
Mustafa Topaloğlu varken nasıl uzaylılara inanmazsınız.