Zihniniz ve Vücudunuz Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 10 İlginç Gerçek

Hepimiz hayatımızda en az bir kez, bir yeri 'avucumuzun içi gibi bildiğimizi' söyleriz; peki bu deyim üzerine biraz düşünürsek, gerçekte avucumuzun içini veya vücudumuzu ne kadar tanıyoruz?

10. Vücut şeklinizle ilgili düşünceniz muhtemelen yanıltıcı.

Plaj topu, armut, maskülen V, kum saati gibi isimlerle anılan farklı vücut şekilleri var. Manchester Metropolitan Üniversitesi'nin 2014'te yaptığı bir araştırma ise, İngiltere'de kadınların yalnızca yüzde 10'unun kendi vücut şekillerini doğru tanımlayabildiğini söylüyor.

Kadınlarda vücut şekilleri 5 farklı kategoriye ayrılıyor: 'Armut' (büyük kalça, küçük göğüs), 'kaşık' (büyük göğüs, küçük kalça), 'dikdörtgen' (göğüs, bel ve omuz genişliği birbirine yakın) ve 'üçgen' ya da 'ters üçgen'. Bir de 'kum saati' var tabii ki; kıvrımlı bu vücut şekli, kadınsılığın doruk noktası olarak kabul ediliyor. Çoğu kadın giysisi bu vücut şekline göre üretilse de, aslında pek az kadın bu gruba giriyor.

MMU'nun araştırmasına göre, kadınların çoğu 'kum saati' figürüne sahip olduklarını düşünüyor, sonuçlarsa çok farklı. 18-35 yaş arası kadınların yalnızca %30'u bu kategoriye girerken, 35 yaşının üzerine olanlarda bu oran %4'e düşüyor. Tamamına bakıldığında, kadınların %26'sı 'kum saati' olduklarını düşünürken, gerçekte yalnızca %13'ü bu figüre sahip.

Araştırmaya katılan 3000 kadının %63'ü ise dikdörtgen vücut şekline sahip. Yalnızca 56 yaşının üzerindeki kadınlara bakıldığında bu oran %80'in üzerine çıkıyor. 'Kadınsı' olarak nitelendirilmese de en yaygın vücut şekli bu.

9. Penisiniz muhtemelen düşündüğünüzden daha büyük.

2015'in başlarında, Birleşik Krallık'taki Psikiyatri, Psikoloji ve Sinirbilimi Enstitüsü, penis boyu ile ilgili kapsamlı bir çalışma yayımladı. Buna göre, 13 cm uzunluğunda bir penisiniz varsa, dünyadaki erkeklerin yarısından öndesiniz.

Pek çok erkeğin penisinin boyutu hemen hemen aynı. Nüfusun yaklaşık %94'ünün penisi, ereksiyon halindeyken 9.2-16.4 cm olarak ölçülüyor. Çok küçük veya çok büyük bir penise sahip olmak ise ekstrem bir durum. 15 cm boyunda bir penis, genellikle ortalama bir boyda sanılsa da, aslında dünyadaki erkeklerin %91'ininkinden daha büyük.

8. Erkeklerde görülen göğüs büyümesi, kadınlarınkinden çok da farklı değil.

Genellikle aşırı kilolu erkeklerde görülen ve yağ hücrelerinin vücütta östrojen artışına sebep olmasıyla ortaya çıkan bu duruma 'jinekomasti' adı veriliyor. 

Kadınlarda da göğüslerin büyümesine sebep olan östrojen hormonunun fırlaması, testosteron seviyesi düşük olan erkeklerde göğüs büyümesine yol açabiliyor. Bu durum yalnızca kilolu erkeklerin başına gelmiyor. Ergenlik çağında, zayıf olan çocuklar bile bu durumu yaşayabiliyor.

7. Boyunuz, yaşam sürenizi belirleyebilir.

Ölüm, her insanın bir gün yüzleşeceği ürpertici bir gerçek. Yapılan araştırmalara göre, boyunuzun uzunluğu ne kadar yaşayacağınızı belirliyor olabilir.

Kulağa inanılmaz gelse de dünyada bunu kanıtlayacak örnekler mevcut. Sardinya'daki Villagrande Strisaili köyü, Avrupa'da yüz yaşının üzerinde en fazla insanın yaşadığı yer.

