İş günü sabah kim kalkacak da o kadar yolu gidecek diye düşünenleriniz eminim vardır. Hepimiz bazen sorumluluklarımız, hatta kendi zevklerimiz konusunda bile tembellik ediyoruz. Aynı şekilde yeni şeyleri denemeye korktuğumuz da oluyor. Ancak tembellikten kurtulup korkularımızın üstüne gitmek için yapmamız gereken şey oldukça basit: aklımıza küçük bir oyun oynamak! Bunu nasıl yapacağınız konusunda detaylar için sizi şöyle alalım! 👇
Ancak yorucu bir günden sonra eve dönüp güzel bir yemek yemenin tadı da hiçbir şeyde yoktur! Bunu bildiğimiz halde bazı şeyleri yapmamakta inat etsek de aslında kendimizi bir adım ötede hayal ederek tembelliğe karşı zafer elde edip mutluluğun sırrına ulaşmamız mümkün. Nasıl mı? İşte detaylar! 👇
İnsanlar gelecekteki hallerini hayal etmekte epey kötüler. Bazı araştırmalar da bu argümanı destekliyor: İnsanın gelecekteki halini hayal ederken beynin hareketlenen bölümleriyle bir yabancıyı hayal ederken çalışanlar aynı.
Ancak Jerry Seinfeld'in bir araştırmasında ulaştığı sonuca göre ise insanlar ileriki yaşlarında nasıl olacaklarını hayal ettikten sonra çok daha iyi seçimler yapıyorlar.
Aynı şekilde kendinizi gelecekte konumlandırmak da boğucu duygular hissetmemize sebep oluyor. Burada ise yapmanız gereken aslında sadece bir adım sonrasını düşünmek: Sabah uyandığınızda kalkmanız gerektiği yerine koşudan sonra al al olmuş yanaklarla eve geldiğinizi hayal etmelisiniz. Böylece yatağa dönmek gibi kolay yolu seçmek yerine sizin için iyi olanı yapmaya yaklaşacaksınız.
Çünkü aslında bizlerin sadece tek bir benliği yok, bunlar birkaç tane. Psikolog Daniel Kahneman'a göre insanların şimdiyi yaşayan ve düşünen bir 'deneyimleyen benliği'; hatıralarını ve geçmişte yaşadıklarını düşünen 'hatırlayan benliği' ve hayal edip geleceği merak eden 'algılayan benliği' bulunuyor.
Çünkü sizi yeni şeyler keşfetmeye ve kendinizi aslında yapmak istediğiniz eylemlere götürecek olan tarafınız algılayan benliğiniz. Örneğin yeni açılan bir müzeyi gezdiğinizi ve ilgilendiğiniz konularda bir şeyler öğrendiğinizi hayal edince mutlu olursunuz. Ancak size evde kalıp televizyon seyretmenin daha kolay olduğunu söyleyen bir tarafınız da vardır. Öğrenmeniz gereken şey o müzeye gidip keyif aldığınızı hayal etmeniz ve harekete geçmeniz!
Yapmak için heyecanlandığınız bir şeyi tamamladığınızda muhtemelen mutlu hissedeceksiniz. Bunu düşleyip sizi geri tutan anlık düşünceleri bir kenara itmelisiniz. Yani sadece gelecekteki halinizi hayal edip zihninizi kandırmanız gerek! Bu alışkanlığı edindikçe okul veya iş hayatınızda sizi zorlayan durumları atlatmanız da inanın kolaylaşacak!
Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum! 👇