Geçtiğimiz 31 Mart'ta sandık başına giderek yerel yöneticilerimizi seçmiştik. Ülkenin dört bir yanından seçilen bazı belediye başkanları, ilk günden gönlümüzü fethetmeyi başardı bile...
Geçtiğimiz 31 Mart'ta sandık başına giderek yerel yöneticilerimizi seçmiştik. Ülkenin dört bir yanından seçilen bazı belediye başkanları, ilk günden gönlümüzü fethetmeyi başardı bile...
Başkanlardan kimisi kitap, kimisi fidan kimisi ise sokak hayvanlarına bağış yapılmasını istedi...
Komünist Başkan, herkes ona rahatlıkla ulaşabilsin diye Ovacık'ta göreve gelir gelmez makam odasındaki kapıyı kaldırtmıştı. Benzersiz icraatlarıyla gönlümüzü fetheden Maçoğlu, şimdi de Tunceli'yi güzelleştirmek için uğraşıyor. Kendisine tebrik için gelen çiçekleri istemeyen Maçoğlu, onun yerine sokak hayvanlarına bağış yapılmasını istedi...
Seferihisar belediye başkanlığının ilk yılında uluslararası yerel kalkınma modeli Cittaslow yani Sakin Şehir hareketini Türkiye'ye taşıyarak ülkemizde yayılmasını sağlayan Soyer, Şeffaflık Derneği tarafından 'Şeffaflık Ödülü'ne layık görülmüştü. Soyer, İzmir'de yerel seçimleri kazanmasının ardından kendisine çiçek gönderilmemesini, bunun yerine kütüphaneye kitap bağışlanmasını istedi.
Bolu Belediye Başkanı Özcan da kendisine gelen çiçeklerin satılıp, elde edilen gelirle engelli vatandaşlar için akülü araba alınmasını istedi.
Eczacı olan Besim Dutlulu, bu örnek davranışıyla gönlümüzü fethetti!
Uzun yıllar Tarsus'ta doktorluk yapan Bozdoğan, belediye başkanı seçilmesinin ardından kendisine gelecek olan çiçeklerin yerine fidan istedi. Ne kadar anlamlı!
Ne diyelim ki, herkese örnek olması dileğiyle...
Bilecik belediyesi de "Belediye Sarayı" tabelasını kaldırıp "T.C. Bilecik Belediyesi" tabelasını koyarak yaptı ilk icraatını bunu da ben not düşeyim :)
bolu da örnek olur inşallah artık hepsi göndermeye başlar
Yalayın olum yalayın... Seri dil getir.