Köydeki insanların boyları ise oldukça kısa. En büyük neslin erkeklerinin ortalama boyu 1.60. Köyde daha uzun boylu biri doğduğunda ise yaşıtlarından yaklaşık 2 yıl önce ölüyor.

Uzun boylu olmakla erken ölmek arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyan diğer bir kapsamlı çalışma için araştırmacılar, 1.3 milyon İspanyol'un boyları ve yaşam sürelerini inceledi. Sonuç olarak, her santimetrenin ortalama yaşam süresini 0.7 yıl azalttığı belirlendi.

6. Sarhoşların davranış biçimleri, dört farklı kategoriye ayrılıyor.

Resmi rakamlara göre, Amerika'da yetişkin nüfusun %70'i yılda en az bir kez alkol tüketiyor. 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre ise dört farklı sarhoşluk çeşidi var. Araştırmacılar, her kategoriye bir ünlünün ismini vermiş. 

Sarhoş hali ile ayık hali arasında hiçbir farklı olmayanlar Ernest Hemingway, içince uyumlu davrananlar Mary Poppins, normalde içe dönük olmalarına rağmen sarhoş olduklarında parti moduna girenler Çatlak Profesör, sarhoş olduğunda içinden bir canavar çıkanlar ise Mr. Hyde olarak adlandırılıyor. Mr. Hyde grubundaki kadın sayısı, diğer gruplara göre çok daha fazla. Siz de BBC'nin interaktif testini yaparak hangi kategoriye dahil olduğunuzu öğrenebilirsiniz.

5. Doğum yapmak, düşündüğünüzden daha zor olabilir.

Doğum yapan kadınların MR sonuçları, bazı kadınlarda, atletlerde bir maraton koştuktan sonra görülen türde ağır bir hasar gözlendiğini ortaya koyuyor. 

Michigan Üniversitesi'nde yapılan araştırma, doğum yapan kadınların dörtte birinde atletlerin yaşadıkları türden stres kırığı gözlendiğini söylüyor. Bu kadınların yaklaşık %41'i pelvik kas yırtılmalarından muzdarip. Yaklaşık üçte ikisinde ise şiddetli kas gerginliği ile ilişkilendirilen hasarlar görülüyor.

Doğum sancısının neye benzediğini merak eden erkekler  ise, Çin'de 100 erkeğe yapay doğum sancısı veren hastanenin kaydettiği bu görüntüleri zleyebilir. Erkeklerin çoğu, maksimum 5 dakika dayandıktan sonra hemşireye acılarına son vermesi için yalvarıyor.

4. Kalp kırıklığı, ölmenize sebep olabilir.

Birini kaybetmek veya kötü bir ayrılık yaşamak, bazen fiziksel acıyla kıyaslanamayacak şekilde acı verebilir. Yapılan araştırmalar böyle durumlarda ölmenin de mümkün olduğunu ortaya koyuyor. 

Bu durum, hayvanlar aleminde de sıkça görülüyor. Korku ve yas gibi duygular, stres kaynaklı kalp krizlerini tetikliyor.

Bir hayvanın vücudundaki adrenalin artışı, hayvanın kanının toksik hale gelmesine neden oluyor ve kalbe ve diğer kaslara zarar veriyor. Kanada geyiği, Amerika geyiği, koyun, balina, yunus, toy kuşu, su samuru gibi hayvanlarda gözlemlenen bu durum, insanlarda da görülebiliyor.

1986 yılında yaşanan olayda, klasik kalp krizi semptomları gösteren 44 yaşındaki Massachusettsli bir kadın, hastaneye kaldırılmış, ancak doktorlar, kadının vücudunda koroner kalp hastalığına dair hiçbir kanıt bulamamıştı. Daha sonra ise, kadının 17 yaşındaki oğlunun intihar ettiği haberini alması üzerine bu durumu yaşadığına kanaat getirilmişti. 1991'deki Körfez Savaşı sırasında da, hedef olmaktan korktukları için kalp krizi geçiren İsrailli sayısında dramatik bir artış gözlenmişti.

3. Yüzünüz, kişiliğinizle ilgili ipucu verebilir.

İnsanları görünüşlerine göre yargılamamamız gerektiğini küçükken öğreniriz... Ancak bunu büyüdüğümüzde birinin bize hatırlatması gerekebilir. 

