Zihinlerden Kıvılcım Çıkaran Bu Teorileri Okuduktan Sonra Tanrının Varlığına Dair Büyük Bir Aydınlanma Yaşayacaksınız!

İnanç, kabul edelim ya da etmeyelim herkes için bir seçim ve bunu burada tartışmaya açmaya niyetimiz yok. Biz ilginç felsefi teorilerin ışığında ufak bir beyin fırtınası ve zihin egzersizleri yapmaya geldik. Sizi de hayli düşündüreceğiz!

Bir yaratıcının varlığı yahut yokluğu insanlığın belki de en eski tartışma konularından biri.

Hatta modern çağda bu tartışmaya bilim de dahil oldu ve bilimin süzgecinden geçerek Yaratıcı'nın varlığının kanıtlanması Stephen Hawking'e göre 'gelmiş geçmiş en büyük bilimsel keşif' olurdu. Oysa Einstein bunun zıttını düşünüyordu. Yaratıcı bilimin ışığında aranmamalıydı, aransa da sonucu pek mümkün değildi.

Yaratıcı'nın varlığı aranırken soruların büyük bir kısmı 'yaşamın kaynağı'nda kümeleniyor, bir türlü akıl sır erdiremiyoruz.

Hatta moleküler biyoloji üzerine çalışan bir kısım bilim insanları DNA yapısındaki karmaşık kodları da içine alan evrensel düzeyde bir 'Büyük Tasarım' fikri üzerine eğilmeye başladılar ve bilim insanları arasında bir grup, bu tasarımın Yaratıcı fikrini doğruladığını savundu.

Fakat deney ve gözlemler, Yaratıcı varlığını test edebilmek için en iyi çözüm olmayabilir.

O yüzden bazı düşünsel tartışmalar, insan zihninin sorularını irdeleyen felsefi problemler ortaya çıktı ve bu problemlerin büyük bir kısmı halen aynı heyecanla tartışılıyor. İlgimizi çeken bazılarına yer vermenin hiç de fena olmayacağına karar verdik.

Orta Çağ'da ortaya çıkan bu teoriye göre tanrının mükemmel bir varlık oluşu varlığının kanıtı.

Yani zihnimizde bir tanrı kavramı varsa ve bu kavram mükemmele yakınsa böyle bir varlığın gerçekte de mevcudiyet koşullarını sağlamışız demektir. 

Çünkü bu durum sadece zihnimizde olsa bu o bahsedilen mükemmelliğe aykırı olurdu.

Platon ve Aristo'ya dek izi sürülecek bu teoriye göre evrenin varlığının bir ilk nedeni olmalı.

Filozoflar arasında 'Birinci Neden Sorunu' olarak anılan bu soru her olayın bir nedene sahip olması gerektiği varsayımına dayanılarak ortaya çıkıyor. 

Fakat herhangi bir konuda nedenlerin geriye gidişinin tam anlamıyla sonsuz olduğunu hatırlarsak bu ilk nedenin aşkın bir varlıkla ilgili olduğu ortaya atılıyor. İşte teoriye göre bu neden de Tanrı'dır.

Bir diğer teori insanlığın ve tüm canlıların bir bilgisayar simülasyonunda yaşadığı üzerine.

Matrix'i izlemiş miydiniz? Bir yazılımcı olarak çalışan Neo'nun aslında yaşadığı hayatın bir simülasyon olduğunu anladığı o sahneyi de hatırlarsınız o halde.

Teoriye göre bugün de insanlık böylesine üstün bir güç tarafından bizleri bir simülasyonda tutuyor. İnsanı bir simülasyona sıkıştırabilen gücün insandan daha kudretli olması gerekir, bu da Tanrı'yı gerekli kılar.

Bu teoriye göre evren yerden göğe tüm sistemlerden müteşekkil mevcut haliyle bir yaratıcı tarafından yaratılmış olması gerekir.

Bu teorinin dayandığı argüman bir tasarıyı temele alır. Yani yaşadığımız evren mutlak surette tasarlanmış olmalıdır. Bu tasarlanmışlığın altında yatan sebep ise evrendeki her şeyin düzensizlikten ziyade düzen içerisinde var olması ve amaca sahip olması.

