Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, siyaset gündeminin nabzını tutan isimler arasında yer alıyor. Yaptığı açıklamlar ve çalışmalarla sık sık gündeme gelen Özdağ, 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' suçlaması ile gözaltına alındı. Daha sonra bu suçlamadan serbest kalan Özdağ, 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçlamasıyla tutuklandı. Peki, Ümit Özdağ kimdir?
İşte bilinmeyenleri ile Ümit Özdağ'ın ailesi ve hayatı...
Sürgünün nedeni, babası Muzaffer Özdağ idi!
Millî Birlik Komitesi Üyesi Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ, aynı zamanda Alparslan Türkeş'in liderliğinde kurulan ve 14'ler adıyla bilinen grubun da bir üyesiydi.
Aile 1963 yılının sonunda Türkiye'ye döndü. Ümit Özdağ, çocukluk yıllarını Türkiye'de geçirdi. Babası Muzaffer Özdağ, 1971 yılında siyaseti bıraktı ve 2002 yılında beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetti.
İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini TED Ankara Koleji'nde alan Özdağ, 1977 ila 1978 eğitim ve öğretim yılında dönemin son günlerinde, Ankara’da Çankaya Ülkü Ocakları’nda ve Ankara Koleji’nde siyasi hareketlere dahil oldu. Ankara Valisi'nin talimatı ile tasdikname ile Kolej'den uzaklaştırıldı. Bu yüzden lise diplomasını yine Ankara'daki Aktepe Lisesi'nden aldı.
Özdağ, önce Gazi Üniversitesi'nde 'Türkiye'de Planlı Kalkınma ve Devlet Planlama Teşkilatı' konusu üzerine çalıştı. Daha sonra 1990 yılında Atatürk ve İnönü Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri” üzerine yaptığı çalışmasıyla siyaset bilimi doktoru oldu.
1993 yılında “Menderes Döneminde Ordu-Siyaset ilişkileri ve 27 Mayıs Askeri Hareketi” üzerine tez yazdı. Bu çalışması ile ise siyasal teori doçenti oldu.
1986 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlayan Özdağ, 1997 ila 1998 yıllarında ise Baltimore’da Towson Üniversitesi’nde küreselleşme üzerine dersler verdi.
ABD'de ders verdiği dönemde Avrasya'da etnik sorunlar üzerine de araştırmalar yaptı.
Özdağ, 2003 yılında ise “Diyanet Araştırmaları Merkezi” (DİYAM) stratejik araştırma merkezini kurarak 6 ay kadar merkezin başkanlığını da yürüttü. 2005 yılına gelindiğinde ise “21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü” düşünce kuruluşu ile yeni bir girişimde daha bulundu. Burada 2021 yılın kadar başkanlık yaptı. Tüm bu yıllar boyunca yaptığı araştırmalar üzerine dergiler de çıkardı.
Olacaksa benim cumhurbaşkanım böyle bir profil olmalı herşeyden önce isminin başında "PROF" ünvanı olmalı!! aldığı eğitimle bilgisi kültürüyle yazdığı kitaplarıyla vs. tbi bu benim terciğim..acı olan ve yaşanan ,gelinen noktada bu toplum bu millet böyle bir profili anlaması algılayabilmesi mümkün görünmüyor. toplumun geneli alavereyi dalavereyi ,hırlıyı ,hırsızı yalanı seviyor . insanlar kendine benzeyene empati duyuyor, malesef
Cumhuriyetci Köylü Millet Partili olmak cumhuriyet düsmanlarina inat bur onurdur.