Bir babayı yıkabilecek en büyük darbe evladından gelendir.
Bir babayı yıkabilecek en büyük darbe evladından gelendir.
Bu içerikte Metaneden ve Türk Nostalji kaynak olarak kullanılmıştır.
Çocuk yıllarından itibaren tüm kazalar onu buldu, çeşitli rahatsızlık ve hastalıklar hiç peşini bırakmadı. Kızamık çıkardığı sırada ateşlendiği için kekeme kaldı. Tüm bunlar ruhunda derin yaralar açtı. Ailesi özellikle de babası, depresif hallerinin geçmesi için sürekli çabaladı.
Bu başına gelenler onu içine dönük, yalnız kalmayı seven birisi haline getirdi. Sürekli intiharı tezahür ede birisi oldu. Özellikle şiir yazarken dünyayla bağı tamamen kopuyordu. Her şeye rağmen şiir okurken kekelemeyen bambaşka bir insan oluyordu.
Birçok şiir kaleme alan şair sevmeyi, sevilmeyi ve aşkı önemseyerek yaşasa da aşık olamadan, görücü usulüyle evlendi. Babası Lütfü Oğuzcan’ın amacı onu zorla evlendirmek değildi. Evliliğin iyi geleceğini düşünse de Ümit Yaşar için geçim sıkıntıları da evlilikle beraber geldi.
'Bak dünya ne güzel, bu sitem niye,
Ettim ben adımı sana hediye.
Mutluyum ey oğul babanım diye,
Çarptırma hicvinle cezaya beni.'
Kurulan yuvanın en büyük sorunu, Ümit Yaşar'ın başarısız intiharlarıydı. Ölüme bu kadar odaklanan bir babadan, ilgi ve takdir bekleyen Vedat hiçbir zaman umduğunu bulamadı. Babası çoğu zaman onu fark edemeyecek kadar kendi duygularına gömülü halde yaşıyordu.
Ümit Yaşar, çevresine yaşattıklarını idrak edemeyecek kadar kendi kabuğunda yaşamaya devam etti. Ama her insan gibi bir gün gerçekliği fark etmesi kaçınılmazdı. Oğlu Vedat küçük yaştan itibaren babasının bu gelgitli, iniş çıkışlı ruh halinden nasibini alarak büyüdü.
Ümit Yaşar, mükemmel bir baba olmasa da büyük bir etkisi vardı oğlunun üzerinde. Vedat hep babasını örnek aldı. Şiirler yazmaya çalıştı olduramadı, geriye babasının da yaptığı ve ondan daha iyi yapacağına emin olduğu tek şey kalıyordu, ölüm.
Vedat Oğuzcan 17 yalında olduğu sıralarda Galata Kulesi'ne çıkarak kendini ölümün kollarına bıraktı. Ümit Yaşar'ın başarısız 24 intihar girişimine karşın oğlu ilk denemede ölmeyi başardı. Bu ölümü en çarpıcı kılansa öldüğünde elinde olduğu iddia edilen nottu.
Ümit Yaşar, 24 kez intihar etmeyi denediğini asla kabul etmedi, ona göre sadece 3 kez bu yola girmiş ama bir şekilde başarılı olmamıştı. Hatta 4. kez intihar etmeyi artık evli ve çocuklu olmasından istemediğini iddia etti.
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam benim oğlumdu...
Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü
Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
“Açarken ufkunda güller alevden”
Çıktı, her günkü gibi gülerek evden
Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru
Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak
Ölüm yolcusunun son arzusu buydu
Bir adam düştü
Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
Küçüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
6 Haziran 1973
Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...
Çilesi bitmek bilmeyen, hassas bir ruhtu Ümit Yaşar.
Allah kimseyi evladıyla sınamasın...
Katil bence, cinayet sadece fiziki hasar vererek işlenmez, psikolojik olarak tetiklemiş.
bn cocuga üzüldüm. adam kendi kendne acı cekmeye calışan bi kimse. 24 kere intihar etse ölürdü belli ki ölmek istememiş bak bukdar basit cıkıp kendini atıosn biyerden. bunu bukdr konu haline getirip ölemeyip insanlarn hayatnı gerçek anlamda bitirmek en büyük pişmanlıgı olmuştur adamın
senin gibi şairin ben taaa a... k.. adını neden hiç duymadım derken bu hikayeyi bitirdim adın batsın yavsak.