Uluslararası Af Örgütü’nde 'yüz yüze' çalışan 15 kişiden 13 tanesi örgütün kendilerini taşeron olarak çalıştırdıklarını söylediler ve “insan hakları alanında çalışan bir kurumun taşeron çalıştırmasına karşıyız” diyerek iş bıraktıklarını açıkladılar.
Uluslararası Af Örgütü’nde 'yüz yüze' çalışan 15 kişiden 13 tanesi örgütün kendilerini taşeron olarak çalıştırdıklarını söylediler ve “insan hakları alanında çalışan bir kurumun taşeron çalıştırmasına karşıyız” diyerek iş bıraktıklarını açıkladılar.
Uluslararası Af Örgütü’nün, sokakta durdurdukları insanlara, örgütün çalışmalarını anlatıp kampanyaların devamı için destek toplayan 'yüz yüze' çalışanları greve gitti.
Neden iş bırakma kararı aldıklarını Bianet'e anlatan Felat Erkozan, 'yüz yüze' çalışanların çoğunun öğrenciler olduğunu ve kendisinin de Marmara Üniversitesi’nde okuduğunu söyledi.
Erkozan, kendilerinin taşeron olarak çalıştıkları için doğrudan Af Örgütü’nde değil, Zeta adlı bir insan kaynakları şirketinde anketör olarak kayıtlı olduklarını aktardı.
Erkozan, Af Örgütü'nün 15 Temmuz’dan sonra sokak çalışmalarını durdurarak ofisten 'tele marketing' çalışması yaptığını, kendilerinin de taşeron olarak çalıştıklarını sendikalı bir çalışanın haber vermesi sayesinde bu dönemde öğrendiklerini söyledi.
Felat Erkozan ayrıca Af Örgütü'nün şubat ayında yeniden sokak çalışmalarına başladığını fakat saatlik ücretlerde düşüş yaşandığı bilgisini verdi.
Bu projeyle 'yüz yüze' elemanlarının saatlik sekiz lira olan ücretlerinin 7 liraya düşürüldüğünü söyleyen Erkozan, “Haftada 6 gün 7 saat çalışsak bile asgari ücretin altında ücret kazanıyoruz” dedi.
Bu dönemde aynı zamanda destekçi yapma üzerinden yeni bir prim sistemiyle karşılaştıklarını belirten Erkozan, “Biz insanlara insan hakları ihlallerini ve Af Örgütü'nün bu anlamda neler yaptığını anlatmakla yükümlü insanlarız. Bizim anlattığımız insanlar sonrasında kendileri olmak isterlerse destekçi olurlar. Bu getirilen sistem, insanları destekçi yapmak üzerine kurulu, rekabet ve sonucunda ödüllendirme söz konusu.” ifadelerini kullandı.
Erkozan ayrıca taşeronun kaldırılması için yönetimle toplantı yaptıklarını ancak kendilerine olumsuz yanıt verildiğini söyledi.
BirGün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, 'yüz yüze' çalışanları geçtiğimiz gün İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Abbasağa Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Sendikalı çalışanların sahip oldukları sosyal haklardan yoksun olduklarını söyleyen çalışanlar, 'Çoğunluğu üniversite öğrencisi olan insan haklarına duyarlı bireyler olarak bu durumun işçi haklarına, dolayısıyla insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyoruz. Çalışanlar arası ücret adaletsizliğinin bir an önce giderilmesi, iş şartlarının iyileştirilmesi ve güvenceli çalışma talebimizi sizlerle paylaşıyoruz. Talebimiz yerine getirilene kadar iş bırakarak greve gitme kararı almış bulunuyoruz.” dedi.
Örgütün açıklaması bana niye mantıklı geldi vahşi bir kapitalizm savunucusuyum da benim mi haberim yok acaba :/
UAÖ bir sivil toplum kuruluşu değil mi? Çoğu çalışanı gönüllü zaten. Şirket gibi SSK'lı işçi çalıştıramaz ki. Tabii ki profesyonel bir İK şirketinden hizmet alacaklar. Dünyada da sistem bu şekilde.
"Destekçi yapma üzerinden yeni bir prim sistemiyle" bu şey değil mi ya Titan Saadet Zinciri :)