Zeynep Öztekin Yazio: Simon Leviev vs Anna Delvey

Netflix platformunda Tinder Swindler ile Simon Leviev fırtınası eserken onu gölgede bırakacak başka bir dolandırıcılık hikâyesi olan Shonda Rhimes imzalı Inventing Anna  11 Şubat’ta gösterime girdi bile. Türkçe çevirisini, Anna’yı Yaratırken ya da Anna’yı İcat Ederken diye yapabileceğimiz bu dizi ile günümüzde dolandırıcılığın boyutlarının nereye vardığını görebiliyor hatta adım adım şahit oluyoruz. Her biri yaklaşık bir saatten oluşan 9 bölümlük dizinin baş karakterleri gazeteci kadın Vivian Kent (Anna Chlumsky) ile Anna Delvey (Julia Garner).

SSCB’nin dağılması ile Almanya’ya yerleşen fakir bir Rus ailesinin kızı olan Anna Sorokin çocukluğundan itibaren farklı bir çocuktur.

Ailesi ile pek yakın değildir. Belli ki Kapitalizmin her an bizlere pompaladığı o güzel, zengin, zarif, seçkin olma zorunluluğunun etkisi altında yaşadığı bu hayattan kendini bir an önce kurtarmanın planlarını yapmaktadır. Ve hedef olarak kendine dünyanın en zenginlerinin cirit attığı New York’un Manhattan “mahallesini” seçer. Kimsesi olmayan bir göçmen genç kızın Amerikan Rüyası’nın meskeni tabii ki Big Apple olacaktır. “Mahallenin” lüks otellerinden birinde ona hizmet edenlere bol bahşiş vererek ağlarını örmeye başlar. En iyi tanıtımın kulaktan kulağa olduğunu bilen Anna Delvey, çok zengin biri olduğunu 12 George Oteli vasıtası ile şehre ilan eder. Instagram marifeti ile göze sokulan sahte zengin hayat, lüks restoranlarda yenilen akşam yemekleri, yüksek sosyete ile yapılan tatiller ama en önemlisi takipçi sayısı ve sahip olduğu network ile cehenneme giden taşları döşemeye başlar. Attığı storyler ile New York sosyetesine, “Ben buradayım ya sen neredesin?' der adeta. Rikers Island Cezaevine düştüğünde onu merak edip hikâyesini yazmaya karar veren kadın gazateci Vivian Kent de kariyerini kurtarma peşindedir. Anna Delvey’in öyküsü onun için bir çıkış noktası olacaktır. Hamileliğinin son zamanlarındadır. Tabiatıyla giysileri son moda ya da marka değildir. Bir yanda incecik bir genç kız diğer yanda yüzü kırışıklar içinde şişmanlamış, yorgun, yazılarıyla para kazanan bir emekçi kadın. Verdiği karşıtlıklar ile dizi bize pek çok mesaj da verir.

Rikers Island Cezaevindeki bir konuşmada Anna, Vivian’a şöyle der: “Neden fakir gibi giyiniyorsun? Ayağındaki botları sana zorla mı verdiler? Chanel babetleri tavsiye ederim.”Evet tahmin ettiğiniz gibi dizi boyunca yüksek moda sembolleri olan Chanel, Celine, Dolce &Gabbana, Valentino, Dior markaları da başroldedir. Duruşma sırasında Vivian’ın Anna’ya H&M’den giysi alıp getirmesi ya da hakimenin Anna’yı beklerken içtiği koca bir bardak Starbucks kahvesinin gözümüze sokulması düşünmeye değer gerçekten.

İzlenme rekorları kıran Tinder Swindler’da ise Tinder uygulamasında tanıştığı kadınları Ponzi şeması kullanarak yaklaşık 10 milyon dolara varan bir miktarda dolandıran İsrail vatandaşı Shimon Hayut, Simon Leviev takma adıyla karşımıza çıkar.

Büyük bir mücevher firmasının varisi olarak kendini tanıtıp daha sonra hayali düşmanların peşinde olduğu yalanını uydurarak gönül ilişkisi kurduğu kadınları birer birer ağına düşürür. Kadınlar dolandırıldıklarını beyan etse de, kanıtlasa da, bütün o kredileri kendi rızaları ile çektikleri için, meşhur American Express kredi kartını kendi rızaları ile kullanıma açtıklarından Tinder Avcısı büyük bir cezaya çarptırılmaz. 2015 yılında Finlandiya’da iki yıl hapis yatar. 2019’da ise sahne pasaport kullanmaktan Yunanistan’da yakalanıp 5 ay kadar yatıp çıkar. En son İsrail’de kendini sağlık çalışanı olarak gösterip aşı önceliği sağlamaya çalıştığı da konuşulanlar arasındadır. Dolandırdığı kadınların ise hayatları alt üst olmuş, bankalara olan borçlarını ödemeye devam etmektedirler.

Tinder Avcısı üstüne Inventing Anna seyredince bir kadın izleyici olarak Anna’ya haksızlık edildiğini düşünmedim değil. Yine ortada büyük rakamlar var, yine insanların iyi niyetini suistimal etme var. Ama Anna’nın aldığı ceza ile Shimon Hayut’un aldığı ceza arasında dağlar kadar fark var. Ekim 2017’den beri hapiste olan sözde Alman varis Anna Sorokin 4 ila 12 yıl hapis cezasına çarptırılmış. Ayrıca 24.000 dolarlık bir para cezası ve dolandırdığı kişi ve kurumlara 200.000 dolar tazminat ödemesi kararlaştırılmış. Anna hapisten çıktığında 40li yaşları sürüyor olacak. Shimon Hayut ise bize story atmaya devam ediyor.

Anna’nın muhatap olduğu her bir kişi onunla görünme ve vakit geçirme sayesinde bir menfaat sağlayıp kendilerince olası ticari kazanımların peşindeydiler.

Ve hepsi ikna olmuş görünüyordu. Kabul etmek gerekir ki Anna’nın sahtekârlığının arkasında çok büyük zekâ pırıltısı ve emek yatıyor, nerede Simon’un tek boyutlu, düz düşünen, yarattığı hayali düşmanlar ile dolu erkek dünyası nerede Anna’nın yarattığı o pırıltılı, şaşaalı, havada  Armanilerin, Chanellerin, çalınmış özel uçak hizmetinin uçtuğu sınırlarımızı, hayallerimizi zorlayan dünyası.

Erkeklerin egemen olduğu iş dünyasında bir erkekten beklenen gri bir takım elbise, bir üniversite diploması, biraz da düzgün bir görünüm olurken aynı işe alınacak kadından beklenenler arşa çıkar. Kadınlar tek bir hata ile iş dünyasında kolayca vazgeçilen olurken, erkekler hatalarına rağmen terfi basamaklarını tırmanmaya devam ederler. Simon ile Anna’nın aldığı cezaların bu kadar farklı olmasındaki temel ayrım da bu mudur acaba ne dersiniz?

Popüler İçerikler

Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
15.03.2022

İkiside başkasının birikimlerini ve hayallerini en adi şekilde çalan iki hırsız, yeterince ceza almamış olmaları ve dolandırıcılığı ustaca yapmış olmaları olayın temelini değiştirmez, dolandırıcı .... Ha bu arada Türkiye 'de de bolca var onlardan, borç alıp geri vermeyen arkadaşın, hayırsız akraban, annene kalan miras için üçkağıt yapan dayın v.b.

17.03.2022

Biri amerikada diğeri avrupada dolandırıcılık yapıyor. Bence bunun da büyük bir etkisi var

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