Hayat, gerçekler konusunda kişi ayırımı yapmaz. Hayat, alınan nefes ile verilen nefes arasında ayrım yapmaz. Nasılsa öyledir.
Seçilecek bir şey yoktur, hayat için ikisi de aynıdır. Eterik ve astral bedende ise seçim yetisi vardır.
Etkiye karşı tepki yani etkileşim halinde olmak her zaman olandır, olmakta olandır.
Zıt kutup her zaman yanı başında olacaktır. Alınan nefesin ardına hemen verilen nefes vardır.
Sevgi; bir kutbu nefret-mutluluk, bir diğer kutbu mutsuzluk, bir kutup doğum, karşı kutbu ise ölüm. Yaşam döngüsü bu kutuplulukla gelişir, tekâmül eder.
Hareket, kutupların devinimidir. Kutup arası gerilim, sıkışma ve tıkanma cehennemdir. Dengeli salınım gelişim ve alışveriş ise cennettir.
Ortada olmak sadece teoride mümkündür. Pratikte ortada olmak diye bir şey yok. Sürekli bir devinim ve kutupsal zıtların işlenmesi ile oluşan denge ortamları ve seçimlerimiz var. Bu durumda ya dengeleniyor ya da savaşıp yıkıyoruz. İnişler, çıkışlar, sevinçler, kederler, itme ve çekme, hayat ve ölüm hepsi hayatın kutupsal dengesidir.
Denge bir isim değildir, dengelenmektir. Bir ip cambazının ipin üzerinde ayakları ile sağa sola yüklenmesi ve dengelenmesi gibi. İp cambazı sağa ve sola yüklenmelerle dengelenip ip üstünde yürüyebiliyor. Denge, dengede olmaktır, dinamik bir işlem dengede kalmaktır. Statik durağan bir beton gibi değil, bir devinimdir.
Hayat uçlardan oluşur ve uçlardan kaçınmak yok saymak veya onlarla savaşmak yerine her iki polarite içinde de mevcut olduğunu, her iki polaritenin içinde de var olduğunu fark edebilmek ve her ikisini de aşabilmek bu tanıklılığın içinde mevcut olmak tevekkül ve teslimiyet bilinci ile denge üzere iş yapabilme sanatına meditasyon deriz.
Bu şu anlama gelir, her iki durumun da senin için gereklilikleri, dolayısı ile güzellikleri ve hikmetleri var. Gecenin kendine ait, gündüzün kendine ait güzellikleri var. Yaz kışsız, hayat ise ölümsüz olamaz; bunlar ayrımsızdır. Yaşamsal enerji, zıt kutuplardan oluşur.
Her sevgi ve çekilimin ardından, bir itme ve ayrılık anı gelir. Nefes alış verişi gibi. Herhangi birini tercih etme. Bırak gerçek eylem, zihinsel kutupların tepkisinden değil, tanıklığın bilinci olan eylemden doğsun.
Bu düzlemde sınırları ilahi kurallar ile belirle ve karşıdakinin hakkına da saygı duy.
Şeriat; hakikat düzleminde olanlara marifet kapısını açan tek anahtardır. Marifetin kapısı şeriat ile açılır, şeriat olmadan hakikate ulaşılamaz. Ahlakı Muhammedi Marifetullahtır, ne yaparsan yap, Allah ilkeleri ile yapmak veya yapmamaktır. Bilinçli eylem güzel ahlaktır. Her durum içinde bu bilinç gözetilirse mevcut tüm durumlar aşılır, bu bilinç ile bakılırsa kişi dengelenir.
Instagram
Facebook
YouTube
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio