Onedio Logo

Zamanın Kalbinde Bir Yolculuk Hikayesi

Kapak Görseli

Güneş, Diyarbakır’ın kadim surlarını yalayarak yükseliyordu. Tozlu yollar, çarıklarımın altında fısıldıyordu: 'Git, o sesin peşine düş...' Yıllar önceydi, ama hâlâ hatırlıyorum: Bir sabah vakti, sırt çantamda yarım kalmış hikâyeler ve kalbimde bir ritim arayışıyla yola çıkmıştım. Erbanenin çağrısıydı bu; derisinde saklı çığlıkları duymak için...

İlk Durak: Deri, Ter ve İsyan

İlk Durak: Deri, Ter ve İsyan Görseli

Mardin’in labirent sokaklarında kaybolmuştum. Taş evlerin gölgesi, geçmişin gölgelerini bugüne taşıyor gibiydi. Demir bir kapı aralandı, içeriden keçi derisinin keskin kokusu ve çekiç sesleri geliyordu. İdris Usta, alnından süzülen teri koluyla silerek baktı: 'Sen de mi o sesin peşindesin?' Atölye, asılı duran yarım kalmış kasnaklarla doluydu. 'Bunlar,' dedi duvardaki çivileri işaret ederek, 'suskunluğa mahkûm edilmiş sesler... Her biri bir hikâyenin başlangıcı.'

Parmakları, kasnaktaki deriyi gererken titriyordu. 'Bak,' dedi, 'bu deri bir gün dağlarda koşan bir keçiydi. Bir kayanın üstünde güneşlenirken, rüzgârın türküsünü dinlerdi. Şimdi özgürlüğünü ses olarak taşıyacak.' Çekiç darbeleri, taş duvarlarda yankılandı. Her vuruş, sanki bin yıllık bir hikâyeyi dövüyordu. 'Erbane yapmak sabır işidir,' diye ekledi, 'deriyi fazla gersen çatlar, az gersen titreşim ölür. Tıpkı insan gibi... Dengeli olmalı.'

(Görsel Kaynağı: kagef.com)

Bir Köy Düğününde: Ziller ve Gözyaşları

Bir Köy Düğününde: Ziller ve Gözyaşları Görseli

Diyarbakır’ın kırsalında bir köye davet edildim. Gelin, kırmızı duvaklı bir çiçek gibiydi. Erbanenin zilleri, davulun tok sesiyle dans ediyordu. 'Haydi!' diye çekti kolumdan yaşlı bir kadın. Ellerimiz havada, ayaklar toprağa vururken, 'Bu ritim,' dedi nefes nefese, 'atalarımızın kılıç şakırtılarını taklit eder. Zaferlerimizin yankısıdır!'

Ama ertesi sabah, aynı köyde bir cenazeye tanık oldum. Erbane bu kez yavaş, ağır çalınıyordu. Kadınlar, kırık zillerin sesine ağıt yakıyordu. 'Görüyor musun?' diye fısıldadı yanımdaki köylü, 'dün coşkuyla titreyen deri, bugün hüznün ağırlığını taşıyor. Erbane, bizim tercümanımızdır. Neşemiz de kederimiz de onun dilinde saklı.'

Sınırsız Bir Dil: Sınırların Ötesinde

Halep’te bir göçmen çadırında, Suriyeli bir çocuk erbaneyle 'Leyla' çalıyordu. 'Babam bunu bana öğretti,' dedi gözleri parlayarak. 'Evimiz bombalandığında, erbaneyi göğsüme sarıp kaçtım. O artık evimin sesi...'

Ermenistan sınırında, Ani Harabeleri’nde karşılaştığım müzisyen ise kilisenin kalıntılarına yaslanmıştı. 'Bu ilahi,' dedi derin bir nefesle, '900 yıl önce bu taşların arasından yükseliyordu. Erbane, atalarımın duasını bugüne taşıyor.'

Kürt dengbêjlerin Mem û Zin’i, Ezidi köylerinde Qewl’e dönüşüyor, Süryani kiliselerinde 'Maranatha' diye inliyordu. Bir gün Hasankeyf’in sular altında kalan sokaklarında, yaşlı bir balıkçı anlattı: 'Sular yükselirken, son erbane sesini kaydetmek için şehrin en yüksek tepesine koştum. O ses, şimdi Dicle’nin dalgalarında gizli...'

