Zararsız Gibi Görünen Fakat Bizi Öldürebilen Bir Alışkanlık: Yeme Bağımlılığı ve Nedenleri

Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz yeme bağımlılığı bireyin açlık duygusu olmasa da sürekli besin tüketmesi veya kendisini sürekli aç hissetmesi, takıntılı bir şekilde sürekli aynı yemeği yemek istemesi ve yemek yiyemediği zaman sinirli bir yapıya sahip olması gibi birçok belirti ile karşımıza çıkıyor. Peki insanlar neden yiyeceğe bağımlı hale geliyor?

Yaşama karşı memnuniyetsizlik

Çevresiyle olan ilişkileri veya iş kariyerinden memnun olmayan bireyler memnun olanlara oranla besinlere %47'lik bir bağımlılık yaşayabiliyor. Yapılan birçok araştırma bu bireylerin gıdayı beyinlerine 'çözüm' olarak kodladıklarını ve zamanla bilinçaltından gelen bu sinyaller sayesinde her çıkmaza girdiklerinde veya kendilerini yetersiz hissettiklerinde yemek yemeye yöneldiklerini göstermiştir. Uzmanların önerisi ise yemek yemeden önce 5 dakika boyunca 'aç mıyım?' diye düşünmeniz.

Stres

Yemek yendiği an vücut size mutluluk verecek serotonin hormonunu salgılamaya başlar. Bu durum bireye geçici bir mutluluk verir ve etkisi geçtiği an bireyi tekrardan yeme eğilimine iter. Günlük hayatında birçok stres faktörü ile karşılaşan insanlar stresle başa çıkma ve mutlu olma yolu olarak bu seçeneği seçerler. Hatta belirli bir zaman sonra yemek yediği için kendisini suçlu hisseden bireylerin bile mutlu olmak için tekrar yemek yediği ve sonu olmayan bir çıkmaza girdikleri görülmektedir.

Gizli yemek yemek

Yeme bağımlılığı olan bireyler genellikle belirli bir zaman sonrasında çevresinden tepki almaya başlar. Bu durum onları iyileştirmeden çok gizli gizli kaçamak yapmaya itmektedir. Bireyler diğer kişilerin arasında istedikleri gibi yemek yiyemedikleri için kimsenin olmadığı zamanda tıka basa yemek yeme eğilimindedirler. Blumia olarak adlandırılan aynı zamanda 'manken hastalığı' olarak da geçen hastalığın ortaya çıkış nedenlerinden bir tanesi de bu durumdur. Birey uzun süre hiçbir besini tüketmez ve yalnız kaldığı anlarda aşırı yeme eğilimi gösterir. Bu eylemin sonunda ise birey hem hissettiği rahatsızlık hem de kilo almamak için kusma eğilimine gider.

Kendini önemsememe

Yaşanan bazı olaylardan ötürü kişinin tamamen kendi hayatından ve yaşamından vazgeçiş evresidir. Bazen bireye yüklenen aşırı sorumluluklar da buna neden olabilmektedir. Birey bulduğu ve yarattığı her boşlukta yemeğe yönelir ve kendi hayatının-sağlığının zaten çok önemli olmadığını düşünerek bulduğu her şeyi yeme eğilimi gösterir.

Küçükken oluşturulan ön yargılar

Daha çocukken bilinçaltımıza oluşturulan 'sağlıklı gıdalar lezzetsizdir' algısı biz büyüdükçe yemek seçimimizi daha fazla etkilemeye başlıyor. Beyin uzun süre tüketmediğimiz yiyeceklerin tadını ve kokusunu hatırlamakta güçlük çekiyor ve acıktığımız an hatırladığı ne varsa onu önümüze sunuyor. Bu şekilde açlık anında bizi o gıdaya aşerir hale getiriyor ve daha önce yediğimiz yemeklere yönlendiriyor. Yapılan birçok araştırma 40 gün boyunca sağlıklı beslenen bir bireyin 40. günün sonunda tamamen sağlıksız gıda yeme ihtiyacından uzaklaştığını gösteriyor.

Sürekli hissedilen suçluluk duygusu

Bireyin geçmişte yaşadığı bazı olaylar ve kendini bu konularda suçlu hissetmesi besin bağımlılığının en büyük nedenlerinden birisi olarak görülüyor. Genellikle kimseye anlatılamayan sorunlar, geçmişe olan takıntıyı arttırıyor ve birey rahatlama yolu olarak yine yiyecekten gelecek olan serotonin hormonuna ihtiyaç duyuyor.

'Kimse beni beğenmesin!' algısı

Genellikle çocukken veya ergenlik zamanında istismara-tacize uğramış bireyler çevreden korunabilmek için kilo almayı seçebiliyor. Beyinlerinde yarattıkları 'çirkin olursam kimse bana bakmaz' algısı yüzünden sürekli yemek yeme eğilimi gösteriyorlar ve belirli bir zamandan sonra bir bağımlı hale geliyorlar. Uzmanlara göre bu bireyler bir psikolog yardımıyla bu bağımlılıklarından ortalama bir yıl içinde kurtulabiliyor.

Çocukluk döneminde şekeri bir 'ödül' olarak algılama

Eminiz ki çocukken bir şeyi başardığınız zaman veya ailenizin istediklerini yaptıktan sonra hatta doktordan bile ağlamadan çıkınca bir adet şekerle ödüllendirilmişsinizdir. Çocukken bize tatlı bir oyun gibi gelen bu davranış aslında bilinçaltımızda başarı ile kodlanıyor ve başarısızlığa uğradığımız her anda bizi tatlı yemeğe itiyor. Bu algı ise aşırı olan durumlarda yemek bağımlılığı olarak adlandırılıyor.

Popüler İçerikler

Kızıl Goncalar Naim'in Yıllar Öncesinin Efsane Dizisinde Oynadığı Ortaya Çıktı!
Göndermesiz Anket: En Komik Komedyeni Seçiyoruz!
MHP, TikTok'un Kapatılması İçin Kanun Teklifi Hazırlıyor: "Ahlak Yok Olursa Gelecek Yok Olur"
YORUMLAR
25.02.2018

Yaklaşık 1,5 yıl bulimia oldum. Fazla zayıflamadım ama hayatımın en zor dönemi idi. Ne kadar acı çektirdiğini bunu yaşamayan hiç kimse tahmin edemez.

04.03.2018

Bunları yemek kolay, alınan kalorileri vermek çok zordur o yüzden hem kalori verip spor yapın hem de haftanın 1 günü kendinizi şımartarak bu yiyeceklerden mahrum bırakmayın vucudunuzu.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