Bitmeyen Kilisenin Hikayesi: La Sagrada Familia!

La Sagrada Familia (Kutsal Aile), İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan ve modern mimarinin öncülerinden sayılan Antoni Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan bir bazilikadır. Yapımı halen devam etmektedir. 

Halk arasında bitmeyen kilise olarak bilinen La Sagrada Familia'nın hikayesine birlikte göz atalım!

Henüz tamamlanmamış olsa da Barselona'da turist rehberlerinin programında ilk sırada yer alan kentin en görkemli yapısı olacak olan Sagrada Familia, sadece tasarım anlamında değil inşaat süreci bakımından da mimarlık dersi niteliğinde.

Kariyerinin neredeyse tamamını bu binaya adayan Gaudi'nin tamamlanmasını göremediği çalışma, şimdi geniş bir mimari ekibin elinde tamamlanmayı bekliyor.

Sagrada Familia'nın hikayesinin başlangıcı 1882'ye dayanıyor. Yapının ilk mimarı Francisco de Paula del Villar ile kilisenin destekçileri arasında süren anlaşmazlıklar sonucunda Gaudi, projeye 1883 yılında dahil oluyor.

O günden ölümüne dek kariyerini bu yapıya adayan Gaudi, yüz yıllık tamamlanmama sürecini öngörmüş müdür bilinmez ama 43 yıl süren çalışması için sorulan sorulara 'işverenim aceleci değil' cevabını vermişti. İnşa edilmeye başlandığında çevresinde ineklerin otladığı bir alanda bulunan kilise bugün kentin tam ortasında.

Belki yüzyıl önce inşa edilse yaratacağı etki ile bugünün çevresi apartman bloklarıyla çevrili şehir merkezi ihtişamı farklı olacaktı.

Diğer taraftan bir dönemi simgeleyen mimari tasarıma sahip bu yapının farklı bir mimari zamanda tamamlanıyor olması da projeyi ilginç kılan başka bir unsur. Uzun ve sancılı bir çalışmanın ürünü olan Sagrada Familia projesi bugün 135. yılında ve inşaat hala tamamlanabilmiş değil.

Bu uzun süreçte inşaat birçok kez kesintiye uğruyor. 1926'da Gaudi'nin ölümünden sonra fon bulunamadığı ve iç savaşın çıkması nedeniyle inşaat yavaşlamaya başlıyor. II. Dünya Savaşı'nın da patlak vermesi inşaata ikinci darbeyi vuruyor.

Dahası, mimarın orijinal çizimleri ve modelleri büyük hasar görüyor ve bundan sonra proje geriye kalan planların yorumlanması biçiminde sürüyor. Yapım öyle uzun sürüyor ki henüz inşaatı tamamlanmadan yapının ilk inşa edilen parçaları restore edilmek zorunda kalıyor. Tarihte yapımı tamamlanmadan restore edilen tek yapıdır.

Gaudi'nin güçlü mimari tasarımı yapım sürecini zorlaştıran etkenlerden bir diğeri. Yapının tamamlanma projesinin baş mimarı Mark Burry, bu yapıyı tanımlarken "kentin içinde devasa bir heykel" cümlesini kullanıyor.

Gerçekten Gaudi'nin de bir heykeltraş titizliğiyle uğraştığı, özen gerektiren ciddi detayları barındıran bina çok ince ayrıntılarla işleniyor.

Gaudi'nin orijinal çizimlerinin yok olması sonucunda tahminler üzerinden yürüyen tamamlama projesinin destekçilerine karşılık yapının mimari üslup ve tasarım anlamında çok şey yitirdiğini savunanlar vardı.

Mesela Gaudi'nin kilisede taş kullanma arzusuna karşılık tamamlama projesinde betonun kullanılması mimarın fikirlerine saygısızlık olarak yorumlandı. Kentin MoMa direktörü Daniel Giralt ise 'Gaudi ruhunu taklit etmek imkansız' diyerek inşaatın sonlandırılarak Gaudi'nin çalışmasının korunması gerektiğini söylüyordu.

Bunların karşısında inşaatın sürmesini destekleyenler ise "bir binaya resim muamelesi yapılamaz" karşılığını veriyordu.

Mimar ölse de projenin ölmediğini söyleyen mimarlık okulu profesörleri Gaudi'nin kendisinin de bu projeyi tamamlayamayacağını öngördüğünü, mimarı kutsallaştırmak için değil ama projeye saygı göstermek için kilisenin tamamlanması gerektiğini savunuyordu.

Gaudi, kiliseyi üç farklı cephe olarak tasarlamıştı. Kilisenin yapımına başlanan ilk bölümü Nativity Facade'di.

İnşaatını birebir Gaudi'nin kontrol ettiği bu bölüm 1894-1930 yılları arasında tamamlandı. İsa'nın doğumuna referans veren birçok detayı barındıran bu cepheyi, belki de inşaatın tamamlanmasını göremeyeceğini düşündüğü için Gaudi'nin en başta bitirmek istediği biliniyor.

Passion Facade ise ilk cephedeki dekoratif yoğunluğa karşılık oldukça sade bir tasarıma sahip.

İsa'nın tutkusuna, çarmıha gerilişinde çektiği acıya atıfta bulunan bu cephenin inşaatı 1954'te başladı. 1976-1987 arasında ise heykeltraşlardan oluşan bir ekip bu bölümün kulelerini tamamladı.

En büyük ve etkili cephe olan Glory Facade'in inşaatı ise 2002'de başladı. İsa'nın kutsal görkemine ve insanlığın Tanrı'ya yükselişine referans veren öğelerle dolu bu cephe için Gaudi'nin 1936'da hazırladığı bir modelden faydalanılıyor.

Gaudi'nin ölümünden sonra çeşitli disiplinlerden profesyonellerin oluşturduğu ekip Sagrada Familia tamamlama projesinin yürütücülüğünü yapıyor. Şimdi günümüz teknolojileriyle hızlandırılan inşaat sürecinin 2026'ta sona ermesi planlanıyor.

Popüler İçerikler

Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
04.07.2018

Keşke Gaudi 4 cephe için de planlama yapsaydı ve bu planları tam olarak koruyabilseydiler. Geçmişin sanatsal duyarlılığı yitip giden bir hazine gibi. Herşey gittikçe daha sıradanlaşıyor ve sanattan yoksunlaşıyor gibi

04.07.2018

hiç uğraşmayın bitirmeye bu bitene kadar herkes ateist olacak zaten

04.07.2018

o kadar turist cekiyor ki sırf bu yüzden bile bitirmeyi düşünmüyorlar bence. kilisenin heryeri işportacı ve alisveris mağazaları ile dolu, girisi zaten 20€ falandi galiba. dini inancı sembolize eden biryerin bu kadar ticari kullanılması da pek güzel değil.

04.07.2018

Bu üzücü olmuş.Dışardan çok sofistike duruyo

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