(Görsel Kaynağı: geoaktif.com)

Bir Gece Yarısı Ayini: Ses ve Sır

Konya’da bir dergâhta, dervişlerin dönüşünü izlerken, erbanenin tok sesi bedenimi sardı. 'Evrenin nabzıdır o,' dedi yanımdaki sakallı bir adam. 'Her dönüşte bir 'Hu' çarpar kalbe.' Dervişlerin beyaz kolları, erbanenin zilleriyle bütünleşmişti. Sanki her zil, bir yıldızın parıltısını taşıyordu.

Dersim’de ise bir şifacı kadın, hasta bir çocuğun başucunda çalıyordu erbaneyi. 'Ritim, ruhun ilacıdır,' diye mırıldandı. 'Deri gerginse, insan da özgürleşir.' Çocuğun annesi, gözyaşlarını silerek anlattı: 'Bu ses, dağlardaki otların hışırtısını hatırlatıyor ona. İyileşmek, biraz da köklerine dönmek demek...'

İsmi Neydi? Ateş mi, Gözyaşı mı?

Van Gölü’nün kıyısında, tülbentli bir nine anlattı: 'Rüyamda bir melek geldi. 'Erbane değil, Rabbâne de!' dedi. Tanrı’nın nefesiymiş adı.' Mardin’deki bir dilbilimci ise 'Ateşin sesi' diye ısrar etti. 'Er; ateş, bane; yankı. Küllerimizden doğan bir çığlık...'

Ama Şırnak’ta karşılaştığım bir genç kız, farklı bir hikâye fısıldadı: 'Biz buna ‘dîlan’ deriz. Yani ‘kalbin atışı’'

Belki de hepsi bir parçaydı. Belki de ismi, bu toprakların kaderi gibi çok katmandı: Yanan, inleyen, ama asla susmayan...

(Görsel Kaynağı: ANF)

Dönüş: İstanbul’da Bir Akşamüstü

Yıllar sonra İstanbul’da, Taksim’in kalabalık sokaklarında bir ses yakaladım kulaklarım. Bir sokak müzisyeni, erbanesini elektronik bir ritimle harmanlıyordu. Genç bir kız, telefonuyla kaydediyordu onu. 'Bu ne?' diye sordu merakla. 'Zamanın kalbi,' dedim gülümseyerek.

Bir başka gün, Fatih’teki bir kütüphanede, 16. yüzyıla ait bir minyatür buldum: Kanuni’nin kızı Mihrimah Sultan’ın düğününde, ellerinde erbane tutan kadınlar... Tarih, sesin peşinde bir yolculuktu.

Bir Çınar Altında; Yolculuğumun son günü, Diyarbakır’da bir çınarın gölgesinde oturmuştum. Yaşlı bir dengbêj yanıma ilişti. Erbanesini çıkarıp, 'Dinle,' dedi. Parmakları zillere değdiğinde, rüzgârın içinden geçen bir fısıltı duydum: 'Söz biter, erbane susmaz evlat. Çünkü o, bizim yüreğimizin yankısıdır...'

O an anladım: Erbane, bir enstrüman değil, bir tanıktı. Savaşları, göçleri, aşkları ve isyanları kaydeden sessiz bir kronik... Belki de onu çalan her el, bu kadim şarkıya yeni bir mısra ekliyordu.

Ben, o gün, o çınarın altında, kendi mısramı fısıldadım rüzgâra: 'Sesini duyuran, asla yitmez...'

Tıpkı bir rüyadan uyanır gibi, gerçeğin nefesiyle doldu içim: 'Uyandığında anlarsın ki, bazı sesler sadece duyulmaz, onlar yaşanır.'

(Görsel Kaynağı: Enstitü IBB)

Instagram

X

LinkedIn

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan Leman’da Yayınlanan Karikatür Hakkında Açıklama
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan Leman’da Yayınlanan Karikatür Hakkında Açıklama
Leman’da Yayınlanan Karikatür Hakkında Derginin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün'den Açıklama Geldi
Leman’da Yayınlanan Karikatür Hakkında Derginin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün'den Açıklama Geldi
Boğaziçi Üniversitesi Mezuniyet Töreninde Diplomasını Yırtan Doruk Dörücü Gözaltına Alındı
Boğaziçi Üniversitesi Mezuniyet Töreninde Diplomasını Yırtan Doruk Dörücü Gözaltına Alındı