1 Asırlık Orta Doğu Tarihçisi Bernard Lewis'ten Öğüt Dolu 15 Alıntı

Bernard Lewis 1916 yılında doğmuş İngiliz bir tarihçidir. Dünyada, modern tarihçiler arasında en tanınmış ve başarılı isimlerden birisidir. Genel araştırmaları ve ilgi alanı Orta Doğu üzerinedir. Lewis bugün hayattadır ve 1 asırlık ömrünü geride bırakmıştır. Yaptığı çalışmalar sadece Avrupa için değil, Türkiye ve birçok doğu ülkeleri için de çok önemlidir. Biz burada Bernard Lewis'in 2011 yılında hatıralarını kaleme almaya başladığı ve  Notes on a Century adıyla yayınlanan kitabından faydalı alıntılar yapmayı uygun gördük.

Not: Arkadaş yayınevinden yayınlanan Tarih Notları Bir Orta Doğu Tarihçisinin Notları adlı çeviriden faydalandık.

1. Geçmişle yüzleşmek konusunda isteksiz olanlar, ne bugünü anlamayı ne de geleceğe bakmayı başarabilirler.

2. Bir kişinin başka bir dildeki bir metni anlayıp anlamadığının en güvenilir sınaması, onu kendi diline çevirmesidir.

Bir metnin anlamının tam olarak anlaşıldığına inanılabilir, ama yalnızca tercüme sürecinde bu anlaşılan şeyin ciddi boşluklar ve hatta kusurlarla malul olduğu fark edilebilir.

3. On dört yaşında İtalyanca öğrenmeye karar verdim.

Bu dil okulumda öğretilmiyordu ve ailemizde ya da yakın çevremizde de İtalyanca bilen kimse yoktu, fakat bu beni caydırmadı. Babam benim için İngilizce yazılmış bir İtalyan gramer kitabı buldu ve onun fonetiğe dair şüphe uyandırıcı yardımlarıyla şevkle çalışmaya koyuldum.

4. Tarihçinin yetkinliğinin ilk ve en temel sınavı, kaynaklarını okuyabiliyor durumda olmasıdır.

Bu her zaman kolay değildir; örneğin dil klasik Arapça ya da yazı kargacık burgacık bir Osmanlı bürokratik el yazısı olduğunda.

5. Belgeler ancak bir bütün olarak değerlendirildiklerinde işe yararlar; tekil dokümanlar pek de bir şey ifade etmezler.

6. Söylemek istediğimi tam olarak ve söylemek istediğim biçimde, ancak anadilimde söyleyebiliyorum.

english.aawsat.com

7. Öğrencilerden biri, o halde cevabın doğru olup olmadığını nasıl bilebilirim diye sordu.

Dedim ki, ''Bu bir tarih sınavı, cevabın ya doğru ya da tamamen yanlış olduğu bir matematik testi değil. Tarih büyük oranda bir yorum ve görüş meselesidir. Aynı olgulardan yola çıkarak hocanızdan ya da sınavınızı yapan kişiden çok farklı sonuçlara ulaşabilirsiniz.'' Olgularla ne yaptığınız, anlamlı olduğu sürece sizin işinizdir. Sizinle aynı fikirde olmam gerekmez, sadece sizin fikrinizi ortaya koyuş biçiminize saygı duymam gerekir.

8. Tarihsel araştırma, kanıtlara gitmek ve soru sormak demektir.

Kanıtlara sorular sorar ve sonra da tercihen işkenceye başvurmadan yanıtlar elde etmeye çalışırsınız.

9. Doğru olmayan tarih, hiç tarih olmamasından daha kötüdür.

Bir tarihçinin sorumluluğu, gördüğü şekliyle gerçeği, bütünüyle gerçeği, gerçeği ve yalnızca gerçeği anlatmaktır. Bir propagandacıya dönüşmesine ya da propagandacılar tarafından kullanılmasına izin vermemelidir.

10. Kitaplarımın pek çoğunda, hem okumalarım sırasında hem de kitabı yazarken fikirlerim pek çok değişim geçirdi.

Bitirdiğimde konuyla ilgili fikirlerim, hiçbir şekilde başladığım zamankilerle aynı değildi; eğer öyle olmuş olsaydı zamanımı boşa harcamış olurdum.

