A Vitamini Aşkına: Hiç Yeşillik Yemeyip Sadece Patates ve Etle Beslenen Çocuk Kör Oldu! 😱

A vitaminin önemini çocukluğumuzdan beri duyar ve havucun gözlerimize ne denli iyi geldiğini bilirdik. Fakat A vitamini eksikliğinde neler olabileceğini şimdi anlıyoruz...

Kanada'da 11 yaşındaki bir çocuğun çok kısıtlı beslenmesinden kaynaklı, ciddi görme kaybı şikayetiyle geldiği klinikten açıklama geldi. Suçlu kim miydi? A Vitamini eksikliği tabii ki!

Göz kuruluğu, gece körlüğü, ışığa karşı duyarlılık ve artan görme kaybı şikayetlerinden sonra... Olayın ciddiyetinin boyutu öyle bir noktaya gelmiş ki, çocuk hastaneye gittiğinde sadece yüzünün en fazla 30 cm ilerisinden yapılan el hareketlerini fark edebiliyormuş.

Ne yazık ki sahip olduğu egzama hastalığı ve besin alerjileri yüzünden diyet listesi oldukça sınırlıydı.

Doktorlar olay raporuna, 'Tükettiği besinler egzamasını tetiklemesin diye yalnızca patates, domuz eti, kuzu eti, elma ve salatalıktan oluşan bir diyet uygulanmış.' diye yazmışlardı.

Bu besinlerin hiçbiri gözlerimiz için çok büyük önem taşıyan A vitamini bakımından zengin yiyecekler değildi.

Gözdeki fotoreseptör hücreleri ışığı algılamak için A vitamini kullanır ve bu vitamin korneayı nemli tutarak korur.

Hasta geldiğinde gözlerinde aşırı derecede kuruluk varmış ve göz akı üstünde kuru köpüğe benzer bir görünüme sahip keratinleşmiş lekeler gözlenmiş.

Tıpta 'Bitot lekeleri' olarak bilinen bu rahatsızlıksa A vitamini eksikliğinin en büyük belirtilerinden biri. Normal bir insanda desilitrede 25.79-48.71 mikrogram olması gereken A vitamini oranı, çocukta desilitrede 14.33 mikrograma kadar azalmıştı.

"A vitamini eksikliği genellikle yetersiz beslenme şartlarının oluştuğu gelişmemiş ülkelerde yaygın görülen bir rahatsızlıktır."

Doktorlar sağlık raporuna böyle yazmışlardı ama onların karşılaştığı bu durum istisnai bir vakaydı elbette.

Çocuğun tedavisi için her birinde 200.000 ünite olan 3 megadoz A vitamini takviyesi yapılmış.

İlk iki doz tanı aşamasının hemen 2 gün ertesinde sırasıyla verildikten sonra üçüncü doz da 2 hafta sonrasında verilmiş.

Tedaviden 6 hafta sonra hastanın iki gözündeki görme oranı da 20/800'ye kadar iyileşmişti. Alttaki fotoğrafta göründüğü üzere göz kuruluğu ve buna bağlı olarak beliren Bitot lekeleri de tamamen geçmişti.

Fakat maalesef bu oran hala yasal körlük kategorisindeydi. Gözlükle ya da lens tedavisiyle en azından 20/200'ye kadar iyileştirilmesi gerekiyordu.

Fakat belki de hiçbir zaman tamamen iyileşemeyebilir. Doktorlar A vitamini eksikliğinin çoğunlukla geri çevrilebilir bir hastalık olduğunu söyleseler de bu vakada olduğu gibi optik atrofi tespit edilen olgularda maalesef görme kaybının belirli bir derecesi kalıcıdır.

"Bu hasta, bizlere yeterli ve düzgün beslenmenin önemini bir kez daha gösteriyor. Özellikle besin kaynakları zengin olan ama uyguladıkları sert diyetler nedeniyle çoğu sağlıklı gıdadan mahrum kalan insanları da göz önüne almamız gerekiyor; tıpkı çok kısıtlı bir diyet uygulanan bu çocuktaki gibi."

Bizler tabi ki tıbbi danışmanınız değiliz, beslenmenizle ilgili mutlaka bir profesyonelden yardım almalısınız fakat bu tarz kötü olaylar yaşamak istemiyorsanız beslenmenizde mutlaka A vitamini yönünden zengin gıdalara yer vermelisiniz. Bu vitamin özellikle ciğer, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, tatlı patates ve tabii havuçta bulunuyor. 🥕🥕🥕

Popüler İçerikler

Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
05.10.2017

Bugs Bunny boşuna havuç kemirmiyordu, Temel Reis boşuna ıspanak hüpletmiyordu. Hepsi vitamin bunların.

05.10.2017

Aman siz de Bunny gibi her gün havuç kemirmeyin. Fazla a vitamininden cildiniz sararır bu sefer.

05.10.2017

nalet olası yumurta ya nefret ederim! bunun besin değerlerini içeren bir şey yapsınlar da bizim gibi yumurta düşmanları ve alerjenleri de rahat etsin!

05.10.2017

Çoklu gıda alerjisi çok ciddi bir sorun. Her ne kadar 2-3 yaşına kadar geçiyor olsa da ebeveynleri ciddi anlamda yıpratıyor. Bu çocukta egzama yapıyormuş. Biz geçtiğimiz yıl keşke egzama yapsa diyorduk. Çünkü diğer türlüsü bağırsakta yaraya sebep oluyor. Bezini açıp da kakasında kan gördüğünüz zaman psikolojiniz bozuluyor. O yüzden de katı diyetlere başvuruluyor. Ama şöyle de bir durum var ki, bu tür çocuklar için özel mamalar var. Onlarla destek olabilirlermiş aslında. Çocuğun ihtiyacının büyük çoğunluğunu karşılıyor o mamalar. Tabii devlet o mamayı karşılamıyorsa o başka. Çünkü gerçekten ciddi bir maliyeti var. Bir de biz şunu öğrendik ki, ne kadar çok korursan o kadar zarar veriyorsun. Makul seviyedeki riskleri almak gerekiyor...

TÜM YORUMLARI OKU (13)