Bir zamanlar İsviçre'nin vilayeti konumunda olan Lihtenştayn'ın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte yaşananları postmodern bir trajedi olarak nitelendirmek mümkün.
Bir zamanlar İsviçre'nin vilayeti konumunda olan Lihtenştayn'ın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte yaşananları postmodern bir trajedi olarak nitelendirmek mümkün.
İsviçre ile Avusturya sınırında bulunan ülkeyi, bir uçtan diğer uca yalnızca bir-iki saatte katedebilirsiniz.
Yürüyerek.
Ya da belki de göremezsiniz. Bilmiyoruz.
Bütün bu talihsizlikleri aynı anda bünyesinde toplayan Lihtenştayn'ın, komşusu ve abisi İsviçre ile yaşadıkları bir o kadar bahtsız.
Sorun değil karşim.
Fakat bir sıkıntı vardı, Triesenberg İsviçre topraklarında değildi. Askerler yanlışlıkla Lihtenştayn topraklarını ilhak etmişti.
Lafı mı olur canım a-aa?
Hava karanlık ve yağmurluydu, dolayısıyla görüş açısı oldukça düşüktü. Sınırı geçtikten 2 km sonra durumu fark eden askerler hemen geri çekildiler.
Aslında girmedi, birlikler düz yolda yürürken Lihtenştayn araya kaynamış olmalı.
Ha, o mu? O tamam ya.
Bu maçlarda Lihtenştayn kalesinde toplam 10 gol gördü. Sadece 1 gol ile karşılık verebildi.
Lihtenştayn’ın olaylara içten içe üzüldüğü ya da aslında hiçbir şeyi umursamadığı gerçeği arasında gidip gelmek mümkün, fakat bunlardan birini cevap olarak seçmek neredeyse imkansız.
O yüzden,
#direnlihtenstayn
Ne güzel lan terör yok suç yok yolsuzluk yok fakirlik yok kendi halinde masal diyarı..
otobüs kaldırsak işgal ederiz lan.
O değil de ülkenin boyutu Türkiyedeki yüzölçümü bakımından en küçük şehir olan yalovadan küçük; Nüfusu ise Türkiyedeki en düşük nüfusa sahip şehir olan bayburtun yarısı kadar. Yanlışlıkla falan kurulmuş olmasın? Ülkenin bir ucundan bir ucuna 2 saatte gidiliyor :)