Zekalarıyla Kıtaları Dizeleriyle Gönülleri Fetheden Osmanlı Padişahlarından 9 Şiir

Osmanlı padişahları sadece yönetici değil, aynı zamanda farklı alanlara ilgi göstermiş meslek erbabları ve sanatçı yönü olan idarecilerdi. Birçok padişah da farklı mahlaslarda şiirler yazmış, bunların büyük bir kısmı edebi yönünün yanında dönem tarihine ışık tutmuştur.

1. Devletin kurucusu Osman Gazi'nin ileri görüşlülüğünü gösteren İstanbul şiiri

2. Eserlerinde Avni mahlasını kullanan Fatih Sultan Mehmet'in sade bir dille kaleme aldığı şiir.

3. Kanuni de şair padişahlardan. Muhibbi (sevgi gösteren, sevilen) mahlasıyla kaleme aldığı meşhur gazzel.

*Günümüz Türkçesi

Halkın gözünde iktidâr gibi, zenginlik gibi değerli bir şey yok. Halbuki şu cihânda bir nefes sıhhat gibi hiç mutluluk olamaz.

Saltanat dedikleri sadece bir dünyâ kavgasıdır. 

Bu kavga, gürültüden uzak yalnızlık gibi büyük saâdet ve baht açıklığı olamaz.

Bu eğlenceyi yeme içmeyi bırak, sonu kötüdür. 

Eğer ebedî bir sevgili istiyorsan ibâdetten ayrılma.

Ömrün, kumlar sayısınca sınırsız ve hesapsız olsa bile, 

O, şu dünyâ içinde bir saât gibi geçip gider.

Ey Muhibbî, eğer huzûr içinde olmak istersen, ferâgat sâhibi ol, dünyâdan vazgeç. 

Yalnızlık köşesi gibi dünyâda huzûr olmaz.

4. Yine Kanuni'nin dillere destan aşkı Hürrem için yazdığı gazel.

*Günümüz Türkçesi

Benim birlikte olduğum sevgilim parıldayan ayım

Can dostum en yakınım güzellerin şahı sultanım.

Hayatımın yaşamımın sebebi Cennetim Kevser şarabım

Baharım sevincim günlerimin anlamı gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim benim gülen gülüm

Sevinç kaynağım içkimdeki lezzet eğlenceli meclisim nurlu parlak ışığım meş’alem.

Turuncum narım narencim benim gecelerimin visal odamın aydınlığı

Nebatım şekerim hazinem cihanda hiç örselenmemiş el değmemiş sevgilim.

Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı Hazret-i Yusuf’um varlığımın anlamı

İstanbul’um Karaman’ım Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim.

Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım Bağdad’ım Horasan’ım.

Güzel saçlım yay kaşlım gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim hastayım!

Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin bana imdad et ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.

Kapında devamlı olarak seni medhederim seni överim sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim.

Yüreğim gam ile gözlerim yaşlarla dolu ben Muhibbi’yim sevgi adamıyım bana bir şeyler oldu sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.

5. Yavuz Sultan Selim'in meşhur gazeli de içerisinde müthiş bir sır barındırıyor.

Dizeleri dörde böldüğümüzde yukarıdan aşağıya anlam bütünlüğü bozulmuyor.

6. Koca imparatorluğun başında bulunmasına rağmen tevazusuyla gönülleri fetheden 3. Murat'ın dizeleri.

7. 4. Murat'ın Bağdat'ı kuşatmasına rağmen şehri alamayan komutanı Hafız Ahmet Paşa'ya yazdığı öfke dolu dizeler.

*Ey Hâfız! Bağdat’a imdat etmek için sende asker yok mudur? 

Bizden yardım dilersin, senin yanında asker kalmadı mı? 

Düşmanı mat etmek için “ben hünerliyim” derdin. 

Şimdi düşmana karşı at oynatacak bir asker de mi yoktur? 

Laf söylemekte sana yoldaş bulunmaz, biliriz. 

Fakat senden hakkını alacak bir adalet dağıtıcı yok mu sanırsın? Erkeklik davasında iken bu kadınsı  hareketler neden? 

Korkmaktasın, fakat hiç olmazsa yanında erkek de mi yoktur? 

Gevşeklik göstererek Bağdat’ı Şiilere bıraktın. Bundan dolayı yarın mahşer gününün sahibi sana düşman olmaz mı? 

Senin ihmalinle sebebiyle Ebû Hanife hazretlerinin şehrini vîrân ettiler; acaba sende hiç din ve peygamber gayreti kalmadı mı? 

Vakitsiz bir şekilde saltanat ve devlet ihsan eden Allah, yine bize Bağdat şehrini geri verir.

 Rüşvet ile İslam askerini perişan eyledin. Bu haberler bizim kulağımıza gelmez mi sanırsın? 

Cenab-ı Hakk’ın yardımıyla düşmandan intikam almak için dinini seven sâdık bir vezirim yok mu zannedersin? 

Şimdi Hazret-i Ali gibi cengâver bir veziri kumandan tayin ederim. Ona Hazret-i Peygamberin yardımcı olmayacağını mı zannediyorsun? 

Hâfız! Acaba sen âlemi başı boş bırakılmış mı sandın? Ey Murad! Yedi iklimin padişahı sen değil misin!

8. Kanuni'nin veliahtı 2. Selim'in bir beyiti de şöyle.

*Biz ayrılığın gül bahçesinde, yanık ve ateşli şakıyışlarıyla meşgul olan öyle bir bülbülüz ki eğer bahçemizden geçecek olan saba yeli bile olsa tutuşur yanar da ateş kesilir.

9. Yüzden fazla bestesiyle bilinen 3. Selim de dedeleri gibi şiir yazmış. Bu dizelerinde şiir yazmaya nasıl giriştiğini anlatmıştır.

Popüler İçerikler

Milyonlarca Emekliyi Bekleyen Tehlike! Emekli Maaş Zammında Sıfır Zam Endişesi
Esra Erol'da Tanıdığımız Fenomen Yazgül'ün Son Hali Şoke Etti
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Derbi Öncesi Çok Konuşulacak Açıklama: ''Hakemlerle İlgili Kaygım Var''
YORUMLAR
16.03.2016

Atlar şimdi Osmanlı düşmanları..soyundan utanan soysuzlar

16.03.2016

ozellikle yyavuzun siiri inanılmaz degil mi?

16.03.2016

Azm-ü hamam edelim,sürtüştürem ben sana, Kese ile sabunu,rahat etsin cism-ü can.. Lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem, Parmağına yüzüğü,hatem-i zer drahşan.. *** Eğil eğil sokayım,iki tutam az mıdır? Lale ile sümbülü kahkülüne nevcivan.. *** Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam, Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.. *** Salınarak giderken arkandan ben sokam, Ard eteğin beline,olmasın çamur aman.. *** Kulaklarından tutam,dibine kadar sokam, Sahtiyandan çizmeyi,olasın yola revan.. *** Öyle bir sokayım ki,kalmasın dışarda hiç, Düşmanın bağrına,hançerimi nagehan.. *** Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim, Yeterki sen kulundan lokum iste her zaman.. *** Herkeze vermektesin,birde bana versene Avuç avuç altını,olsun kulun şaduman.. *** Sen her zaman gelesin,ben Vehbi'ye veresin, Esselamun aleyküm ve aleykümüsselam...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