Zekâyla İlişkisi Olduğu İddia Ediliyor: Yeni Bilgiler Öğrenmek Gerçekten de Beyin Kıvrımlarını Artırıyor mu?

Beynin gizemli bir işleyişinin olduğunu duymuşsunuzdur. Hatta o kadar gizemli ki günümüzde bile beyni tam olarak anlamak mümkün değil. Beyin kıvrımlarınınsa bu karmaşık sisteme katkısı, oldukça büyük. Peki, beynin neden kıvrımlı bir yapısının olduğunu biliyor musunuz ya da yeni bir şeyler öğrendikçe beynimizin kıvrımları artar mı? Gelin; bu soruların cevaplarını ve beynin gizemlerini, en azından ortaya çıkarılanları, beraber keşfedelim.

Önce beynin kıvrımlarının nasıl oluştuğunu inceleyelim.

Beyin kıvrımlarının nasıl oluştuğuyla ilgili bilimsel bir delil yok. Ancak bu kıvrımlar, insan henüz anne karnındayken gelişmeye başlıyor. Anne rahminde bulunan bir bebeğin beyin yapısı, ilk başlarda düz iken zamanla kıvrımlar kazanarak gelişiyor. Doğum zamanı yaklaşırken kıvrımlar artık tüm hatlarıyla belirgin hâle geliyor. Gelişimini tamamlamış herkesin beyni kıvrımlı yapısını koruyor ancak beyinde herhangi bir sağlık sorunu meydana gelirse kıvrımlı yapıda da değişiklikler gözlemlenebiliyor. Nadir beyin hastalıklarına sahip bazı bireylerde ise beyin kıvrımları olmayabiliyor ya da gerekli ölçüde gelişemeyebiliyor.

Peki, bu kıvrımlar ne işe yarıyor?

Beynin kıvrımlı bir yapıya sahip olması aslında temel olarak kafatasına sığmasını sağlıyor. Ayrıca bu kıvrımlı yapı, nöronların daha kolay hareket edebilmesini de beraberinde getiriyor. Eğer kıvrımlar olmasaydı insan beyninin kafatasına sığması için kafasının çok daha büyük olması gerekirdi.

Beynin eşsiz bir işleyişi var.

Kıvrımlı yapı; girintilere ve çıkıntılara sahip, kendine has formuyla beynin işleyişini de kolaylaştırıyor. Eğer beyin düz olsaydı nöronlar birbirleriyle iletişime geçmek için bu kadar kolay hareket edemezdi. Ayrıca muhtemelen nöronlar yayılacak alan arayacaktı çünkü beyin, kıvrımlara sahip olmadığından yanlış etkileşimler kurmamak için daha geniş bir yüzeye ihtiyaç duyacaktı. Neyse ki kıvrımlar, nöronlar için kestirme yollar oluşturuyor ve bu sayede doğru nöronlar birbirini hızlıca bulabiliyor.

Yeni bir bilgi beynin şeklini nasıl etkiler?

Beyin yeni bir bilgi edindiğinde nöronlarda gelişme ya da artış gözlemlenebilir, bu sırada beynin farklı bölümleri aktif bir şekilde çalışabilir. Bazıları bu esnada beynin kıvrımlarının da artacağını iddia ediyor. Peki, böyle bir şey mümkün olabilir mi? Bu sorunu cevabı için beynin kıvrımlarına biraz daha yakından bakalım.

Beyin kıvrımları şekil değiştirir mi?

Kafaya alınan darbeler, kurşunlu yaralanmalar, ameliyatlar ve benzeri fiziksel etkiler olmadığı sürece beyinde bulunan kıvrımlar değişmiyor. Ancak beyin geliştikçe nöronlar arası bağlantılar artabiliyor ve beyin esneklik kazanabiliyor. Bu durum sadece insanlar için değil, hayvanlar için de geçerliliğini koruyor.

Kıvrımlar dönem dönem artıp azalabilir mi?

Doğduğumuz an beynimizde ne kadar kıvrım varsa o kıvrımlar hayatımız boyunca bizimle kalıyor. Dolayısıyla kıvrım sayısında, hiç durmadan yeni bilgiler öğrensek de, herhangi bir artış ya da azalış meydana gelmiyor. Yani, yeni bilgiler edinmekle beyin kıvrımları arasında sanıldığı gibi bir ilişki yok. Ayrıca kıvrım sayısı konusunda net bir ifade kullanılamıyor çünkü bu sayı her bireyde farklı olabiliyor. Bunun nedeninin ise kafatasının hacmi ve yapısı olduğu tahmin ediliyor.

Peki, yeni bilgiler öğrendiğimizde beynimizde neler oluyor?

Beyin, yeni bir bilgiyi kabul ettiğinde süratle çalışmaya başlıyor. Bir düşünce üretmek veya yeni bir enstrüman çalmayı öğrenmek gibi tüm aktiviteler için bilgileri akılda tutma ya da işleme amacıyla nöronların birbiriyle bağlantı kurması gerekiyor. Her yeni bilgi girişinde kısa sürede yeni bir nöron bağlantısı oluşuyor. Öğrenilen bilgiler, daha sonra hatırlanmak ya da kullanılmak üzere beynin hafıza merkezinde saklanıyor.

Beyin kıvrımlarının zekâyla doğrudan bir ilişkisi de bulunmuyor.

Sanılanın aksine zeki insanların beyinlerinin diğer insanlara göre daha kıvrımlı olduğu düşüncesi gerçeği yansıtmıyor. Dönem dönem tartışma konusu olan bu durum için doktorlar ve uzmanlar net ifadeler kullanıyor çünkü yapılan araştırmalar, kıvrım yapısının ve kıvrım sayısının zekâya herhangi bir etkisi olmadığını gösteriyor. Zekânın arkasındaki gücün ise nöron sayıları olduğu düşünülüyor.

Kilo Vermek İsterken Sağlığınızdan Olmayın! Çok Üşümek ve Saç Dökülmesi Yanlış Diyetin Habercisi Olabilir
Meğer Spor Sonrası Hemen Duş Almamalıymışız! Spora Başlamadan Önce Bilmeniz Gereken Altın Kurallar
Eğer Bir Yere Dokunduğunuzda Elektrik Çarpıyorsa Dikkat Edin! Doktorlar "Patlamalar" Konusunda Uyarıyor...
Ajda Pekkan'ın Sırrını Açıklıyoruz: Hayatınızı Dolu Dolu Yaşamak için Uygulayabileceğiniz Sağlık İpuçları

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
20.11.2022

konu beyindeki kıvrımlar olunca hiç yorum yok vücudun kıvrımları olsaydı şimdiye yorumlar birbirini kovalardı 😁😁

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