Çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen aileler hacamata yöneldi. Sağlık Bakanlığı yönetmeliğiyle açılan merkezlerde çocuklara hacamat yapılmasına izin verilmezken, merdiven altı hacamat merkezlerinde aşı yaptırmak istemeyen aileler yeni doğan bebeklerine dahi hacamat yaptırıyor.
Vatan'dan Esra Can Sinav'ın haberine göre, Sağlık Bakanlığı 2014 yılında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yönetmeliği’yle alternatif tedavi yöntemi hacamatı yasallaştırdı. Ancak merdiven altında bulunan hacamat merkezleri tehlike saçmaya devam ediyor.
Evlerinin bir odasını muayenehaneye dönüştüren hacamatçılar, yeni doğan bebeklere hacamat uygularken ‘Aşı yaptırmak istemeyen aileler bize geliyor. Bu yanlış bir uygulama değil. Kendi çocuklarımıza da yapıyoruz’ diyor.
Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yönetmeliği’ne göre doktor ve diş hekimleri Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) merkezlerinde verilen 40 saatlik eğitimin ardından sertifika alarak hacamat tedavisi uygulayabiliyor.
Burada hacamat yaptırmak isteyen kişilerin herhangi bir kan hastalığı olup olmadığı kontrol edilmeden işlem yapılmazken, 6 yaş altındaki çocuklara ise işlem yapılmıyor.
Sertifikasız, merdiven altında açılan hacamat merkezleri ise yeni doğan bebeklere dahi hacamat uyguladıklarını söylerken, sertifikalarını hacamat federasyonundan aldıklarını belirtiyor. İstanbul Ümraniye’de bulunan bir hacamatçı, “Kupa başı 6 liraya yapıyoruz. Gayet uygun, başka yerler 10 liraya yapıyor. Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı olmadığımız için tabelamız yok. Ama bu işte çok iyiyiz” diyor.
Konuyla ilgili Tabipler Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, bu uygulamanın yetişkinlerde bile risk taşıdığını söylerken çocuklarda yapılmasının geri dönüşü olmayan hatalara sebep olabileceğini söyledi. Mengüç, ne kadar küçük olursa olsun bir cerrahi işlem uygulandığını belirtirken, kan hastalığı olan bir bebeğin bu işlem sonucunda kan kaybı yaşayabileceğini ya da enfeksiyon kapabileceğini ekledi. Bu konuyla ilgili defalarca Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulunduklarını aktaran Mengüç, “Merdiven altı hacamatçılar hakkında işlem yapılmalı. Aşı gibi bilimsel bir yöntemi kapı dışına iterek bebeklerin hayatı riske atılıyor” dedi.
Merdiven altı hacamatçıların kendilerine referans olarak gösterdikleri yer ise Türkiye Hacamatçılar Federasyonu. Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmayan bu oluşum merdiven altı hacamatçılara yeterlilik sertifikası veriyor. Bunun yanında Osmanlı Hacamat Kursu da 300 lira karşılığında hacamat merkezi açmak isteyenlere sertifika veriyor.
Kurs sahibi şöyle diyor:
'Biz Sağlık Bakanlığı’na bağlı değiliz. Onlar bir tek doktor ve diş hekimine veriyor. Biz burada iman gücüyle sizlere sertifikanızı ve eğitiminizi veriyoruz'
CNN International’ın haberine göre küçük çaplı 2 farklı bilimsel araştırmada bardak çekmenin kanser ağrısı ve sırt ağrısı üzerindeki etkileri incelendi. Araştırma sonucu hastalar ağrılarının azaldığını belirtti. Ancak bu iki araştırma da küçük çaplı araştırmalar olduğu için kesin konuşulması mümkün olmadı. Bardak çekmenin bir benzeri olan hacamat için ise bir bilimsel araştırma yok. Ancak kansız olarak yapılan sıradan kupa çektirme güvenli bir yöntem olarak sunuluyor.
2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda 5 altın, 1 gümüş madalya kazanan Amerikalı yüzücü Michael Phelps’in vücudundaki “hacamat” izleriyle dikkati çekmesinin ardından bu işleme ilgi arttı.
Aydinlanma sonrasi bilimde ve teknolojide yasanan patlamanin artik insan olmanin tanimini degistirdigi su devirde nasil bir cehaletin ortasina dustuk, hala aklim almiyor.
Keşke domuz eti yemekten korktuğunuz kadar haram lokma yemekten de korksaydınız.
‘Aşı yaptırmak istemeyen aileler bize geliyor. Bu yanlış bir uygulama değil. Kendi çocuklarımıza da yapıyoruz’. Durumu haklı göstermek için şu cümleyi kurmuş bir insandan ne beklersin ki? Yani bu bir garanti midir? Yok bunun bir üst versiyonu var bu kafada yarın öbür gün birinin çocuğuna bir şey olursa, "Valla hakim bey biz kendi çocuklarımıza da yapıyoruz bir şey olmuyor" diye kendisini savunup zavallı çocuğu suçlayacak. Bu laf, bunun ön hazırlığıdır. Bu lafı dediğinde "Hee tamam o zaman" diyen insan yok mu? Çok. Asıl sıkıntı o zaten.