Bir yapımı izlerken genellikle oyuncuların bu durumdan memnun olduklarını düşünürüz. Sonuçta orada olmak için hayatta bir arada göremeyeceğimiz miktarlarda ödemeler alıyorlar...
Fakat olay pek de sandığımız gibi değilmiş...
What Culture kaynaklı içeriğimizde istemedikleri rolleri almak zorunda kalan oyunculardan bahsediyoruz.
Şapkalı Kedi Mike Myers'ın en iyi işi sayılmaz ve bu belki de aslında filmde oynamayı hiç istememiş olmasından kaynaklanıyor olabilir.
Komik bir şekilde bunun için Austin Powers'a teşekkür etmesi gerekiyor. 2002'de parodi casus serisi başarılı hale gelip Myers'ın başarı ve kar getireceği net bir oyuncu olduğu kanıtlanınca, (2002'nin Goldmember'ı 63 milyonluk bütçeden yaklaşık 300 milyon kar etmişti.) aktöre başka bir komik karakter olan Saturday Night Live'dan Dieter'ı oynaması için 20 milyon dolar teklif edildi.
Senaryoyla ilgili sıkıntılar olduğundan söz ediyordu. Sonuç olarak Universal Stüdyoları aktöre çok pahalı davalar açtı ve taraflar anlaşmaya varamadılar.
Uzun uğraşlar sonucu Myers, Universal ile anlaştı. Fakat bir şart vardı: Myers Şapkalı Kedi'de oynamak zorundaydı. İyi mi oldu, kötü mü oldu kim bilebilir?
Paul Bettany ve Stellan Skarsgard Marvel Sinematik Evreni'nden dost olsalar da iki aktörün arası muhtemelen çok da iyi değil. Neden mi? Lars von Trier'in 2003 yapımı filmi Dogville yüzünden.
Film üzerinde harcadığı süreyi daha sonraları 'gudubet bir deneyim' olarak tanımlayan Bettany, işi sürekli parti gibi olacağını söyleyen oyuncu arkadaşı Skarsgard zoruyla kabul ettiğini söylüyor.
'İşi yaptım çünkü lanet olası Stellan Skarsgard bana yalan attı. 'Gelmelisin, fantastik olacak, sanki sürekli parti varmış gibi.' dedi. Üç haftanın ardından bir damla bile eğlenmeyince 'Stellan, sen neden bahsediyorsun?' dedim. O da 'Adamım, uyduruyordum. Bunu sensiz yapmakla yüzleşemedim.' dedi.'
Meğerse Skarsgard berbat olacağını biliyormuş ve daha katlanılabilir hale gelmesi için zavallı Bettany'yi de olaya katmış.
30 milyon doların biraz üzerindeki bütçesiyle Theodore Rex tüm zamanların en pahalı video filmlerinden biri. Açıkçası video filmi olması da iyi bir şey çünkü aklı başında kimse para verip de bu filmi kocaman bir ekranda izlemezdi!
Kendine uyan bir şekilde, filmin dağınık doğasını yansıtan problemli bir prodüksiyonu vardı. Başlangıç olarak, yapılması tam altı yıl sürdü ve Whoopi Goldberg'i ayarlamak göründüğünden daha karışık bir işti.
Daha sonra ise büyük olasılıkla karşısında rol yapması gereken kabus gibi dinozor kıyafetini görünce vazgeçmeye kalktı. Daha sonra ise kendisine açılan davanın ardından normalde kabul ettiğinden 2 milyon fazla olan 7 milyon dolar maaş ile rolü kabul etti.
Gerisiyse tarih... Theodore Rex doksanların en kötü filmlerinden biriyken, Whoopi Goldberg muhtemelen video film olarak yayınlanmasından mutludur. Sonuçta bu daha az kişinin izlediği anlamına geliyor...
Jennifer Lawrence'un X-Men filmlerindeki karakteri Mystique'den çok memnun olmadığı bir sır değil. Bu yüzden de gelecek sene çıkacak olan Dark Phoenix'te de olacağını duymak biraz şaşırtıcı, özellikle de 2016'da X-Men: Apocalypse yaptığı üstünkörü rolün ardından.
Sürpriz! Kendisi yeni filmde rol almak konusunda da çok heyecanlı değil. EW ile yaptığı röportajda şöyle diyor:
'Biraz kendi kendime yaptım. Çünkü Simon'ı [Kinberg] yönetmenliğe ikna etmeye çalışırken 'Eğer yönetirsem, rolü sen yapmak zorundasın' gibi bir şey söyledi. Ben de 'Tabii ki de, herhalde!' falan dedim. Sonra bana filmi teklif ettiler. Ben de 'Lanet olsun' falan oldum.'
'X-Men: First Class'ı çekerken 20 yaşındaydım ve dumanlar ve toksinleri umursamıyordum ama şimdi neredeyse 25 yaşındayım ve 'İsmini bile söyleyemiyorum, bu burnuma mı girecek? Bunu mu soluyacağım?' diye düşünüyorum.'
Neyse ki parası iyi...
Channing Tatum'ın herhangi bir şeyi baskıyla yaptığını hayal etmek güç, fakat bu filmin prodüksiyonu başlamadan önce olan tam olarak bu.
