Müjdat Gezen: Eşiyle konuşmuştum, doktorlar da tatsız haberler veriyordu. Çırpınıyorlardı ama... Bekliyorduk. Ona çiçek göndermiş, 'bu da geçer' demiştim. İştahı hiç yoktu, yemiyordu. Türk tiyatrosu için önemliydi ama insan olarak çok değerliydi. Hastaneye gittiğimde konuşturamadım onu. Ağzından kelimeler zor çıkıyordu. Kızı ile eşi, Zeynep ile Jülide’ye sordum durumunu. Karaciğerinde iki büyük kist olduğunu, ameliyatın imkansız olduğunu anlattılar bana.
O kadar başka bir insandı ki… Hayatı boyunca insan biriktirdi. Tanımadıklarına yardım etti. Parayla pulla işi olmazdı.
Zeki’yi bir gözümüzde acı bir gözümüzde gülümsemeyle yad edeceğiz. Bu tip insanlar kolay kolay ölmez. Eski dizileri, filmleri seyredilecek hep. Bu topluma çok güzel şeyler kattı. Asla unutulmayacak.
Nevra Serezli: 2-3 dakika önce öğrendim. Bir kez olsun birbirimizi kırmadık. Mutlulukla kabarelerde oynadık. Bana kötü günlerimde çok destek olmuştu. O dostluğu hiç unutamam. Oyunculuğu, komediye kazandırdıkları çok önemliydi ama en önemlisi insanlığıydı.
Hülya Koçyiğit: İnsan olarak çok güzel bir örnekti. Çok değerli bir dostumdu. Ülke meselelerine çok kafa yoran bir insandı. Şu an konuşmak ve onu tanımlayabilmek de çok zor. Ben hastalığının bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. İnsanlar onu çok güler yüzle hatırlasın isterdi herhalde. Meslek hayatında kırgınlıkları oldu. Mesleğiyle ilgili zaman zaman isyanları ve çıkışları oldu. Allah tüm onu sevenlere sabır versin. Ama filmleri var. Bundan sonraki nesiller hep onun filmleri ile büyüyecek.