2016 yılını geride bırakırken dönüp bir neler yaşadığımıza bakalım dedik. Ne kadar da fazla canımızı yakacak, hepimizi üzecek olaylar yaşanmış.
Dileriz 2017'de bunların hiçbiri tekrar yaşanmaz.
Derlediğimiz içeriklerin detaylı hallerine maddelerdeki başlıklara tıklayarak ulaşabilirsiniz.
7 yaşında hayatını nadir görülen bir sinir sistemi hastalığı yüzünden kaybeden Marshall Clark, bu dünyaya veda etmeden hemen önce bir mektup yazdı. Marshall 3 yıl boyunca bu hastalıkla savaşmış, görme, duyma ve iletişim kurma yetisini kaybetmişti. Ama mektubunda da dediği gibi o 'artık cennette, kaydıraklardan kayıyor, yeniden yemek yiyebiliyor, koşabiliyor...'
7 yaşındaki Hayley'e Haziran ayında kanser teşhisi koyulmuştu. Tedavi esnasında saçlarını kaybedeceği söylendiğinde çok da bundan etkilenmemesine rağmen, 8 ay süren kemoterapi ve radyoterapi tedavileri sonrasında tüm saçlarını ve kirpiklerini kaybetmesi onu fazlasıyla üzmüştü.
Andy Whelan 4 yaşındaki kanser hastası Jessica Whelan'ın babası. İndiatimes'dan derlediğimiz bu öyküde baba kızının verdiği mücadelenin gerçek yüzünü anlatan oldukça etkileyici fotoğraflar çekmiş. Aileye Jessica'nın birkaç haftalık ömrü kaldığı söylendi ve tedavi kesildi...
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde PKK'lı teröristlerin bombalı saldırısında şehit olan Uzman Çavuş Bayram Aksu, Samsun'un Yakakent ilçesinde gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Yüreklerimiz yanmaya devam ediyor, ancak dürüst olalım; şüphesiz ateş en çok düştüğü yeri yakıyor. Tüm nutukların, tüm törenlerin ve benimki de dahil olmak üzere yazılan tüm satırların, bir şehidin babasının gözündeki hüznünün yanında hiçbir anlamı yok.
Eğer 25 yaşında, baba olmaya hazırlanan oğlunuz, çocuğunu göremeden şehit düşüyorsa nasıl anlamı olabilir ki...
168 milyonda bir durumda görülen bir rahatsızlığa sahip olan ve suyu çok seven Evelyn, günde 300'den fazla kez epilepsi (sara) nöbeti geçiriyordu ve başını kaldıramıyordu.
Tedavi gördüğü hastanenin kendisi için hazırladığı organizasyonla, yaşam destek ünitesine bağlı biçimde ve anne ile babasının desteğiyle de olsa yüzebilme şansını yakaladı.
Fakat maalesef bu hediyenin üzerinden 48 saat dahi geçmemişti ki Evelyn çektiği ızdıraba daha fazla dayanamayarak hayata gözlerini yumdu...
Temmuz ayının başında Betsy Davis bütün yakın arkadaşlarına iki gün sürecek bir parti için davetiyeler gönderdi. Davetiyede bu partinin daha önce katıldıkları hiçbir partiye benzemediği, duygusal dayanıklılık ve açıklık gerektirdiği de yazıyordu. Giyim, kuşam, yiyecek, içecek her şey serbestti. Partinin tek bir kuralı vardı: Ağlamak yok!
30'dan fazla kişinin katıldığı bu partide ALS hastası olan Betsy Davis, doktorunun eşliğinde ilaçlarını alarak hayata gözlerini yumdu.
Savaş ve yokluk içinde yaşayan birçok çocuğun yaşadığı durumların anlatıldığı bu içerik gerçekleri göz önüne sererek, müdahale demediğiniz her an için o masum bakışların altında ezilmenize neden oluyor.
22 yaşındatrans kadın olan Hande Kader, Harbiye'den bir müşterinin arabasına bindi ve kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
Daha sonra ise Zekeriyaköy'de cesedi yakılmış bir şekilde bulundu.
Ülkemizin başına gelebilecek en kötü şeylerden biri olan darbe girişiminde hayatını kaybeden polislerin açıklandığı bu içerik de 2016 yılında fazlasıyla canımızı acıtan paylaşımlardan biriydi.
Her saldırıdan sonra 'şu kadar kişi öldü, şu kadar kişi yaralandı' şeklindeki açıklamaları duymaya adeta alışmaya başlıyoruz.