Tatum'ın Holywood yıldızı yükselirken, kendisinin büyük rolleri kabul etmeyi gözden geçirmesi gerekti. Gişe rekorları kıran Kobra'nın Yükselişi bunu kesinlikle sağladı. Fakat aktörün profilini yükseltmek amaçlı rolü kabul etmesi yerine, daha önce imzaladığı üç filmde oynama sözü verdiği anlaşma yüzünden role zorlanmış.
Anlaşılacağı üzere gelecek vaad eden genç bir aktör olarak büyük bir stüdyo ile üç film yapabilme şansına balıklama atlamış ve noktalı çizginin üzerini üzerine çok düşünmeden imzalamıştı.
Fakat bu kadar bu filmlerden birinin Kobra'nın Yükselişi olmasıyla gelip canını sıkmıştı. Geçmiş röportajlarda proje ile ilgili her şeyden nefret ettiğini söyleyen Tatum'ın bütün olaylar serisi ile ilgili düşünceleri gayet açık yani.
Ryan Reynolds 2016 yapımı Deadpool ile kendini -ve karakterini-toparlamayı başardı ancak oraya gelene kadar aşması gereken çukurlarla dolu yolu düşününce yarı yolda pes etmemiş olması bir mucize.
2000'lerin başında Blade: Trinity'yi yaparken Reynolds ve yazar yönetmen David Goyer New Line Cinema'da Deadpool filmi yapmak için bir anlaşma ayarlamaya çalışıyorlardı fakat çok başarılı olamadılar. Reynolds daha sonraları 2009 yapımı X-Men Origins: Wolverine'de Wade Wilson'ı oynama şansına sahip oldu fakat karakter iğrenç bir şekilde olduğundan az gösterilme mağduriyeti yaşamıştı.
EW'e konuşan aktör, stüdyonun ona 'Bu filmde [Origins] Deadpool'u oyna, yoksa başkasını oynatırız.' şeklindeki yaklaşımını hatırlattı.
Tabii ki film muazzam bir felaketti ve Reynolds'ın Yeşil Fener ve R.I.P.D. gibi yanlış proje atışına tutulmasına neden oldu. Neyse ki şimdi Deadpool ve devam filmi sayesinde kendisi bir Hollywood tostu olmuş durumda.
Mutlu sonları kim sevmez ki?
Natalie Portman'ın Jane Foster karakteri geçtiğimiz yıllarda Marvel Sinematik Evreni'nden yok oldu. Nedeni ise muhtemelen 2013 yapımı Thor: Karanlık Dünya'nın kamera arkası görüntülerindeki bir çelişki.
2011'de Thor'un yayınlanmasının ardından Portman o zaman bebek olan oğlu ile daha çok zaman geçirmek için oyunculuğu tamamen bırakmayı düşünüyordu. Fakat Marvel Karanlık Dünya'yı yönetmesi için Portman'ın büyük bir hayranı olduğu yönetmen Patty Jenkins'i tutunca, aktris devam filminde oynamak için yeni bir neden bulmuş oldu.
Farklı kaynaklara göre Marvel Jerkins'i uyarı olmadan, ve Portman'a haber vermeden kovmuştu. Aktris ise ancak haberler ortaya çıkınca bu durumu duydu.
Portman tabii ki bu durumdan memnun değildi fakat sözleşmedeki bir koşul yüzünden Jerkins'in olmadığı bir Thor'da rol almak zorunda kaldı. Yönetmen ise Marvel'ın rakibi DC'ye gidip Wonder Women'ı yönetti.
Steven Spielberg'ün Jaws'ı tüm zamanların en iyi filmlerinden biri fakat devam filmleri sürekli olarak başarısızlık gösterdi. Jaws 2 ise içlerindeki en iyisi fakat rakipler Jaws 3B ve Jaws: İntikam olunca pek bir şey ifade etmiyor.
Universal bu devam filmlerinden herhangi birinin orijinalin büyüsünü yakalamasının zor olacağını bildiği için, aktör hiçbir şekilde oynamak istemediği halde, son bir hamle olarak Roy Scheider'in gözünü korkutarak oynatmışlar.
Scheider çekimlere iki hafta kala rolden vazgeçmiş ve yerini dolduracak birisini bulma acelesindeki Universal doğal olarak bundan hoşlanmamış.
Onların bakış açısına göre, Scheider herhangi bir şeyde rol almayı onlara borçlanmış ve stüdyo da bu şansı Jaws 2 filminde görmüş. Yani Avcı filmini bırakışını bir avantaj olarak kullanan stüdyo aktörü film bittiğinde yollarını ayıracakları sözü vererek büyük beyazların devam filminde oynatmış.
Ve yolları ayırmışlar. Scheider akıllılık ederek üçüncü ya da dördüncü bir film yapmaktan kaçınmış ve Jaws 2 kariyerinin son köpek balıklı işi olmuş.
jennifer lawrence'ın gerçekten x-men filmlerinde yaptığı rol berbat ötesiydi. Böylesine güçlü bir karakteri, sırf parası iyi diye üstünkörü oynamak gerçek oyunculuk değil :/