Çok karanlık günlerden geçiyoruz...
Çok karanlık günlerden geçiyoruz...
5 Kasım gecesi Fatih'te bir eve giden polis ekipleri, kapıda 'Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin' notu buldu. İçeride karşılaştıkları dört kardeşin cansız bedeni ise soru işaretlerine neden oldu. İntihar mı, cinayet mi olduğu akıllarda soru işaretleri oluştururken arkasından çıkan dram tüm Türkiye'yi etkiledi.
Baba Selim Şimşek ile 9 yaşındaki Ceren ve 5 yaşındaki Ali Çınar'ın cesetleri el ele bulundu, anne Sultan Şimşek'in banyoda yaşamını yitirdiği öğrenildi. Selim Şimşek'in bıraktığı mektup ise ailenin geçim sıkıntısı çektiğini işaret ediyor: “Herkesten özür diliyorum ama artık yapacak bir şeyim yok. Hayatımıza son veriyoruz.'
Çocuğu kuruma ver, yok birine bırak diyenler. Çocuklarla ilgili haberleri hiç okumuyosunuz galiba. Bu ülkede çocuk olmak hele de yetim bi çocuk olmak ne demek hiç haberiniz yok galiba! Yetim kalarak her gün ölmesinden ya da acı içinde vahşice katledilmesindense o çocukların bi kerede ölmesi babaları için daha merhametli bi durum gibi gelmiş olabilir. Gerçekten nerde yaşıyosunuz çok merak ettim. Hiç mi haber okuyup izlemiyosunuz ya da etrafınızda yaşanan olaylardan feyz almıyosunuz? Küçük çocukların tecavüze uğrayıp 16 yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü bi dünyada yaşıyoruz! Hem de anası babası hayatta olmasına rağmen! Kendisi giderken çocuklarını bok çukurunda bırakmak istememiştir bu kadar net! Zaten ölüp gittikten sonra katil cani falan filan damgası yemek adamın çok da umrunda olmaz artık sanıyorum!
bi kaç güne bi bakan yada milletvekilinden şu açıklma gelir ; ailenin maddi sıkıntı çektiğine dair bi bulguya rastlamadık, mahallenin bakkalına sorduk evin babası geçen gün 2 bira almış. alkolik olduğundan şüheleniyoruz şuan....
Ülkenin bütün fabrikalarını satıp yağmalayanlar, 17 yılda, 13 bin cami yaptı, halk işsizliğe, açlığa mahkûm edildi. camileriniz batsın.