Tarlabaşı’nda, İ. D. (46) adlı bir yurttaş binanın çatı katına çıkarak kendini aşağıya bırakacağını söyledi. Bu sırada olayı izleyenler arasında bulunan bazı kişilerin ‘Atla’ diyerek tempo tuttuğu görüldü.
Uzun bir çabanın ardından eyleminden vazgeçirilen İ.D., ölümcül bir hastalığın pençesinde olduğunu söylediği eşine dikkat çekmek için çatıya çıktığını, borçları ve işsizlik nedeniyle çocuklarına bayramlık alamadığını söyledi.
İ.D’nin olay yerindeki bir arkadaşı da ilik kanseri olduğu ileri sürülen eş için yardım amaçlı hazırlanan dosyayı çevredekilere gösterdi.
Çatıdan indirilen İ.D. polis merkezine götürüldü. İ.D.’nin gerçekten eşinin hasta olup olmadığı tam olarak bilinmezken, olayı izleyenlerin intihara teşvik edercesine tempo tutması tepki çekti.
İ.D’nin olay yerindeki bir arkadaşı da ilik kanseri olduğu ileri sürülen eş için yardım amaçlı hazırlanan dosyayı çevredekilere gösterdi.
Çatıdan indirilen İ.D. polis merkezine götürüldü. İ.D.’nin gerçekten eşinin hasta olup olmadığı tam olarak bilinmezken, olayı izleyenlerin intihara teşvik edercesine tempo tutması tepki çekti.
Bugün Tarlabaşı'nda yaşanan hadisenin bir benzeri geçtiğimiz Mart ayında Boğaziçi Köprüsü'nde yaşanmıştı.
Polislerin intihara teşebbüs eden Erol Çetin'i ikna etmek üzereyken köprüden geçen iki kadının trafiğin aksamasına öfkelenerek Çetin'e 'atlayacaksan atla, senin yüzünden saatlerdir trafikte bekliyoruz' dediği ve alkollü olduğu öne sürülen Çetin'in bu sözler üzerine kendini aşağıya bıraktığı iddia edilmişti.
İki kadın hakkında 'intihara teşvik etmek' suçundan dava açılmıştı.
DHA,Onedio
mesele zaten kötü yönetim, beceriksiz yöneticiler, kötü ekonomi, işsizlik, dış mihraklar falan filan değilki. mesele ahlaki çöküntü. bu cinsin baskın olduğu toplumdan ne bekliyon ki
bu ülkenin bi kapatıp açılması lazım, çok boktan bi yere gidiyoruz, güzel şeyler duymaya hasret kalır olduk iyice.
5237 S.K.´nun ``İntihara yönlendirme´´ kenar başlıklı 84 üncü maddesinin ilgili fıkra hükümleri gereğince 2 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılma durumu söz konusudur. Daha da önemlisi, ``Kanunun bağlayıcılığı´´ ilkesi gereği mezkur kanunun 4 üncü maddesi; ``Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.´´ hükmü uyarınca da devlet istediği takdirde, cezadan kaçış yoktur. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. Kanunları bilmeyen bari vicdanının sesini dinlesin. O asla suç işlemez.