2011 yılında yaşanan bir olayda, Christopher Jefferies isimli emekli öğretmen 'tuhaf göründüğü' gerekçesiyle bir cinayet davasında şüpheli olarak gösterilmişti. Jefferies, gerçek katil cinayeti işlediğini itiraf ettikten sonra aklanmıştı. Yapılan araştırmalara göre, yaşlandıkça sakladığınız yönleriniz yüzünüze yansıyor ve buna 'Dorian Gray Etkisi' adı veriliyor.

Yapılan bir araştırma, kadınların yüzlerinin yaşlandıkça kişiliklerine uygun biçimde değiştiğini ortaya koyuyor. Çekici ve girişken kişiliğe sahip olan insanlar, yaşlandıkça daha çekici bir yüze sahip oluyorlar. 50'li yaşlarına geldiklerinde, aslında daha güzel olan ama pek de arkadaş canlısı olmayan kadınların çoğundan daha güzel görünüyorlar.

Araştırmacılara göre, arkadaş canlısı kadınlar, kendilerine daha çok dikkat ediyorlar ve yaşlanmanın etkilerini azaltmak için daha fazla makyaj yapıyorlar. Bu da dışarıdan daha çekici görülmelerine yol açıyor. Erkeklerde ise durum tam tersi: Doğuştan çekici olan erkekler, yaşlandıkça daha arkadaş canlısı oluyorlar.

2. Ne kadar karanlık bir kişiliğe sahip olduğunuzu öğrenebilirsiniz.

Herkesin içinde bir parça karanlık var. En kötülerde ise şu üç özellik bir arada bulunuyor: narsisizm, Makyavelizm ve psikopatlık.

Dilerseniz, BBC'nin ne kadar kötü olduğunuzu ölçmeniz için hazırladığı bu teste bir göz atabilirsiniz. Bu test, bilimsel araştırmalardan ilham alınarak hazırlanmış. Gizli bir psikopat çıkarsanız bizi suçlamayın.

1. Yaşayan en çekici insanlardan biri olabilirsiniz.

Size iyi bir haberimiz var; Vücudunuz nasıl görünüyor olursa olsun, muhtemelen düşündüğünüzden daha çekicisiniz. Doğru toplum ve zaman diliminde yaşasaydınız, herkesin peşinden koştuğu biri bile olabilirdiniz! 

Güzellik standartları, ülkeden ülkeye ve kültürden kültüre değişiyor. Yani, güzelliğin evrensel bir tanımı yok. Batı'da vasat olarak değerlendirilen biri, başka bir yerde güzelliğin zirvesi olarak nitelendirilebilir. Örneğin, kilolu insanları ele alalım. Kültürümüz genelde zayıf insanları daha güzel olarak değerlendirse de,  Amazon'da durum tam tersi. Bolivya'daki Tsimane kabilesinin erkekleri, daha şişman kadınları tercih ediyor.

Bu durum sadece kiloyla sınırlı da değil. Toplumumuzdaki erkekler, erkeksi bir yüze sahipse ya da spor yapıyorsa daha çok takdir ediliyor. Ancak araştırmalar, Güney Amerika, Asya ve Rusya'daki kırsal alanlarda yaşayan kadınların daha feminen görünüşlü erkekleri tercih ettiğini ortaya koyuyor. Namibya'daki Himba halkı erkeklerin uzun, ince, zarif bacakları olmasını tercih ederken, Boticelli dönemindeki Batı uygarlığı, kadınların daha kısa ve kalın bacakları olmasını yeğliyordu.

Ülkenizde, vasat görünüşlü bir sarışın olabilirsiniz, ama Güney Amerika'ya doğru giderseniz, ten renginizin ne kadar ilgi çektiğini göreceksiniz. Uzun lafın kısası, nasıl görünürseniz görünün, sizin çok güzel olduğunuzu düşünen biri her zaman var. Bunu bilmek güzel değil mi?

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
19.03.2016

8 de ki göğüs uçlarını sansürler misiniz, tahrik oluyorum.

19.03.2016

güzel de yanımızdaki çirkin diyorsa kalkıp güney amerikaya mı gidelim

Sondaki kadın gibi doğabilirdim ama tipe bakk neyse tamam ağlamıyorum

19.03.2016

O kadın öyle doğmadı.Makyajsız gör bakalım.

TÜM YORUMLARI OKU (14)