Altschmerz aslında hepimizin içinde bir yerlerde olan, ancak bir türlü farkına varamadığımız bir his. Sabah mutsuz uyanmamızın, gece uyuyamamamızın, Pazartesi günlerinden nefret etmemizin, işimizi sevmememizin temelinde esasen bu his yatıyor olabilir. Altschmerz: Yıllardır aynı problemlerle uğraşmanın, aynı şeyleri kafaya takmanın vermiş olduğu yılgınlık hissi.
Tanımı görünce kendinize yakıştırdınız mı? Bi daha düşünün isterseniz.
Çünkü sürekli gergin bir haldesiniz. Bir türlü halledemediğiniz sorunlar sizi yay gibi geriyor bu da yorgunluk, bitkinlik olarak dışa vuruyor. Kronik yorgunluktan kurtulmak için kronik sorunlarınızdan kurtulmayı deneyin.
Çünkü beyniniz siz fark etmeseniz de sürekli olarak var olan dertlerinizle meşgul oluyor. Ödenmeyen kredi kartı borçları, biriken işler, ailevi sıkıntılar hepsi üst üste binince beyniniz ne sosyalleşmeye ne de rahatlamaya fırsat bulamıyor.
Çok net konuşmayalım, elbette depresyona da girmiş olabilirsiniz bunun tanısını koyacak olan doktorlar. Ancak sürekli “depresyondayım galiba” demekten de vazgeçin, çünkü Altschmerz bünyenizi sarmış olabilir. Yaşadığınız iç sıkıntılarını, bitmek bilmeyen sorunların verdiği bezginliği depresyonla karıştırıyor olabilirsiniz.
Çünkü bu Altschmerz denen illet kendini çok fark ettiren bir şey değil, sizi içten içe kemirir, tüketir. Bu sağlıksız ruh halinin elbette ilişkilerinize de yansımaları olacaktır. Sadece sevgilinizle değil, arkadaşlarınız ve dahi ailenizle olan ilişkileriniz de etkilenebilir.
Evet, maalesef bir kısır döngü içindesiniz. Birikmiş sorunlarınızı çözemedikçe Altschmerz oluyor, Altschmerz oldukça daha dibe batıyorsunuz. Çıkış yolu tek: Bir an önce yıllardır birikmiş olan sorunlarınızı çözmeye başlayın, yoksa geç olabilir.
Sigara, alkol, sosyal medya, oyun, vb. farklı bağımlılıklarınızın altında Altschmerz hissiyatından kaçma dürtüsü yatıyor olabilir. Birikmiş sorunlarınızdan bir anlığına da olsa uzaklaşmak için yerinde değişik bağımlılıklar yerleştiriyor olabilirsiniz.
Zaten bu batağa da böyle saplanmadınız mı? Sorunlarınızı ertelemeniz, bir türlü çözmeye yanaşmamanız sizi Altschmerz batağına sapladı. Şimdi çıkışı bulmanız lazım ama aynı şekilde devam ediyorsunuz. Bunun sonu iyi değil, bi silkelenmek lazım.
Altschmerz’in belki de size yapabileceği en kötü şey bu. Yıllardır var olan sorunlarınızı bir türlü çözemiyor oluşunuz bilinç altınızda başarısız olduğunuza dair bir algı oluşturmaya başlayacak. Bunun devam etmesi halinde kendinize olan güveninizi yitireceksiniz. Haliyle hayatınızın geri kalanında bir işe başlarken hep “ya başaramazsam?” diye düşüneceksiniz.
İşte Altschmerz’in sizi eninde sonunda getireceği nokta burası. Her şeyden elini eteğini çekmiş, rutin, sıradan ve başarısız bir hayat algısı. Ne yapsam olmuyor döngüsünü kırmanız, derhal başarılar kazanmanız lazım. Yoksa kuyunun dibine doğru iniyorsunuz haberiniz olsun.
Hayatın geneline yayılmış bir isteksizlik hali bu bahsettiğimiz. Sadece yaşamak için yapılması gereken temel şeyleri yapıp sonrasına karışmamak, hayatın içine girmekten kaçınmak. İş bu noktaya varırsa depresyonu düşünmeye başlayabilirsiniz.
Yaşadıklarınızın kendi hatalarınızdan kaynaklı şeyler olduğunu bir türlü kabul edemiyorsunuz, aslında bunu size Altschmerz hissiyatı kabul ettirmiyor. Çünkü bunu kabul etmeniz halinde yok edeceğiniz ilk şey Altschmerz’in bizzat kendisi olacak. Onun içindir ki hep kolay yolu tercih ediyor biten ilişkiniz yüzünden eski sevgilinizi, yetişmeyen iş yüzünden çalışma arkadaşınızı suçluyorsunuz. Hatta niye sizi doğurdu ki, en başta anneniz suçlu!
Kendini kandırmak Altschmerz’in olmazsa olmazı, çünkü böyle bir ruh haline katlanmanın en kestirme yollarından biri bu. Kendinize harika bir dünya kurmak ve kimselere çaktırmadan orada yaşamak
benim tabirum de buymus demek ki.. suratima bakip yapmacik davrananlara katlanamadigim icin yanliz kaldim diyordum ben de artik dhxsaagyhg dicem kendime 🤣🤣
Cepte para olsun bak bakim ne altşmers kalıyo ne depresyon ne sorun.... ha para varken de bunlar yaşanıyorsa biz bu duruma "salaklık" adını veriyoruz.
ama bunun 11 değil tek nedeni var. aklı başında hür bir birey olmakla beraber aşşırı fakir ve kimsesiz olmak