Art Nouveau (Sezesyonizm) akımı, çok yönlü ve dekoratif bir tarz olarak tanımlanabilir. Özellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük popülerlik kazanmış bu akım; resimden mimariye, grafikten tasarıma sanatın tüm alanlarını etkilemeyi başarmış. Peki Art Nouveau nedir, nasıl ortaya çıktı? Gelin bu sanatsal akıma biraz daha yakından bakalım.
18. yüzyılın sonlarında Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki sanatçılar, entelektüeller ve tüccarlar, sanatı sürekli değişen modern dünyada geçerli kılmak için yeni akımlara yönelmeye çalıştılar. Uzun çabaların sonucunda, göze çarpan kıvrımları, bitkileri, renkleri ve özellikle çiçek desenleri kullanılarak zarif aynı zamanda da süslü süslemelerin ortaya çıktığı sanat akımı olan 'Art Nouveau' yarattılar.
Akımın temel özelliği doğayı ilham almasıdır. Bitkisel motifler, kadın figürleri, kıvrılan bükülen çizgiler, uçuşan saçlar akımın etkilendiği her alanda kullanılmıştır.
Bitkileri ve hayvanları düzenlik kompozisyonlarda statik bir formda kullanarak eskilerin aksine doğanın dinamik ruhunu yansıtmayı amaçlamıştır.
Cam süslemeler ve ışık, akımın önemli tipik özelliklerindendir.
Demir; metro girişlerinde, yapıların değişik bölümlerinde, günlük yaşam araç ve objelerinde hem fonksiyonel hem de süs olarak değerlendirilmiş.
Fransa’nın başkenti Paris, yeni bir sanat akımı olan Art Nouveau'yu ilham alarak afiş tasarımları yapmaya başladı. Alfons Mucha’nın bu tasarımı döneminde oldukça ses getirerek dikkat çekmeyi başardı.
Şüphesiz Art Nouveau'nun en dikkat çeken mimarı Antoni Gaudi'dir. Gaudi, İspanya'da akımın öncüsü olmanın yanında dünya için önemli eserlere de imza atmayı başarmıştır.
Eserlerinden sekiz tanesi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Antoni Gaudi - La Sagrada Familia, Barcelona
Antoni Gaudi'nin Eserlerinden Bazıları;
Park Guell
La Sagrada Familia
Casa Vicens
Casa mila
Casa Battlo
“Kim benimle ilgili bir şey bilmek istiyorsa resimlerime dikkatle bakmalı ve onlarda benim kim olduğumu ve ne yapmaya çalıştığımı görmeye çalışmalıdır.' - Gustav Klimt
Gustav Klimt'in Eserlerinden Bazıları;
Beethoven Frizi
Adele Bloch-Bauer I
Danae
Öpücük
Yaşam ve Ölüm
Kadının Üç Çağı
Maddenin belirsizliğinden mananın belirliliğini yaratmayı amaçlayan Auguste Rodin, tıpkı 'The Kiss' adlı eserinde olduğu gibi bazı şeyleri seyircinin hayal gücüne bırakmayı tercih ediyor.
Auguste Rodin'nin Eserlerinden Bazıları:
Tunç Çağı
Balzac
Yürüyen Adam
Düşünen Adam
Kale Kent Soyluları
Öpücük
Cehennem Kapıları
Art Nouveau, II. Abdülhamid sayesinde Osmanlı topraklarına da gelir. İstanbul’a davet ettiği İtalyan mimar Raimondo D’Aronco sayesinde, akım saraylarda kendini göstermeye başlar.
İstanbul - Maçka, İstiklal caddesi Tünel mevkii, Nişantaşı, Yıldız ve Gümüşsuyu semtleri bunlardan birkaçı.
Fransa’daki en önde gelen ismi ise mimar ve tasarımcı Hector Guimard'ın tasarladığı 141 metro girişinden 86 tanesi hala ayakta kalmış.
Dünyada gezilmeye görülmeye değer yakın tarihe dair neresi varsa bu yeni sanat akımının dokunduğu yerlerdir. Yıkılan şehirlerimiz tekrar inşa edilirken, dikdörtgen beton yığınları yerine, multi-concept modern, sanatsal, kültürel, tarihi dokunuşlar yapılsa keşke. O şehirlerden korku travma ve kayıplarının acılarıyla, ağlayarak ayrılmak zorunda kalan halkımız daha güvenli ve iç açıcı bir şehir mimarisiyle topraklarına dönse. Çok güzel olmaz mı? umarım birileri bunu da düşünüyordur.
Sanayileşme çağıyla birlikte birçok obje fabrikalarda seri üretilmeye başladı. Fakat bir tasarımcı tarafından yapılmayan bu nesnelerin elbette ki estetik değeri faciaydı. Fransa'da Art Nouveau, İngiltere'de Arts and Crafts veya İspanya'da Gaudi aslında gelişen teknolojiyi -yani demiri- kucaklarken tasarımı da geri getirmek istemişlerdi. Yaşadıkları ortamların fabrikasyon yüzünden soğuk ve çirkin mekanlara dönüşmesine izin vermediler.