Spora olan aşkının çocukluğundan geldiğini, amcasının karate antrenörlüğü yaptığını söyleyen İmam Önder Soy, 'Çocukluğumda Çin filmleri meşhurdu. Ondan dolayı da hareketli bir çocukluğum vardı. İnsanın bazen kendisini savunması gereken durumlar da oluyor. Ben hem kendimi savunmak hem de spor amaçlı düzenli olarak kickboks, boks ve karate çalışıyorum.' dedi.
Soy, zaman buldukça İstanbul'un sahillerine gidip antrenman yaptığını ifade ederek, sporun yaşamını nasıl etkilediğini şöyle anlattı:
'İmamlığın yanında Uzak Doğu sporlarıyla ilgileniyorum. Çok sayıda müsabakaya çıktım. Bunun yanında spor salonlarında da çok eğitim verdim. Çok sayıda şampiyonaya hazırladığım öğrencim var. Hala onları çalıştırmaya devam ediyorum. İmam olduktan sonra hayatımdan sporu çıkarmadım. Eyüp'te önceki yıllarda bir camide imamlık yaparken mahalledeki gençlerle sportif faaliyetler yapıyorduk. Onlar spor yaptıktan sonra camiye daha çok geliyordu ve kötü alışkanlıklardan da uzak duruyordu. Bizim sporcu kimliğimiz onlara örnek oluyordu. Meslektaşlarım da sporcu kimliğimi seviyor.'
Soy, bir gün spor salonunda karşılaştığı bir vatandaşın kendisine ne iş yaptığını sorduğunu belirterek, bu kişi ile diyaloğunu şöyle aktardı:
'Ben de ona imam olduğumu söyledim. O da bana 'Siz galiba modern bir imamsınız' dedi. Ben de ona 'İmam imamdır' dedim. O kişi bana 'İlk defa çevremde bir imamı spor yaparken görüyorum' dedi. İmam olduğumu söyledikten sonra iltifatlarda bulundu. Spor, hayatıma çok şey kazandırdı. Tüm meslek arkadaşlarımı da sporla uğraşmaya davet ediyorum. Görevimi aksatmadan haftada en az 5 gün spor yapıyorum.'
Önder Soy, sporcu kimliğinin yanında musiki derslerine de katıldığını, bunun Kur'an-ı Kerim ve ezanı okuyuşunu olumlu yönde etkilediğini söyledi.
Musikisinin dinlenmesinin hoşuna gittiğini aktaran Soy, 'Burası medeniyetlerin kesişmiş olduğu bir yer, tarihi yarımada. Buraya kendi insanlarımızın dışında turistler de oldukça fazla geliyor. Burayı Müslümanların yanı sıra farklı dinden insanlar da ziyaret ediyor. Dolayısıyla sizin öyle bir musiki ortaya koymanız gerekiyor ki ilgi çekici olsun. Bizim öğrenme aşkı gereksinimimiz buradan geliyor. Musiki kurslarına gidip kendimi daha çok geliştirmeye çalışıyorum.' diye konuştu.
Soy, çocukluğunda hat sanatına da merak saldığını belirtti. Ezberlediği Kur'an-ı Kerim'i güzel bir şekilde telaffuz etmenin yanında iyi bir şekilde de yazmak istediğini söyleyen Soy, 'Bundan dolayı hat sanatıyla 2002 yılından beri ilgileniyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığından da belgeliyim. Her hafta düzenli eğitime gidiyorum.' diye konuştu.
Soy, sanatın ve sporun insana çok şey kattığını, gençleri de bir spor ve sanat dalına yönlendirmeye çalıştığını vurguladı.
Adam resmi görmüş.En azından bazı meslektaşları gibi yok müzik haram,boks haram,ot bok günah diye milleti zehirlemiyor.Gayet sıradan olması gereken bir durum bu.Ama öyle kuşaklar içinde görünce de iman power diyesim gelmedi değil amk.
Türkiyedeki imamlarin cogu yobazken aralarindan saglam cikabilmis helal olsun.
Ne güzel. İslamın iyi zamanlarındaki alimlere bakarsanız sadece imam değiller. Birçok şeyle meşguller. Bizimkiler ise ne gerek var uzaya çıkmaya diyor. Bir medeniyet zamanla nasıl geriler. Böyle insanları seviyorum. Umarım diğer imam ve din alimleri de bu imamı örnek alırlar.