Tekrarlandıkça kulağa 'normalmiş' gibi gelen bu saldırılardan sonra yapılan açıklamalarda verilen sayıların bir dostu, bir evladı, bir sevgiliyi kapsadığını düşünemiyoruz; düşünmek istemiyoruz, belki de korkudan kaçmak için.
Dün yaşanan vahşi saldırıda hayatını kaybeden insanlar, sadece birer sayı değildi. Bunu sürekli hatırlayacağız, hatırlatacağız.
Onlar dosttu, sevgiliydi, arkadaştı, evlattı. Tıpkı bizler gibi. Hepsinin de hayalleri ve hikayeleri vardı.
Alışmıyoruz, alışmayacağız!
Tarih kitaplarında bulamayacağınız ve bir fotoğraf karesine yansıyandan çok daha fazla şey anlatan hikayelerin derlendiği bu içeriğimiz de 2016'nın ağlatan içeriklerindendi.
Kolon kanseri nedeniyle 4 yıldır tedavi gören ve 'Ya beni öldür, ya beni iyileştir' diyen oğlunu 'daha fazla acı çekmemesi için öldürdüğünü' söyleyen Salim Biricik, ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açılan davanın ilk duruşmasında 15 yıl hapis cezası aldı.
Dünya boksunun efsane ismi Muhammed Ali, solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede, 74 yaşında hayatını kaybetti.
Kanserli çocuklara peruk yapılması için 2 sene boyunca uzattığı 33 cm boyundaki at kuyruğu kesildiğinde 'Annem at kuyruğumu kestiğinde herkes heyecanlandı, ben de çok mutluydum.' dyen 7 yaşındaki Vinny Desautels, kansere yakalandı...
19 Mart tarihinde İstiklal Caddesi'ndeki 5 kişinin hayatını kaybettiği 39 kişinin ise yaralandığı patlamadaki görgü tanıklarının ağızlarından dökülen o cümleler...
Her gün duyduğumuz taciz, tecavüz ve kadına şiddete yönelik haberlere bir yenisi daha eklendi. Alışmıyoruz; sabrımız taşıyor!
Türkiye son zamanlarda 14 yaşında bir genç kızın okulda taciz, tehdit ve suçlamalar sonucunda intihara teşebbüs ettiği haberiyle sarsıldı.
İşi daha da çirkinleştiren detayı ise tacizin okul idaresi tarafından gizlenmesi ve yine okul idaresi tarafından öğrenciye psikolojik şiddet uygulanarak intihar etmesine sebep olunması ile ilgili ailesi ve arkadaşları tarafından verilen beyanlar oldu.
Oyun oynaması gerekirken kenara çekilip derin düşüncelere dalmış, ülkesinde bombaların altında yaşamaya mahküm edilmiş küçücük bir çocuğun korkusundan kendilerine eğlence çıkardıklarını sanan, insanlıktan nasibini almamış kişilerin yaptığı şaka demeye bin şahit isteyen mide bulandırıcı olay!
Bazen kelimeler kifayetsiz kalır. Suriye'de yaşanan iç savaşın en dramatik görüntülerinden biri...
Bu dünyada adalet yok diyenleri haklı kılan ve hiçbir insan evladının yaşamayı hak etmediği yaşam şartlarını gözler önüne seren, bakarken halimize binlerce kez şükredeceğimiz fotoğraflar..
İnsanlık adına utanç verici ve ahlaki çökmüşlüğün belki de en önemli göstergesi olan o olayda Japon ordusu, savaş esnasında askerlerinin cinsel ihtiyaçlarını karşılaması için birçok Koreli kadını, seks kölesi haline getirdi.
Yine bir bombalı saldırı, yine Ankara. Her defasında yaşadığımız korkunun ve üzüntünün tarifi mümkün değil. Artık Türkiye'nin başkentinde tesadüfen yaşadığımızı düşünüyoruz. Hayatta kaldığımız için bile utancımızdan sevinemiyoruz. Biz Ankara'da yaşayan insanlar olarak terörün iğrenç yüzüyle her an karşı karşıyayız. Saldırılar sebebiyle bozulan psikolojimizin bizi getirdiği durum gündelik hayatımızın neredeyse bir parçası oldu. Bıktık, kahrolduk, lanet ediyoruz!
Endonezya'daki bir akıl hastanesindeki hastaların yaşadığı zor şartları gözler önüne seren ve orada insan zihninin iyiye değil daha da kötüye gittiğini gösteren o fotoğraflar..
