Çiftlerin Evlendikten Sonra Yatak Odalarındaki İlişkilerinin Durağan Hale Gelmesinin Genel Sebepleri

1. Cinsel yakınlaşma hakkında konuşmama:

İlişkilerinizde konu seks gibi özel olaylara geldiğinde anahtar kelime iletişimdir. Fantezileriniz ve arzularınız hakkında konuşmak, bazı insanların uzak durduğu bir nokta olabilir. Fakat, bu durumun sizi böyle önemli konuların konuşulmasından alıkoymasına izin vermeyin. Siz bu konuda daha açık oldukça her şey daha kolay bir hal alacaktır. Chavez bu konuda, seks hakkında konuşmayan çiftlerin birbirinden uzaklaştığını, cinsel ilişkilerinde istekleri ve ihtiyaçlarına olan becerilerini kaybettiğini dile getiriyor.

2. Çok fazla stres altında olma:

Okul, çocuklar, iş gibi işlerinizi düşünerek stres altına girdiğinizde aklınıza gelen son şeyin seks olması çok normal...Kronik stres, cinsel dürtünüze zarar veren vücudunuzdaki kortizol hormonunun artmasında sebep olabilir. Cinsel terapist Jesse Kahn; stresin işle, finansla veya çocuklarla ilgili olması fark etmeksizin cinsel dürtünüzü, arzunuzu ve enerjinizi azaltmada büyük rol oynadığını ifade ediyor. Chavez ise, stresli ve yorgun bir şekilde seks yapmanın zevk veren bir aktiviteden ziyade zorunluluğa dönüştüğünü ekliyor. Bu tarz durumlarda moda girmeyi beklemek yerine cinsel yakınlaşma zamanını ayarlayabilirsiniz.

3. Birbirine uymayan libidolar:

Partnerlerin cinsel dürtülerinin ilişki boyunca aynı seviyede olmaması çok normaldir. Yani siz ve eşiniz her zaman tam anlamıyla aynı seviyede cinsel istekte olmayabilirsiniz. Bunun hakkında açıkça konuşabiliyorsanız  uyuşmayan libidoların büyük bir sorun teşkil etmemesi gerekiyor. Fakat orta yol bulunamadığında ve bu durum sürekli hale geldiğinde, yani yüksek libidosu olan partnerin sürekli reddedilmesi veya düşük libidosu olan partnerin kendisini yetersiz hissetmesi durumunda partnerlerin cinsel hayatı kötü etkilenebilir. Kahn, bu durumun bazen çözülebildiğini fakat bazen olumsuz sonuçlandığını ifade ediyor. Sorun çözülemediğinde ise konuşmaktan ve ilişkiden tamamen kaçtığımızı da ekliyor.

4. Mental sağlık açısından sıkıntılar çekme:

Fiziksel sağlık koşullarının cinsel performansı etkilediğini biliyoruz fakat depresyon, stres veya cinsel travma gibi mental sağlık sorunları çeken kişilerin de performansı kötü yönde etkilenebilir. Chavez, bu kaygıların iletişimi ve arzulama duygusunu etkileyebileceğini söylüyor. Yani eğer bu tarz sorunlarla başa çıkmaya çalışıyorsanız, cinsel arzu ve istekli bir partner olma açısından sıkıntı çekebilirsiniz.

5. İlişkide zor bir dönemden geçme:

Partnerinizle çalkantılı bir dönemden geçmeniz yatak odası ilişkinizi de etkileyebilir. Chavez; ilişki meselelerinin öfke, hayal kırıklığı, ihanet, kırgınlık ve cinsel isteksizliğe sebep olabileceğini söylüyor. Bu sorunlardan bazıları hiçbir zaman çözülemeyebiliyor çözülse bile geride incinmiş kalpler bırakıyor. Cinsel terapist Gracie Landes, bazı çiftlerin birbirine sinirliyken cinsel ilişkiye girebildiğini bazılarının ise girmediğini söylüyor ve kavgalardan kalan kızgınlıkların veya yıpranmışlıkların cinsel ilişki iletişimini aşındırdığını ekliyor.

