Bireysel veya grup seansı şeklinde yapılır. Grup terapisi yönteminde en az 10 kişi olması gerekir ve bu kişiler seçilmesi durumunda aile dizimi yapılan kişinin akrabalarını temsil eder. Bireysel terapi yöntemindeyse terapist aile fertlerini temsil görevini sık sık yer değiştirerek yerine getirir.
Terapi sırasında amaç kişiyi etkisi altında bırakan olayı ortaya çıkarmak ve aile fertleri arasında içsel barışı sağlamaktır.
Aile dizimi uygulamasına katılarak geleceğimi değiştirebilir miyim?
Aile içi ilişkilerde çözüme ulaşmamış konuların çözülmesine yardımcı olan bir psikoterapi yöntemi olarak sunulduğundan pek çok kişide olumlu etkileri görülmektedir fakat tıbbi bir tedavi vaat etmez. Uzman biri tarafından yapılan bu uygulamaya katılmak sizde de olumlu etkilere yol açabilir ama geleceğinizin değişmesi size bağlıdır.
Hepimizin ortak derdi: İyi hissetmek
Herkesin bir derdi olduğu bugünlerde hepimizin iyi hissetmeye ihtiyacı var. İnsan kendi içindeki yaraları bulup iyileştirmeden fazla bir yol kat edemiyor. Önce kendini tanımakla başlıyor gerçek benlik yolu. İnsan kendini tanımazsa anlamsız bir hayat ve kendini devamlı tekrar eden bir kısır döngüsü içinde bulabiliyor. Ama insanın başına gelen her şey için atalarını suçlaması ve seçimlerinin sorumluluğunu almaması ne kadar gerçekçi?
Eski bir özdeyiş vardır, bilirsiniz ‘’Kendi kendinin doktoru olacaksın’’ diye. Sana neyin iyi geldiğini neyin dokunduğunu sen bilirsin. Nasıl ki alerjisi olan bir insan fıstık yemez, çünkü onu rahatsız edeceğini bilir. Hayatımızdaki bir çok şey buna benzer. Sevmediğimiz bir işi yapmak işkence gelir. Beraber mutlu olmadığımız insanlarla vakit geçirmek istemeyiz. Bazı durumlarda zorunluluklar bizi mecbur edebilir. Lakin bütün bunları değiştirebileceğini fark etsen yapmaz mısın?
Mesela sana iyi gelenler, sana kötü hissettirenler ve sana iyi gelme ihtimali olanlar listeni yapabilir ve yaşamını bu listelere göre yön verebilirsin. Eğer bu aile dizimi yönteminin sana iyi geleceğini düşünüyorsan bunu da deneyebilirsin.
Ama unutma ki eğer bir kurtarıcı bekliyorsan hayatında, bu kişi kendinden başkası değil ve yeni projenin adı kendim projesi olmalı.
Bir de şikayet listeni yazıp, şikayetlerini çözümlemek için neler yapabilirsin ona odaklanmalı!
Sonuç olarak hepimiz ailemizin hem genetiksel hem de hayat tarzlarının, alışkanlıklarının, yetişme biçimlerinin izlerini taşırız. Mesela iki akdeniz anemisi (Talasemi) taşıyıcısı olan insanın evliliğinden doğacak her çocuğun %25 hastalıklı doğma, %50 taşıyıcı olma, %25 sağlıklı doğma ihtimali, ailece tutulan takımın çocuk tarafından da tutulmayı tercih edilmesi, müzikle ilgilenen bir ailenin çocuklarının şarkıcı olma isteği gibi çok örnek vardır. Örnekler olumlu olduğu kadar olumsuz da olabilir. Olumsuzsa şayet bu izleri taşıyoruz diye kendimizi bu izlerin mahkumları şeklinde hayatımızı sürdürmemiz ne kadar doğru? Bir insan hiç bir şey yapmadan çabasız bir şekilde durmamalı. Hayat yolculuğunu keyifli hale getirmek için seçim-eylem ikilisini iyi değerlendirmeli.
atalarımız demiş zaten editör " Katranı kaynatsan olurmu şeker cinsi s*tigim cinsine çeker.
Muhteşem tespitler 👌 çok güzel ve değerli bir yazı olmuş⭐️ Yazarın kalemine sağlık 🌺⭐️❤️