“Dışarıdan aldıklarımızı şimdi kendimiz yapıyoruz” sloganıyla yola çıkılan ve 386 sanayi kuruluşunu 10 yılda 1087’ye çıkaran bir dönem; cumhuriyetin ilk yılları…
1924 yılında fişek fabrikasının kurulmasıyla başlayan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlığı boyunca temelleri atılan sanayi hamlesiyle birlikte toplam üretim yüzde 80 arttı. Kömürde yüzde 100, kromda yüzde 600, diğer madenlerde yüzde 200 artış yaşandı. Demir üretimi 0’dan, evet sıfırdan 180 bin tona çıktı ve şeker üretimi 200 kat arttı. Atatürk’ün dehası ve ileri görüşlülüğüyle kurulan kömür, çimento, şeker, uçak, ipek ve deri fabrikaları sayesinde Kurtuluş Savaşı’ndan henüz çıkmış Türkiye kalkındı.
Sonra ne mi oldu? Mustafa Kemal Atatürk’ten miras kalan bu fabrikaların çoğu ya kapatıldı, ya özelleştirildi ya da satıldı. Çok uzağa gitmeye gerek yok, geçtiğimiz yıllarda 14 şeker fabrikasının satışa çıkarılması çok tartışıldı; yine geçtiğimiz yıllarda havagazı fabrikasının yıkımı sonrası yaşananları da hatırlarsınız. Cumhuriyetin ilk yıllarında ağır sanayi üretimini yüzde 152 artıran ve kalkınmamızın anahtarı olan bu fabrikaların bir kısmının yerinde artık yeller esiyor.
İşte “Devlet fabrika kurmalı mı?” sorusunun en güzel yanıtı, aşağıdaki fabrikalar:
Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz…
İnsanın aklı almıyor gerçekten. Savaştan çıkmış bir ülke iken, üretimhanelerimize bir bakar mısınız? Cumhuriyetimizin kuruluşundan vefatına kadar 15 sene geçmiş. Kurmak 15 yıl, satmak 15 yıl ! Atatürk’e hitap ederken, neden ‘Ulu Önder’ dediğimizin açıklaması olmuş bu içerik.
“Her fabrika bir kaledir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
Şeker fabrikasını satan or*spu çocukları utansın <3