Zeki Müren ile ilgili söylediklerini ağzım açık okudum!
Zeki Müren ile ilgili söylediklerini ağzım açık okudum!
Hah bugün de destek gelmiş kendisine Alpay'dan.
Sözlerine şöyle devam etmiş: 'Zeki Müren abartılı üslubu ve Türkçesiyle Türk Sanat Müziği'ni katletmiştir. Ölçüsüz tavırlarıyla Türkiye'de kötü örnek olmuştur. Müthiş ağdalı bir üslupla söyledi şarkılarını Zeki Müren. Bana hiçbir duygu vermez çünkü duygusuz söyler, rol yapar. Türkçe de 'Reca ederim' diye bir şey var mıdır. 'Rica ederim' dersin. Türkçeyi çok iyi konuştuğu söylenen Zeki Müren bilakis Türkçeyi de, Türk sanat müziğini de abartılı bir üslup kullanarak bozmuştur.'
'Zeki Müren, her şeyi sansürleyen, müthiş güzel şarkıları bile repertuvarına almayan, son derece tutucu eski TRT'nin Türkiye'ye attığı en büyük kazıktır' diyen Alpay, sözlerine şöyle devam etmiş: 'Eski TRT'yi düşünün. Küçücük bir kelime yüzünden, bir nota yüzünden bir şarkıyı yayınlamıyor, hatta pek çok şarkıcıyı yasaklıyordu. Ama iş Zeki Müren'e gelince, kısa eteklikle programa çıkardılar. Başka şarkıcılara da kötü örnek oldu bu ağdalı, abartılı tavrı ve sesiyle kötü etkiledi. Zeki Müren kendi kendini 'Sanat Güneşi' ilan etmiştir. Gazinocular kralı Fahrettin Aslan ve TRT onu bugünlere getirmiştir. Gazinodaki programlarına herkes 'Acaba bugün ne giyecek, ne hokkabazlık yapacak' merakıyla giderdi. Etekler, dizinden başlayan apartman topuk ayakkabılar. Bir de Zeki Müren kendi tanıtım metinlerini kendi yazardı. Bir gün Maksim Gazinosu afişine yine kendisi 'Sanat Güneşi Zeki Müren' yazdırdı. Ve adı öyle kaldı. Yani kendi kendini 'Sanat Güneşi' ilan etti. Bana sorarsanız Türkiye'de TSM'nin Sanat Güneşi Mustafa Sağyaşardır. Müthiş bir ses tevazu sahibi bir insandır. Zeki Müren'inki ise hokkabazlıktır.'
'Ankara'da köşk gazinosu vardı. Orada assolist olarak sahne yapıyordu. Beni programına almak istemiş. 'Ben alaturka gazinolarda çıkmıyorum, Batı müziği şarkıcısıyım' dedim ve çıkmadım. Sonra karşı gazinoda sahne yaptım. Matinem onunkinden erken doldu ve burada bana düşmanlık beslemeye başladı. Mesela Muzaffer Akgün çok alkış alıyor diye o dönemler onu programından kovdurmuştu. Neyse bir gün ben Uludağ'da bir otelde program yapıyorum. Üç erkek arkadaşıyla programıma geldiler. Ben şarkı söylüyorum. Bunlar öyle çok gürültü yapıyorlar ki... Sonra yanındaki erkeklerle uygunsuz bazı hareketlerde bulundular ve mekandan kovuldular. İki kişinin Zeki Müren'in koluna girip kapı dışarı ettiklerini hatırlıyorum. Yani her yönüyle kötü bir örnekti Zeki Müren...'
Aşağıda bir tartışalım!
Zeki Müren; Kıbrıs Barış Harekatı sonra ABD'nin madalyalarını geri aldığı Kore gazileri için altın madalya yaptırmış, ölümünden sonra bütün mirasını Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı'na bağışlamış, bugüne kadar 3500'e yakın öğrenciye burs imkanı sağlamıştır ve bugün bile Zeki Müren Bursu adıyla devam ediyor. Siz hangi kesik parmağa işediniz bugüne kadar, ne katkınız oldu bu ülkeye?
Zamanında bu insanlar birer rakipti. Her biri ekmeğini gazinolardan çıkardığı için arada bir nevi "ekmek" kavgası vardı tabi. Birbirlerini sevmemeleri normal. Adnan Şenses, Özdemir Erdoğan, Alpay... Eminim daha başkası da çıkacaktır. Ölünün arkasından konuşmak kolaydır çünkü olayları sadece senin bakış açından istediğin gibi sunabilirsin. Nasılsa seni yalanlayacak, kendi bakış açısını sunacak bir muhatap yok karşında. Söyledikleri doğrudur-yalandır bilemem. Ama içlerindeki geçmişin kinini ölümünün onlarca yıl sonrasında kusmaya çalışmaları çok mide bulandırıcı.
Alpay beyin söylediklerinden katılmadığım tek şey Zeki Müren güzel şarkı söylüyordu. onun dışında kindar ve gaddar bir adam olduğunu tüm Türkiye ye hatırlatmakta fayda var. Nice insan onun kıskançlığı yüzünden işsiz kalmış ve başka sektörlere geçmişlerdir. Abartılmasına bende karşı çıkıyorum Zeki Müren'in.