BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın haberine göre, polis sendikaları, 25 milyon euroluk lüks araç ihalesini, 'savurganlık' olarak değerlendi.
Sözleşme uyarınca Belçikalı şirket, federal polis teşkilatına yedi yıl boyunca her yıl yedi zırhlı lüks araç teslim edecek. Fiyatı 400 ile 500 bin euro arasında değişen otomobiller için toplam 25 milyon euro ödenecek.
İhale doyasının finans denetçilerinin onayına sunulmadığını söyleyen Hristiyan Polis Sendikası (ACV) sözcüsü Joery Dehaes, iflasın eşiğindeki bir polis teşkilatı için en son ihtiyacın zırhlı lüks araçlar olduğunu savunuyor.
Belçika medyasına konuşan Dehaes, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
'Talep ettiğimiz tükenmez kalemi ya da üniformanın aktına giyilen pantolonu almamız ayları buluyor. Araştırmalar için hayati öneme sahip bilgisayar için bile uzun süre beklemek zorunda kalıyoruz. Hiçbir şey için para yok. Geçenlerde Veurne polisi, insan kaçakçılığı soruşturması kapsamında ev araması yapmak için Brüksel'e trenle gitti.'
Böyle bir durumda lüks araç alımını anlamsız bulduğunu belirten sendika sözcüsü, 'Bu paraya 350 kombi araç alınabilirdi. Çünkü buna çok ihtiyacımız var' dedi.
Federal İçişleri Bakanı Pieter De Crem ise zırhlı lüks araç ihalesinin bir süre önce istifa eden eski meslektaşı Jan Jambon'un kararı olduğunu, bu nedenle açıklama yapmayacağını söyledi.
Belçika da devlet o kadar vergi topluyorken halen para yoksa yolsuzluk almış başını gidiyor demektir. Biz vergilerden şikayet ediyoruz lakin bir iş teklifi gelince Belçika daki durumu araştırmıştım. Bizde en üst vergi dilimi %35 iken orada %50. Sadece bununla da kalmıyor, gelir vergisine ek olarak maaştan %7 belediye vergisi artı %13 sosyal güvenlik kesintisi var. Teklif edilen para brüt olarak iyi görünüyordu, net elime geçecek olanı bir hesapladım ki kuş kadar kalıyor. Reddettim teklifi direkt. Peki pişman mıyım? Hem de eşekler gibi. Ne olursa olsun, Avrupa da yaşıyor olmak vardı şimdi :(
mercedes var mercedesçik var be oluuum
Bak bak bizden öğreniyorlar da iş yapıyorlar