Alanya'ya göre Carlson açık bir şekilde baskı altında hissediyordu ve çocuklar ulaşmaya çalıştıkları için bütün oyuncaklarını göğsüne sıkı sıkı bastırıyordu. Büyük bir umutsuzluk içerisinde Carlson annesine bir bakış attı. Ama diğer çocukların ailelerinin de Carlson'ın oyuncaklarını paylaşmasını talep edebileceğini düşününce çocuğunun bunu yapması gerektiğine inanmadı. 'Onlara hayır diyebilirsin, Carlson. Yalnızca hayır de. Başka bir şey söylemek zorunda değilsin.' dedi Alanya minik oğluna.
Carlson çocuklara 'hayır' der demez, bütün çocuklar Alanya'ya doğru koştular ve ona olan biteni anlatmaya başladılar. Yine Alanya oyuncakların Carlson'a ait olduğunu ve onlarla yapmak istediğinin de yine Carlson'a bağlı olduğunu söyledi. Çocuklara 'Oyuncaklarını sizinle paylaşmak zorunda değil. Hayır dedi. Eğer isterse paylaşacaktır.' dedi. Bu sözler Alanya'nın ağzından çıkar çıkmaz, diğer ailelerin yargılayıcı bakışlarını üzerinde hissetmeye başladı. Alanya bu durumu sineye çekmeyecekti ve Facebook'ta yayınladığı gönderisinde oğlunun oyuncaklarını paylaşmama huyuyla neden bir sorunu olmadığını açıkladı.
Bence haklı, ben çocukluğumdan az çok hatırlıyordum. Paylaşmak zorunda olduğu için paylaşır, hiç ''Hayır'' kelimesini öğrenemdim. Küçükken nice sevdiğim oyuncaklarım ve büyürken nice sevdiğim şu gönlüm, kırıldı, kullanılmayacak hale geldi. Hep de ağlayıp ''Hayır'' diyemediğime çok sinirlendim. 24 yaşındayım ve ''Hayır'' demeyi yeni öğrendim, red edemediğim zamanlara kıyasla şuan da daha mutlu bir insanım. Çocuklara ''Hayır'' demeyi öğretin, mesele oyuncak ve paylaşmak değil.
Çocuğa paylaşmanın güzel bir şey olduğunu öğretmek lazım, kendisi istemeli, çocuktan bunu zorla istemek paylaşmayı sevmesini sağlamaz hatta antipati de geliştirebilir. Ayrıca 3-6 yaş tehlikeli bir dönem çocuklar mahrumiyet bilmediklerinden tacize karşı daha savunmasız oluyorlar, kiminle neyi ne kadar paylaşabileceklerini bilmeliler hayır demeyi de öğrenmeliler. Kadını destekliyorum.
Kadın çok çok haklı