Zihnî Yargılar ve Hükümler

İnsan varlığının tamamını değil, sadece davranışını yargılayabilirsin ve kimse kimseyi yargılayamaz. Hiç kimse hiç kimseyi yargılayamaz ancak eylemi yargılarsın; varlığı asla yargılayamazsın. Varlıklar eylemlere indirgenemezler. Kişileri eylemleri üzerinden yargılamak doğru değildir.

Yargılamayın ki yargılanmayasınız; hüküm vermeyin ki hüküm olunmayasınız.

- Hz. İsa (as)

Birinin yüzünde bir gülümseme vardır ancak derinlerinden üzgün olabilir ve üzüntüsünü kimseye göstermek istemiyor olabilir.

Bazen içinde ağladığın halde, dışında gülebilirsin ve dışardaki insan eyleme bakar ancak onu görebilir ve eylem yanıltıcı olabilir. 

Asıl öneme haiz olan eylemin ardındaki insandır. Bu bilinemez, o yüzden eyleme bakıp yargılamak yanlış olacaktır. 

Yaşamında fark etmiş olabilirsin. İnsanlar seni eylemlerinle yargılamaya başladıklarında yanlış anladıklarını ve yanlış yargılarda bulunduklarını fark edersin. Sen kendini varlığınla, vicdanınla yargılarsın. Toplum ise seni eylemlerin ve davranışlarınla yargılar. Sen kendini eylemlerinle değil, varlığınla yargılarsın ve varlığın eylemlerinden daha büyük bir fenomendir.

Bir şey söylersin ve karşıdaki kişi öfkelenebilir ancak bu anlık bir şeydir ve gerçekte o kişi sevgi dolu biridir ve onu öfkesi ile yargılarsan onunla olan tüm davranış modellerin bu yargı üzerine temellenir. Yargılarsan etiketlersin ve ona karşı davranışlarını bu yargı belirler. Öfke ile yargılarsan onun her an öfkelenmesini beklersin ve onun her zaman öfkeli biri olduğunu düşünürsün; o kişiden kaçınırsın. Kimseyi eylemleri ile yargılama! Yargılama o zaman yargılanmayacaksın. Yargılama ve kimse de seni yargılamasın. Yargın senin ile ilgilidir. 

Varlıkların mahremiyet alanlarına kutsal alanlarına saygı duyup anladıkça ruhun vakarına şahit olacaksın. İnsan ruhunun vakarı şudur o hiçbir zaman kamuya açılamaz. 

Onun yargı ve hükmü Allah’a, vicdanına aittir. 

Biz dışarıdan görüleni biliriz ve bildiğimizle yargılarız. İyi kötü, güzel çirkin bizim düzlemimizdedir. Allah katında ise yarattıkları vardır hükmü ve yargıyı sadece o yapabilir.

Ruhlar bakirdir dokunulamaz kamuya açılamaz. İnsan ruhunun anlamı dokunulmaz olmasıdır. Ona ilişkin her şey derinde bir gizem olarak kalacaktır. 

Yargılamak kişiliğe değil, eylemedir. Çünkü hiç kimsenin hayatını tam olarak bütünü ile bilemezsin ve sen onunla karşılaşmadan önce o kırk yıl yaşamış olabilir. Süreci bilemezsin, eylemi bilirsin.

Kitabın bir sayfasını koparmakla kitabın tamamını anlayamazsın. O romandan negatif karanlık bir sayfayı yırtmış, koparmış olabilirsin. O sayfa ile o kitaba hüküm veremezsin. Siz bilemezsiniz, Allah bilir.

Ne zaman yargılar hüküm verirsen bil ki Allah’ın işine karışıyorsun ve aslında kendine yapıyor, ölü kardeşinin etini yiyorsun.

Sen sadece senle olan o kişiyi görür onu yargılarsın ve sen onun bütünü değil, bir parçasısın. Yargın o insandan daha çok senin hakkında bilgi verir. Bu senin yargındır ve senin yargın senin hakkında bir şey bildirir. Sen karşıdaki kişinin tarihçesini onun total varlığını bilemezsin. Belki sana karşı öyledir, bunu bilemezsin. 

Yargılar senin karşıdaki kişi hakkındaki yorumlarındır ve senin yorumun senin yorumun olarak kalacaktır ve o yorum senin hakkında bilgi verir. 

Yargılarını nasıl dönüştürürsün?

Zihnin tüm örüntüleri nefes alışverişi ile ilgilidir, nefes ile örülür. Nefes alışveriş değişir ise zihin örüntüleri de değişir. Güvenlik kaygısından dolayı ve tekrar eden bir alışkanlık neticesi, zihin yargılar, hüküm verir, etiketler. Sığ nefes almaya başlar ve bu durum sende ne zaman açığa çıksa güçlü ve derin bir şekilde tüm nefesi burun deliklerinden dışarı boşalt. Tüm yargının dışarı döküldüğünü, çözüldüğünü hisset hatta görselleştir. 

Sonra temiz nefesi bırak beden varlığının kendisi alsın. Sen güçlü şekilde ver, bırak; bedenin kendisi alsın nefesi. İçeriden bir şeyi dışarı atmak istiyorsan tüm nefesi boşaltarak başla, sonra temiz havayı derinlerine bedenin emsin; temizlendiğini tazelendiğini hissedeceksin. Nefesi alarak değil, vererek başla.

Verenlerden ol. Kulum bana bir adım atarsa ben ona on adım gelirim. Bu verişten tüm zihnin anında etkilenir. Bir şeyi içine almak istersen derin nefes al. 

Dışarı çıkan nefes ile kendin ve insanlar hakkındaki tüm yargılarından çözülüyor. İçeri giren her nefesle de İlahi olanın nefesi ile olaylara bakıyorsun. Her nefes veriş ile nefsaniyetten arınıyor, her nefes alışla ilahi olanla buluşuyorsun.

Son olarak mesela; sigara içiyorsun bu istek geldiğinde nefesi dışarı olabildiğince ver nefesi iyice boşalt at ve dudaklarını süzerek nefesi içine diyaframa karın bölgesine doğru çek. Taze nefesi içine süzerek al. Sigara içme isteğin ortadan kalktığını göreceksin.

Instagram

Facebook

YouTube

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!