Psikolojik rahatsızlığa sahip kişilerin söylemiş olduğu o cümlelerin derinlerine indiğiniz zaman bizlere neler aktarmak istediklerini göreceksiniz. Basit ve sıradan gibi görünen o cümlelerin altında yatanlar sizleri de fazlasıyla şaşırtacak.
Ege Denizi’nde son yılların en büyük mülteci facialarından biri yaşanmış ve fırtınada botları batan 31 mültecinin cansız bedeni Dikili'de sahile vurmuştu.
Gündeme oturması gerekirken haberlere bile zor konu olan bu felaket önceki faciaların yanına bir istatistik gibi eklenecekti ki sahile vuran bedenlerin arasında bir günlük bulundu.
Arapça yazılmış olan günlük tercüme edildiğinde ortaya çıkan hüzünlü aşk hikayesi; mültecilerin de umutları, acıları, hayal kırıklıkları ve aşklarıyla birer 'insan' olduğunu bir kez daha yüzümüze vurdu.
CNN Türk binasını basan askerlerden birisini tutuklayan polisten, askere: 'İyi misin kardeşim? Ne gerek vardı be!' yöneltilen bu soru ise ülkemizin düştüğü hale üzülmemize sebep olurken, aynı zamanda da hiçbir şeyin güvenlik güçlerimizi birbirine düşürmeyeceğini gösteriyordu.
Küçükken menenjit hastalığı geçiren Uğur Atik, babasının ikinci evliliği sonucunda üvey annesi tarafından evden kovuldu. Öz annesi tarafından da istenmeyen Uğur'un evi artık sokaklar.
Hiçbir insan kötü koşulları olan bir hayatı hak etmiyor. Hele de çocuklar... Çocuklara kıymayın efendiler dedirten o dokunaklı kareler..
Beyin tümörü teşhisi koyulan vefalı köpek Charlie, sahibinin düğününde ona destek olabilmek için ölüme direndi. Fakat düğün sonrasında Charlie'nin daha fazla acı çekmesine göz yumamayan ailesi onun iğneyle hayata gözlerini kapamasını istedi.
Son 23 yılını sıcaklığı 40 dereceye kadar ulaşan betondan bir alanda, Arjantin'in Mendoza Hayvanat Bahçesi'nde geçiren ve bu sebepten ötürü 'Dünyanın en mutsuz hayvanı' olarak anılan kutup ayısı Arturo, kan dolaşımı yetersizliğinden dolayı 30 yaşında hayatını kaybetti. Ölmeden 4 sene önce türdaşı ve tek arkadaşı kutup ayısı Pelusa’yı kanserden kaybeden Arturo’nun, son dönemlerinde psikolojik problemlerinin iyice artmış olduğu gözlemlenebiliyordu. Hayvan hakları aktivistleri Arturo'yu biraz daha soğuk bir hayvanat bahçesine aldırmak istemiş, ancak Arjantin'den çıkışına izin verilmemişti...
Her gün çocuklara verilen zararla ilgili yeni haberler okuyoruz. Sebep olanlara karşı duyduğumuz öfke artık dağları aştı. 'İnsan bunu nasıl yapar?' dediğimiz her şeyi yaptılar, yapıyorlar. Bu defa da Amerika'da, geçtiğimiz şubat ayında yaşanan bir vahşet var. Bu sefer katil, bebeğin babası!
Delhi'de yaşayan Hintli ailenin 11 aylık kızları gece yarısı kaçırılıp tecavüze uğradı. 2 saat sonra çalıların arasında baygın bulunan bebeğin kıyafetleri yırtıktı, vücudunda tırnak izleri vardı ve kan içerisindeydi. 25 yaşındaki anne şöyle bir açıklama yaptı: 'Uyandığımda kızım yanımda yoktu. Yardım çığlıkları atmaya başladım.'
İstanbul Balat sahilinde çekilen görüntüler izleyenlerde üzüntü ve tepkiye yol açtı. İBB'ye bağlı zabıta ekipleri sahilde seyyar arabasıyla tatlı satan ve arabasını zabıtaya teslim etmemek için direnen bir kişiyi hem sopalarla dövdü hem de arabasını dağıttı.
Lütfen öldükten sonra gerçek adalet yerini herkes için bulsun. Lütfen..
Abi bari bir kac gün önce yapsaydiniz şu galeriyi