İfadesinin ardından serbest bırakılan Serdaroğlu, adliye önünde açıkalama yaparak şunları söyledi:
“Türkiye gerçekten çok ilginç bir ülke oldu. Hukuk devleti vasfını kaybetti. ‘At izi it izine karıştı’ demek böyle bir durum olsa gerek. Biz Türk yargısına da Türk polisine de sonuna kadar güveneceğiz. Ama bu ülkeye hizmet etmiş adamlar ifadeye çağılırken devlet terbiyesi ve adabı içerisinde çağırmaları lazım. Bizi hangi savcı çağırdı da gitmedik.120’nin üzerinde davamız oldu. İşte bugün ülkenin geldiği durum bu biz Doğru Parti olarak bunun kavgasını veriyoruz. Doğru Parti iktidarında dürüst, vatansever insanlar görev yapacak, bu hırsızların hepsi layık olduğu cezaya çarptırılacaktır.“
Serdaroğlu savcılıktaki ifadesinde 3 dönem milletvekilliği ve bakanlık yaptığını, yıllardır eleştirilerini her ortamda sürdürdüğünü, FETÖ'ye 'saygı gördüğü' dönemde tehlikeye dikkat çeken ilk kişi olduğunu, iki kitap yazdığını belirtti. Serdaroğlu, 'Baba, oğul, kutsal damat isimli yazı içeriği bana aittir. Benim kastım hakaret etmek değil, eleştirmektir. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum' diyerek beraatini istedi.
eski bakana bunları yapan sıradan vatandaşın ........
Kimseyi eleştiremez olduk resmen. Küfür eder, söver anlarım ama düzgünce konuşan insanlara da böyle muamele yapılmamalı. Ülkeye hizmet etmiş insan diye ayırmak da çok yanlış düşünce. Hiç biriniz babanızın hayrına orda değilsiniz. En alttan en üste kadar herkes dolgun maaşıyla orada. Bu ülkeye hizmet eden birileri varsa onlarda karşılığı olmadan çalışan askerlerimizdir. Cumhurbaşkanı da olsa oda etten kemikten bir insan. Onun bu şekilde ayrım yapmaması gerekiyor. Hergün bu ülkedeki kadınlar ne hakaretlere maruz kalıyor. Cumhurbaşkanının güvenli olabilmesi için yeterince güvenlik, araba ve para tahsis edilmedi mi? Polisler de bi zahmet halkına öncelik versin. Bir kadın olarak konuşayım, hakaret yiyince ölmüyosunuz ya da size zarar gelmiyor. Sayenizde bünyemiz bağışıklık kazandı.