11. Bir bilim insanı olmanın sağladığı pek çok tatmin vardır.

En aşikar olanı her halükarda yapmak isteyeceğiniz bir işi yaparak para kazanmanızdır. Bilim insanı için, bu sadece bir meslek ve geçim yolu değil, bir adanma, hatta bir tutkudur. Pek çok emekli akademisyenin emekliliklerinin ardından bu kadar uzun yaşamalarının nedeni de muhtemelen budur. Diğer pek çok mesleğin aksine, yaşama şeklimizde çok az değişiklik olur. Bağımsız olarak çalışma ve kendi heves ve inançlarınızın peşinden gitme olanağına sahipsinizdir.

12. Genellikle ülke dışında seyahat ederken kitabevlerine gider ve özellikle de tarihçilerin ne yazdıklarını ve insanların ne okuduklarını görmek için tarih bölümlerini gezerim.

13. İyi lisans hocalığı, ancak öğrenciler üniversiteye geldiklerinde bir şeyler biliyorlarsa mümkündür.

Eğer lisans eğitiminin ilk iki yılını onlara 14 yaşındayken bilmeleri gereken şeyleri öğreterek geçirirseniz, pek de ileriye gidemezler.

14. Mantığa aykırı gibi gözükse de, hayatımın 74 yaşında başlayan dönemi en üretken dönemim oldu.

On beş yıl içinde daha önceki tüm hayatımda yaptığımdan daha fazla kitap ve makale ürettim.

15. Tarih Tartışmaları

Tarihsel fikirlerin yargısal bir değerlendirmeye tâbi olduğu, hukuki kararların gazeteciler ve akıl hocaları tarafından yeniden yazıldığı, değiştirildiği, hatta tersine çevrildiği ve hepsinden önemlisi tartışmanın kurallarının tüm taraflara eşit olarak uygulanmadığı bir yerde tarih tartışmamayı tercih ederim.

Bonus: 1915 Ermeni Olayları Hakkında Bernard Lewis'in Görüşleri

Söylemeye çalıştığım şey, Ermeniler sarsıcı kayıplar yaşamış olsalar da, holokostla yapılan karşılaştırmanın yanıltıcı olacağıydı. Biri silahlı bir isyandan, bugünlerde ulusal kurtuluş mücadelesi adını verdiğimiz bir hareketten doğmuştu. Birinci Dünya Savaşı'nın sunduğu fırsatı değerlendiren Ermeniler, Türkiye'nin savaş halinde olduğu iki ülkeyle, Britanya ve Rusya ile ittifak halinde Türk efendilerine karşı ayaklanmışlardı. Osmanlı karşıtı eylemlerle itham edilen kimi Ermenilere yönelik saldırılar olmuştu, ama genel olarak Ermeni nüfusu zulüm görmemişti.

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
YORUMLAR
15.07.2016

Tartışmanın kurallarının tüm taraflara eşit olarak uygulandığı bir yer hiç olmamıştır ve olmayacaktır. O yüzden konuşulan her tarih, tartışılan her tarihi olay öznel ifadelerle psişik bir bağa sahiptir. Her insan tarihi olduğu gibi değil olmasını istediği gibi şekillendirir.

15.07.2016

Bu da benden: "Tarihte hiçbir millet Türkler kadar kendini İslâm içinde eritmemiştir, Araplar dâhil!" -Bernard Lewis-

15.07.2016

Geçenlerde TV10 adlı kanalda bir programda elemanın biri 1919-23 arasında Karadeniz Rumlarından 250.000'inin öldürüldüğünü defalarca söyledi. Yaptığım araştırmada bunun özellikle oraya yerleşen Rumların iç bölgelere geri gönderilmesi emrinin yerine getirilmesi sırasında yaklaşık 2000 kişinin öldüğü, toplam geri gönderilen Rum sayısının ise 60.000 civarında olduğu bilgisine ulaştım. Bu Batı yalayıcılığını bizim içimizde bu kadar yapan olduktan sonra elin Ermenisinin Fransızının soykırımdan bahsetmesine çok da içerlememek lazım.

15.07.2016

Aynen öyle, adamlar her yerden fikirlerini dile getiriyorlar. Belli bir süre sonra da ister istemez bu fikirleri benimsemeye başlıyoruz. Basın-yayın olayında çok ama çok acil büyük bir atılım gerçekleştirilmesi gerek.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