6. Birbirini eleştirme:

İlişki araştırmacısı John Gottman'a göre eleştiri, boşanmanın en büyük etkenlerinden bir tanesi. Şunu da hatırlatmamız gerekiyor ki; eleştiri, tavsiye vermekten veya ölçülü bir şekilde memnun olmadığınız şeyleri dile getirmekten çok daha farklı...Cinsel terapist Stephen Synder bu konuda, incitici sözlerin saldırı gibi anlaşılabileceğini ve bu durumun yatak odasına da yansıyacağını söylüyor. Partnerinizi eleştirmek veya partneriniz tarafından eleştirilmek, cinsel ilişkiniz için bir kriptonittir. Yani her ne pahasına olursa olsun bu tarz davranışlardan kaçınmanızı tavsiye ediyoruz.

7. Cinsel ilişkide gerçekçi olmayan beklentilerde bulunma:

Cinsel yakınlaşma, bazen bizleri doruklara ulaştırırken bazense sadece eh işte tabiriyle kalıyor. Tüm cinsel birleşmenin süper geçmesini beklemek, daha sonrasında denemeye bile tenezzül etmeyeceğiniz derecede hayal kırıklığına uğratıyor. Chavez, seks üstüne gerçekçi olmayan beklentiler içine girmenin partnerle üstünde bir baskı oluşturduğunu söylüyor. Bu ise, yetersiz arzuya ve cinsel yakınlaşmadan kaçınmaya sebep oluyor.

8. Cinsel performans konusunda endişe duyma:

Yeterli olamama korkusu, cinsel ilişkinizi kötü yönde etkileyecek endişeye sebep olabilir. Bu konudaki 'denemezsem başarısız da olmam' düşüncesi en büyük yanılgılardan bir tanesidir. Kahn'a göre, cinsel performans ve işlevsellik endişesi hakkında konuşmak zor olsa da ikisini de yola koymanın ve aktif cinsel hayata devam etmenin birçok yolu var. Sessizlik ise utanmayı besliyor, utanma ise stresi...

9. Cinsel hayata renk katmaktan korkma:

Landes'e göre, tekneyi sallama korkusu yatak odası ilişkilerinin bitmesine sebep olabilir. Genellikle, partnerlerden birinin cinsel ilişkinin bitmemesi için ilişkiye heyecan katma önerileri oluyor fakat karşı taraftan çekindiği için dile getiremiyor. Bu konuda risk almaktan korkmak, partnerin enerjisini  de sömürebiliyor.

10. Birbirinden sıkılma:

İlişkilerin ilk zamanlarında cinsel hayat heyecan verici gelebilir fakat zamanla rutin bir hale dönüştüğü için çiftleri rahatsız edebilir. Fakat Kahn bu konuda, cinselliğin sürekli değiştiğini ve her zaman deneyecek veya keşfedecek yeni şeyler olduğunu bilmemiz gerektiğini söylüyor. Meraklı olma durumunu bırakıp her şeyi biliyorum mantığıyla ilerlediğimizde seksin sıradan olabileceğini de ekliyor. Ayrıca, erotizme odaklanmayı denemenizi, sizi neyin uyardığını ve neyi arzuladığınızı düşünmenizi öneriyor. Cinsel hayatınızdaki merak ve heyecan sıradan cinsel yaşam sürecini daha farklı bir hale getirmenize yardımcı olabiliyor.

Popüler İçerikler

"Geri Zekâlılar..." Müge Anlı'dan Canlı Yayında Sert Çıkış!
"Ülkenin Seliyle Yangınıyla Neden Ben Mücadele Ediyorum?" Diyen Ali Atay'a Cüneyt Özdemir'den Sert Tepki
Sosyal Medyada Bu Reklamı Görürseniz Tıklamayın: İletişim Başkanlığı Adını Kullanarak Dolandırıcılık
YORUMLAR
07.11.2019

Neredeyse libidosu olmayan bir kadınım. Sürekli eleştirildim bu konuda. Bilmesine rağmen değişirim diye ummuş eski eşim. Yani bazen açık açık konuşmak, anlatmak, nelerden hoşlanırsın, neler istersin anlatmak bile faydasız. Karşınızda çözüm odaklı biri değil de değişmenizi uman bir cehalet varsa hele.

07.11.2019

Tek diyebileceğim çok iyi anlıyorum,hemde çok iyi

09.11.2019

Hayatımda kimse ile gerçekten cinsel bir birliktelik yaşamasam da cinselliğin bence görev yada zevk'ten çok aşk ile olduğunu aşk olduğunda yorucu ve uzun sürse de yapılmaktan keyif alınacağını biliyorum eğer aşk yoksa bence kimse bunu cinsel performans ölçümü için keyifle yapamaz yapabilen de miğdesiz'dir (.)

10.11.2019

palavra...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