Her ailenin bir Halide’si vardır: Kendini feda eden, geride kalan, herkes kendi yolunu çizerken o yolu açık tutmaya çalışan kişi. Halide, çocukluğundan itibaren kardeşlerinin arkasını toplayan, anne figürünün yokluğunu doldurmaya çalışan, ama bir noktada kendini tamamen unutmuş biri. Onun hikâyesi, yalnızlığı öyle derin bir şekilde işliyor ki, bazen Halide’yi oturtup bir fincan çay uzatmak, “Anlat, içini dök” demek istiyorsun. Tufan, Halide’nin ruh hâlini incelikle işleyerek, onun yalnızlığını sayfaların arasına sızan bir hüzünle veriyor.
Cihangir, Zeliha ve Nihal ise hayatın başka yerlere savurduğu, ama istemeden de olsa bu konağa geri dönmek zorunda kalan diğer kardeşler. Hepsinin içinde kendilerine ait bir kaçış hikâyesi var. Yıllar boyunca biriktirdikleri kırgınlıklar, söylenmemiş sözler, bastırılmış hesaplaşmalar… Konakta geçirdikleri o gece, yalnızca bir mal paylaşımı değil; aynı zamanda bu hesapların da açıldığı bir mahkeme gibi. Ama güzel olan şu ki, Tufan bu yüzleşmeleri bir dram şovuna çevirmiyor. Öfkenin ve hayal kırıklığının ardından, karakterlerine affetme ve anlaşılma şansı da veriyor. Çünkü bazen en büyük ceza, geçmişi unutmaya çalışmak değil, onu gerçekten anlamaktır.
Tarık Tufan’ın dili, yine kendine özgü o melankolik ve içsel sorgulamalarla dolu. Ama bu sefer, hikâyeyi daha sinematografik bir atmosferle kuruyor. Betimlemeler o kadar güçlü ki, konağın içindeki o uzun geceyi gerçekten yaşıyormuşsun gibi hissediyorsun. Sayfalar ilerledikçe, geçmiş ve bugün arasındaki çizgi bulanıklaşıyor, hikâyeler iç içe geçiyor ve sonuçta yalnızca bir aile dramı değil, insanın kendi geçmişiyle nasıl hesaplaştığına dair evrensel bir sorgulama çıkıyor ortaya.
Peki bu roman ne anlatıyor? Aile bağları üzerine mi? Evet. Geçmişle yüzleşmek mi? Kesinlikle. Ama en çok da şu soruyu sorduruyor: Geçmişi kapatıp gitmek gerçekten mümkün mü? Yoksa bazen, ne kadar uzağa gidersen git, ait olduğun yer ve taşıdığın yükler, seni eninde sonunda geri mi çağırıyor? Gece Açan Çiçekler, yalnızca bir roman değil, bir yüzleşme. Okuyunca anlıyorsun ki, bazı yaralar kapanmaz; ama onlarla yaşamayı öğrenmek de bir çeşit özgürlük.
(Görseller: Tarık Tufan Instagram hesabı)
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio