Altı Yıl Oku, Çilen Hala Bitmesin! Yalnızca Asistan Doktor Olanların Anlayacağı 19 Durum

Tıp fakültesinde geçirdiğiniz en az altı yıldan sonra, bir de üstüne meslek hayatında devam eden öğrenme süreci özellikle asistan doktorlar için çileden başka bir şey değildir. Buzzfeed'den sizler için derlediğimiz bu içeriklerde, asistan doktorların yaşadığı birbirinden tuhaf durumları bir araya getirdik.

1. Bir müddet sonra duygularını bir kenara bırakmayı öğrenirsin.

O kadar çok hüzünlü hikaye var ki... Hastalarını kaybediyorsun ve ne kadar duygusal bir insan da olsan, bir müddet sonra dayanmayı öğreniyorsun.

2. Herhangi bir şeye yaslanmadan rapor yazmak gerçekten düşündüğünden daha zor bir durumdur.

Yalnızca bir şeyleri ışık hızında yazmaya çalışmakla uğraşmazsın, aynı zamanda bir şeye yaslanmadan o kelimeleri nasıl yazabileceğini de çözmeye çalışırsın.

3. 'Düzenli çalışma saatleri' denilen şeyin yalnızca bir efsaneden ibaret olduğunu bilirsin.

Çünkü herkes 9-5 arası çalışma saati kuralının öylesine olduğunu bilir. Yapılacak daha bir sürü iş vardır ve zaman yetmez.

4. Hasta yakınlarıyla, hastalardan daha çok uğraşman gerekir.

Bir süre sonra hastalarla nasıl konuşman gerektiğini öğreniyorsun. Ama hasta yakınları gerçekten çok sinir bozucu davranışlarda bulunabiliyorlar.

5. Zamanının çoğunu doktorların senden yapmanı istedikleri şeyi anlamaya çalışmakla geçirirsin.

Doktorların birçoğu hastanede işlerin nasıl işlediğini bilmiyor olabilirler. Asistanlara talimatlar verip, direkt olarak o odayı terk edebilirler. Böyle bir durumda ise asistanlar öncelikle ne olduğunu anlamaya çalışırlar.

6. Ve bazen ne yapacağını bilemezsin.

Böyle durumlarda senden deneyimli birinden yardım istemek en doğrusu olacaktır. Unutma, yardım istemek utanılacak veya çekinilecek bir şey değildir.

7. Hatalar yaparsın ve bu hatalar kendini inanılmaz derecede suçlu hissettirir.

Doktorlar da hata yaparlar. Hepimiz insanız sonuçta.

8. Hastanede bir birimden bir şey istemek gerçekten sinir bozucudur. Nasıl dil dökmen gerektiğini öğrenene dek üzerine çok çalışman gerekir.

Herhangi bir radyolojik taramayı istemek başına alabileceğin en büyük belalardan biridir. En kısa yoldan halletmeyi öğrenmek için zamana ihtiyacın olacak.

9. Bazen kendini boynunda stetoskop ile dolaşan idareci gibi hissedersin.

Çünkü doktor olmak her zaman hayallerindeki gibi harika ve havalı bir şey değildir.

10. Ve hiyerarşik düzenin en alt katmanında gibisindir.

Sana 'yardımcı olabilecek' bir tıp öğrenci bulana kadar, bütün ayak işleri üzerine yıkılmış durumdadır. Bundan kaçışın ise çoğu zaman olmaz.

11. Genellikle ameliyatlarda ışıkları tutan ve malzemeleri veren kişi olursun.

Bir yandan saatlerce o ışığı sabit tutmaya çalışırken, bir yandan da aslında burnunun kaşınmadığına kendini ikna etmeye çalışırsın.

12. Üniversitede dinlediğin dersler hiçbir zaman son değildir.

Çünkü tıpta öğretmek asla bitmez. Mezun olsan bile, aynı konuları aynı şekilde dinlemeye zorunlu bırakılırsın.

13. Hala rakiplerinle uğraşmak zorunda olduğunu, yarışın devam ettiğini de bilirsin.

Özellikle iş başvuruları sırasında rekabet daha da yükselir. Baskı ise artık dayanılmaz seviyeye gelmeye başlamıştır bile.

14. 'İspiyonculuk' denilen gerçekle yüzleşirsin.

Herhangi bir iş arkadaşını, kıdemli birine söylemektir ispiyonculuk. Bunu gizli saklı bir biçimde yapmak imkansızdır. Çünkü birbirine yakın olan bir takım içinde çalışırsın. Dolayısıyla iş arkadaşların önünde sonunda bunu anlarlar. Sonrasında ise arkadaşların hakkında yine benzer şekilde konuşman zorlaşmaya başlar. İnsanlar senden kaçmaya başlarlar.

15. Hemşireleri yakınında tutmaya değer. Çünkü işin gereği onlarla çok fazla aynı ortamda bulunursun.

Çoğunlukla hemşirelerle çalışırsın. Eğer onlara karşı iyi olursan, onlar da sana yardımcı olurlar. Onlara düşündüğünden daha bağlısındır.

16. Gece mesaisinden sonra eve arabayla dönmekten daha zor bir şey yoktur. Bahsettiğimiz mesailer 36 saat bile olabilir!

17. Ani kalp durması çağrıları için hiçbir zaman zihinsel olarak hazır olamazsın.

Ne kadar eğitim aldığının veya ne kadar uygulamaya katıldığının hiç önemi yoktur. Böyle bir durumla karşılaştığında öğrendiğin her şey aklından çıkar gider ve paniklersin.

18. Bütün aile bireylerin ve arkadaşların herhangi bir sağlık durumunda seni ararlar.

Mezun olduğun andan itibaren arkadaşlarının ve aile bireylerinin hekimi haline gelirsin. En ufak bir durumda sana fotoğraflar gönderirler ve kesin bir teşhis koymanı beklerler.

19. Fakat en azından bu tuhaf şeyler hakkında sakin ve tepkisiz bir şekilde konuşabilirsin.

Konunun ne olduğunun önemi yok. Yanındaki kişi neredeyse kusmak üzereyken, senin bu şekilde sakin sakin konuşabiliyor olman bile yeterlidir. Bunu öğrenmek zaman alsa da, hastaları göre göre tecrübe kazanırsın.

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
06.08.2017

yorumlarda hep olumsuz şeyler yazmışlar ama siz de her gün tip tip insanlarla uğraşın sonra eleştirin

Pasif Kullanıcı
06.08.2017

Doktor olmak, hemşire olmak daha doğrusu tıp okuyup medikal sektörde çalışmak gerçekten tebrik edilesi.

07.08.2017

herhangi bi iş yerinde nasıl çeşitli karakterlerde insan varsa hastanedeki doktorlar da aynı şekilde. sadece doktor olarak bakmayın, hepsinin başka karakterleri var bizim gibi. ayrıca her gün bir sürü farklı ve bazıları gerçekten sinir bozucu insanla uğraşıyorlar. bırakın eleştirmeyi

TÜM YORUMLARI OKU (32)