Bilim İnsanlarına Göre Depresyon Fiziksel Bir Rahatsızlık ve İlacı da İltihap Sökücüler!

İltihap sökücü ilaçların, depresyon tedavisinde kullanılabileceğini biliyor muydunuz? Hastalıkların bir yan etkisinin de depresyon olduğunu ve tedavisinin de iltihap sökücü ilaçlarla tedavi edilebilirliğiyle ilgili araştırmayı sizler için Telegraph'dan derledik.

Yapılan araştırmalar doğrultusunda bilim insanları, depresyonun bağışıklık sisteminin düşmesinden kaynaklandığını düşünüyorlar.

Birleşik Krallık'ta yaklaşık olarak her 13 kişiden 1'i anksiyete veya depresyon tedavisi görüyor. Ulusal Sağlık Hizmeti tarafından sağlanan verilere göre, geçen yıl 64.7 milyon insan (bu da on yıl öncesindeki rakamın iki katını gösteriyor) antidepresan ilaç kullanıyor.

Şu an var olan tedavi genellikle insan beyninde serotonin gibi ruh hali üzerinde etkili olan hormonların işlevselliğini hedef alıyor.

Fakat uzmanlar aşırı derecede aktif olan bağışıklık sisteminin bütün vücuda iltihap yayılmasını tetiklediğini, dolayısıyla kişilerin ruh halinde mutsuzluk, yorgunluk ve umutsuzluk gibi olumsuz duygulara sebep olduğunu düşünüyorlar.

Depresyon, herhangi bir travma veya hastalık sonrasında vücudun bağışıklık sisteminin düşmesinin belirtisi olabilir.

Aynı şekilde düşündüğümüz zaman, grip olduğumuz zaman da yorgun ve mutsuz bir ruh hali bunu kanıtlar nitelikte. Yapılan son araştırmalar ve ortaya çıkan beklenmeyen sonuçlar, bağışıklık sisteminin tedavi edilmesinin depresyonu hafiflettiği görülmüştür.

Tam tersine bağışıklık sisteminin aşırı kuvvetlendirilmesi de, aşı yapıldığı zaman insanların keyifsiz hissetmesi gibi insanlar üzerinde depresyon belirtileri gösteriyor.

Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda ise, sağlıklı bir bireye iltihap ilacı verildiğinde depresyon belirtilerinin baş gösterdiği gözlemlenmiştir. Cambridge'den bilim insanları geçen yıl, iltihap sökücü ilaçların depresyonu azaltmadaki etkileri üzerinde çalışmaya başladılar. Elde edilen bulgulara göre, vücut kendisini tehdit altında hissettiğinde birçok değişiklik yaşıyor. Dolayısıyla bu değişiklikler de sinir sistemini etkiliyor.

Geçtiğimiz yıla kadar bilim insanları bağışıklık sistemi ile beyin arasında herhangi bir bağ olmadığını düşünüyorlardı.

Fakat yapılan son çalışmalar, beyindeki sinir hücreleri ile bağışıklık sistemi arasında bir bağ olduğunu, bu iki farklı birimin birbirini bir şekilde etkilediğini gösterdi. Mesela kalp rahatsızlığı yaşadığını düşünerek hastaneye gidenlerin neredeyse %60'ı aslında anksiyete yaşıyor. Bu psikolojik problem de kalp sıkıntılarını tetikliyor.

Eklem iltihabı gibi iltihaba dayalı rahatsızlık yaşayanların yaklaşık %30'u da kendini depresyonda hissediyor.

Veya kalp krizinden sonra depresyona giren hastalar da ikinci bir kalp krizi yaşama tehlikesiyle yüzleşiyorlar. Profesör Sir Robert Lechler, akılla bedenin birbirinden ayrılmasının imkansız olduğunu vurguladı. Her ne kadar bu alanlarla ilgilenen uzmanlar olsa da, sonuca ulaşılamayan bu tarz durumlarda bütün verilerin birbirine entegre edilmesi gerektiğini savundu.

Yapılan araştırmalara göre, çok ciddi duygusal travmalar yaşayanların vücudunda iltihap belirtileri ve izleri görülüyor.

Edinburgh Üniversitesi'nden Nöropsikiyatrist Dr. Alan Carson, bütün psikiyatrik ve nörolojik rahatsızlıkların beyne dayandığını, beynin de yapısal ve işlevsel olarak biyolojik, sosyal ve psikolojik sorunlara hassas olduğunu bildirdi. 

Aynı zamanda alanında uzman kişilerin yaptığı açıklamalar, hastalıkların bütün potansiyel sebepleri ve tedavilerin iyi biçimde araştırılması gerektiğini vurguladılar. Çünkü uzun süre fiziksel sıkıntılar yaşayan bireyler, yaşadıkları rahatsızlık hissi, acı ve hastalıktan ötürü depresyona girebiliyorlar. Aynı zamanda geçmişlerinde yaşadıkları bütün sosyal, toplumsal ve bireysel sıkıntılar da ruhsal problemleri etkiliyor.

Bu konuyla ilgili gelecek vadeden tedavilerden biri de, elektriksel uyarımın kullanımıyla beyin ve bağışıklık sistemi arasındaki sinyali değiştirmek.

Profesör Kevin Tracey, TNF olarak adlandırılan ölümcül iltihabın üretiminin beyin tarafından kontrol edilebildiğini keşfetti. Yakın zamanda bu konu üzerinde çalışarak elektrikli bir alet tasarladı. Eklem iltihabı yaşayan hastaların %75'inde de olumlu sonuçlar elde etti. Bu aletin 'geleceğin tedavi yöntemi olduğunu, elektronların ilaçlar yerine kullanıldığını, ama bazı ilaçlarda bunun çok da mümkün olmadığını' söyledi.

Popüler İçerikler

Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
14.09.2017

+ Aynen, iltihap sökücüler. Zihnimin içerisinde beni o depresyon haline iten iltihap derecesinde iğrençlikleri, kalitesiz insanları ve gereksiz olayları silip atanlarından lütfen. Mümkünse iki kutu olsun. - Aç karnına mı tok karnına mı? + Depresyondayken hep açım ben.

14.09.2017

Hassktr güldüm, depresyon falan kalmadı aq ya

biraz ütopik olacak ama hiç depresyonun ciddi ruhsal tramvaların olmadığı bir dünya daha güzel olmazmıydı?

14.09.2017

Bakınız ; Aklın, düşüncenin olmadığı bir dünya.

14.09.2017

Kefir için kefir, bağııklık sistemine iyi gelir..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