Kusursuz işleyen bir sistem, bozulamayan bir düzen mutlaka bir tasarlayana ihtiyaç duyuyorsa bu tasarımcı da Tanrı olacaktır. Her ne kadar Darwin'in yaradılış üzerine ortaya attığı teorinin kabul görmesiyle bu tez önemini yitirse de farklı formalarda halen tartışılmakta.

Bu teoriye göre bilinçten bahsediyorsak bu, başlı başına maddi olmayan varlıklar olduğunun ispatıdır.

Yani bilincimizin olduğunun farkındayız ama onun kaynağı hakkında bir bilgimiz yok, bu bilincin maddi bir varlık olup olmadığını bile bilmiyoruz. Yani insan bilinci konusunda bilgisiz olduğumuz bir gerçek. Böyle bakıldığında maddi ve manevi dünya ayrılığında burada Tanrı da bilincin ve diğer varlıkların yaratıcısı olarak manevi dünyada yer alıyor. Siz bu teori hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu teoriye göre evren uzaylıların hakimiyeti altında.

Yani tüm canlıların hayatı bizden fersah fersah ötede, yüksek bir medeniyet seviyesindeki uzaylılar tarafından kuruldu ve yönetiliyor. Peki neden bunu yapıyorlar? Tanrı teorilerinin uç noktasında kalan bu yaklaşıma göre uzaylılar insanlığı diğer gezegenlerde yaşayabilecekleri aşamaya getirmeye çalışıyorlar.

Herhalde sonrasında da evreni ele geçirecekler, nereden bilelim?

Teoriye göre varlıkların ortaya çıkması için anlamlı bir sebep gerekir.

Yani "Neden hiçlik yerine bir şeyler var?" sorusunun yanıtı aranmakta.

İşte bu nedenle evrenin herhangi bir sebep yokken ortaya çıkması mümkün görülmez ve Ancak Tanrı gibi bir varlık evreni sebepsizce yoktan var edebilir.

Kaynaklar: 1, 2

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
YORUMLAR
26.06.2019

İnançsız biriyim ama içeriği okurken tüm önyargılarımı bir kenara atarak objektif yaklaşma kararı aldım. Buna rağmen pek doyurucu bir içerik olmadı. Tanrı varlığı hakkında ki savunmalar yıllardır aynı, gereken cevaplarda veriliyor. Richard dawkinsin kitaplarını tavsiye ederim. Dawkins kör saatçi kitabında düzen hakkında şöyle diyor: evrende en ufak bir düzen yoktur, düzen sandığımız şey aslında kaosun ta kendisi. Biz canlılarsa asırlar boyu evrimleşerek bu kaosa uyum sağlamış birer düzensizlik ürünüyüz. Çevreye göz attığımızda doğa bizle iç içe olduğundan onu kusursuz sanarız. Hâlbuki yanlızca biz bu kaosa göre şekil almış, basitlikten türeyen karmaşık canlılarız.

28.06.2019

inançlı biriyim ama içerik bana da pek içerikli gelmedi.. ya anlamadım ya da biraz boş bir içerik

26.06.2019

Çeşitli inançlara sâhip olup "dindar olduklarını" iddia ederek bu inancını üstünlük gören ve diğer insanlar üzerinde baskı kurmaya çalışan diktatör, tiran, din simsarı ve yobazları konunun dışında tutarak söylüyorum; bir Yaratıcı'nın varlığına inanmanın, hissetmenin hiçbir zarârını görmedim.. Hattâ bilimsel keşiflerde varlığını arayıp bulmaya çalışmak da bireye artı bir yaşam amacı veriyor.. O yüzden bu varlık-yokluk tartışmasını uzmanlara bırakalım, uzlaşmak bize kalsın..

28.06.2019

ya diyelim var. Kanıtlandı da var olduğu. Da ne yapalım yani. Varsa zaten hep vardı ne değişti hayatında. Yine sabahın köründe kalkıp it gibi çalışıp zengine kul olmaya devam ölene kadar. Zaten kuluz

TÜM YORUMLARI OKU (44)