- Ben cevabımı verdim efendim. Her meşhur sanatçı için, hatta bazı siyasi dünya büyükleri için bile bu laflar çıkmıştır. Yani dediğim gibi... Bunlar dört duvar arasında kalması gereken olaylardır. Ben hayatımı normal görüyorum.
- Efendim, siz çok ünlü bir Zeki Mürensiniz. Şu soruya biraz daha açık cevap verseniz?
- Şimdi efendim, insanlar vardır kaba yaradılışlıdır, insanlar vardır ince yaradılışlıdır. Ben ilkokuldan beri kendimi hep şarkı söylerken hatırlıyorum. Diğer arkadaşlarım çember çevirip çelik çomak oynarlardı. Mesela onların telden arabaları, otobüsleri vardı. Ben bebeklerle oynardım. Bu eşcinsel olmak demek değildir. İnce ruhlu, zarif insan olmak demektir. Bunun erkeklikle, kadınlıkla ilgisi yoktur.
Yani yazılanların ortasına kadar anca okuyabildim..cidden bu ''gazetecilik'' denilen meslek bankacılık gibi avukatlık gibi şeytani bi meslek türü,cidden midem bulandı bu aşağılık işten işlerden kusasım geliyor...Herşeyden önce Zeki beyin dört duvar arasında kiminle ne yaptığı sadece KENDİNİ ilgilendirir seni beni ilgilendirmez,bunu dedikoducu kenar mahalle dilberleri gibi ''Gazetecilik'' yapıyoruz diyerek umuma sunmak ancak leş yiyen hayvanlara yakışacak bir davranış tarzıdır..Ruhundan özür dilemen çok şey değiştirdi evet eminim Zeki beyin bütün yaşadığı sinir harbi efendliğini koruma çabası depresyon anksiyete falan hepsi düzelmiştir..
O anlarda Zeki Müren, Emin Çölaşan'ı kırmamak, azarı resti çekip kovmamak için çok zor tutmuş olmalı kendini... Soruların içeriğinden sebep çok ince bir ipin üzerinde yürüdüğünü ve her cümlesinin her tepkisinin en ufak mimiğinin bile aleyhinde yazılıp çizilebileceğinin farkında olarak sabırla sukütla cevaplamış. Kendi kostümlerini tasarlayıp diken, resim yapan, T formda sahnenin öncüsü olan, gençliğinde çok çok iyi bir öğrenci ve asker olan insana sorulanlara bakın... İlk kez eşcinsel olduğunu itiraf ettirme çabasıymış... Ne için tabii ki para! İnsanın herhangi bi mesleği yaparken tek motivasyonu para olunca böyle sığ böyle vizyonu dar ve vicdanı kör oluyor işte!
Devamlı başkasının yatak odasını hayal etmek nasıl bir hastalık?